Seçim sonuçları iktidar için 'ciddi yenilgi'
Gazeteci Kemal Can seçim sonuçlarını 'HDP en önemli hamleye imza atan politik aktör' diye değerlendirdi.
Gazeteci-yazar Kemal Can, seçim sonuçlarını, iktidar açısından "ciddi yenilgi", CHP-İYİ Parti açısından "politik programları yok", HDP açasından "en önemli hamleye imza atan politik aktör" ve seçmen açısından "İktidarın mutlak gücü var, hissiyatı dağıldı" diye yorumladı.
31 Mart yerel seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı tabloyu gazeteci-yazar Kemal Can, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Can, seçim sonuçlarını 4 ana başlıkta ele aldı.
BİRİNCİ SONUÇ: İKTİDAR İÇİN YENİLGİ
İktidar açısından seçimlerin "ciddi yenilgi" olduğunu ifade eden Can, "Zaten başlamış ama yavaş ilerleyen kayıp ve erimenin daha belirginleştiği söylenebilir. İçerisinde kaybetmiş olan iktidarın beka davasıyla hikayesini yenileme girişiminin de çok karşılık bulmadığı ve kendi seçmenini bir tür rica ya da tehditle ders vermekten alıkoyma çabasının da sonuç vermediğini söyleyebiliriz. İktidar açısından pek çok cephede kayıp tablosu ortaya çıktı. İstanbul seçimleriyle ilgili sonuçların açıklanması konusundaki skandallar serisi de buna iyice tuz-biber eken görüntü oluşturdu" dedi.
İKİNCİ SONUÇ: MİLLET İTTİFAKININ PROGRAMI YOK
Sonuçların Millet İttifakı açısından, "Kendi önerdiği alternatif programın teveccüh görmesi olarak yorumlanamayacak bir sonucu oldu" diyen Can, Millet İttifakı’nın pek çok belediyeyi iktidarın elinden aldığını ancak bunun politik program önerisiyle değil, siyasi iktidarın kendi hatasından dolayı olduğunun altını çizdi.
ÜÇÜNCÜ SONUÇ: HAMLEYİ YAPAN AKTÖR HDP
Açıklandığı dönemde tartışma konusu olan HDP’nin "Kürdistan’da kazanma, batıda kaybettirme" stratejinin, "tüm baskılara rağmen en etkili strateji" olduğunu vurgulayan Can, şöyle devam etti: "HDP, şuandaki siyasi atmosfer içerisinde en çok baskı gören, sıkıştırılan, hareket alanı en fazla daraltılan siyasi aktör olarak sonuçta en etkili stratejiyi uygulayan ve sonuç alan, en önemli hamleye imza atan politik aktör olduğuna işaret etmek lazım. Bu da çok sıkışmış alanlarda bile başarılı hamlelerle büyük politik etkiler yaratılabileceğini gösteriyor."
DÖRDÜNCÜ SONUÇ: ‘İKTİDARIN MUTLAK GÜCÜ VAR’ HİSSİYATI DAĞILDI
Can, seçmende ise şu sonucun ortaya çıktığını dile getirdi: "Seçmen de daha önceki seçimlerde oluşan ‘herhangi bir şeyi değiştirmenin yolu yok, iktidarın mutlak bir gücü var, buna karşı yapılabilecek bir şey yok’ hissiyatının önemli ölçüde dağıldığını söyleyebiliriz. Buda belki bu seçimin önemli çıktılarından biri olarak not edilebilir."
ANKARA VE İSTANBUL’UN KAYBI
AKP’nin Ankara, İstanbul ve Antalya gibi kimi büyükşehirleri kaybetmesi ve Bursa gibi kentlerde ise oy kaybına uğramasının önümüzdeki süreçte yaratacağı etkiye dair de konuşan Can, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Bu kentler Türkiye’nin bütün ekonomik dinamizmini taşıyan ve seçmenin de büyük ağırlığının olduğu ve asıl olarak da ülkenin geleceğinde belirleyici olan bir profili temsil eder şekilde. Dolayısıyla bu şehirleri kaybetmek iktidarın sözcüleri ve Erdoğan’ın da sık sık dile getirdiği gibidir; ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.’ Bunun gerçekliği var. Dolayısıyla sadece sembolik anlamı açısından değil genel seçmen eğilimi açısından da bu merkezlerinin kaybının başka türlü bir dinamiğin işlediğini göstermesi açısından önemli."
AKP-MHP İTTİFAKININ GELECEĞİ
Can, kısa vadede seçim sonuçlarının AKP-MHP ittifakının bozulma ihtimalinin azalttığı kanısında. Can, bu görüşünü ise şöyle açıkladı: "MHP kanadının seçim stratejisini büyük ölçüde Bahçeli kurmuştu. Bu ittifakta AKP’nin ve Erdoğan’ın kendisine mecburiyetinin altını çizmişti. Seçim sonuçları da bunu çok net biçimde ortaya çıkardı. Yeni sistem koalisyonları ortadan kaldırma iddiasıyla gelmişti ama artık koalisyonla bile devamı güçleşmiş durumda. Dolayısıyla koalisyonun iki taraf açısından da şuanda dağıtma ya da tartışma lüksü yok. MHP tarafı sayısal, kazandığı belediyelerle ve söylem hakimiyetiyle iktidarın güçlü ve belirleyici tarafı olmaya devam ediyor. Yakın vadede koalisyonun geleceğiyle ilgili bir tartışma açılacağını sanmıyorum. Muhalefetin de bu konuda bir zorlayıcılığı olmayacaktır. Bunun yanında ortaya çıkan bu tablo iktidar kombinasyonunu daha zor yönetebilir, kriz çözemez bir sürece sürüklüyor. Önümüzde ekonomik kriz başta olmak üzere çok zorlu bir konjonktür var. Dolayısıyla karşılaşacakları sorunlar karşısında nasıl etkileneceği ittifakın geleceğini belirleyecek diye düşünüyorum." (MA / Diren Yurtsever)