Seçil Erzan davasında bir kişiye tahliye: 'Dolandırıcı değilim'

Seçil Erzan davasında bir kişiye tahliye: 'Dolandırıcı değilim'
Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" olarak bilinen dolandırıcılık davasında tutuklu sanıklardan biri tahliye edildi. Tutuklu yargılanmaya devam edecek Seçil Erzan da dolandırıcı olmadığını savundu.

Artı Gerçek - Aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı öne sürülen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 41'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada müştekilerin ardından söz alan tutuklu sanık Seçil Erzan, dolandırıcı olmadığını, akıl oyunlarına maruz kaldığını savunarak, kendisini insanların isteklerini yerine getirme gibi bir zorunluluğu varmış gibi hissettiğini söyledi.

Dolandırıcı olduğunu düşünse kendisini borçlu, suçlu ve yorgun hissetmeyeceğini kaydeden Erzan, "Hesap kitap yapar, kendimi mağdur hale getirmezdim. Beni abla, kardeş ve kızı gibi gören kişileri hiçbir zaman dolandırmadım. Kimsenin bir kuruşunu bile almadım. Gecesini gündüzüne katan başarılı bir şube müdürüydüm. 23 yıl boyunca işimle ön plandaydım. Elimden gelenin fazlasını yaptım. Sıkıştığım bu çarkta banka tarafından sahip çıkılmadım. Ben şubede darp edilip kızılca kıyametler kopartılırken her şey görmezden gelindi. Aklımın başkalarının akıl oyunlarıyla sıkıştırıldığı bir süreç yaşadım" diye konuştu.

'ÖLMEYİ DÜŞÜNDÜM'

Erzan, mağdur olan kim varsa banka tarafından zararının ödenmesini istediğini, parayı kendisi alsa ödeyeceğini öne sürerek, mahkemeye sunduğu listedeki Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi isimlerin kendisine baskı yapmadığını belirtti.

Söz konusu olaylar ortaya çıktıktan sonra kendisine arkasında olacağını söyleyen kişiler tarafından aldatıldığını savunan Erzan, ölmeyi düşündüğünü anlattı.

'BANKA ÇÖZECEĞİNİ SÖYLEDİ'

Sanık Erzan, "Banka, bana bu sorunu bir şekilde çözeceklerini söyledi. Böyle bir durumda ellerini taşın altına koyacaklarını düşündüm. Banka, kötü niyetli insanların fazla para almaya çalıştıklarını fark etti. Kimin mağdur olduğuna, kimin gerçekten para verdiğine adaletin karar vermesini istedi. Annemin bana en çok ihtiyacı olduğu dönemi dört duvar arasında ağlayarak geçirdim. Ben de bir insanım, cani değilim" dedi.

TAHLİYE KARARI

Alınan savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ali Yörük'ün, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, tutuklulukta geçirdiği süre, sanık yönünden delillerin toplanmış olması ve karartabileceği delil kalmadığı gerekçesiyle yurt dışına çıkış yasağı ve haftada üç gün imza şartıyla tahliyesine hükmetti.

Sanık Erzan'ın çalıştığı dönemdeki maillerinin gönderilmesi için bankaya yazı yazılmasına karar veren heyet, bazı müşteki avukatlarının talebi üzerine bankanın çalışanlarından sorumlularla ilgili 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan savcılığa bildirimde bulunulmasını kararlaştırdı. Duruşma, 15 Kasım'a ertelendi.

305 YILA KADAR CEZASI İSTENİYOR

Sanık Erzan'ın 'özel belgede sahtecilik' ve 'tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor.

Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan üç yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. (AA)

Öne Çıkanlar