‘Seçim sonuçlarını tanımamak için her yola başvurabilirler'
Eski yargıç Eminağaoğlu’na göre, İstanbul’da yeni bir seçim amaçlayan AKP’nin adımları hukuk içindeymiş gibi gösterilse de hukuk ve demokrasinin dolanılması.
ARTI GERÇEK- İstanbul’da geçersiz oyların yeniden sayımı devam ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bugün "seçim yenileme" mesajı geldi.
Erdoğan, "E bunun sayımını yapamayız diyorsanız o zaman bunun ötesinde bir şey var. Dünyada bırakın itirazları, Amerika’da yüzde 1 gibi sıkıntılı oy miktarı olsa bakıyorsunuz erken seçime gidiyor orada. Veyahut da erken demeyeyim, yeniden seçime gidiyor" ifadelerini kullandı.
Peki İstanbul’da seçim yenilemenin koşulları var mı, bu mümkün olabilir mi?
Yargıtay’da yargıçlık ve savcılık görevlerinde bulunan, kapatılan YARSAV’ın kurucu başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, AKP’nin adımlarının hukuksal yolları kullanmak değil sonuçları tanımamak anlamına geldiğini söylüyor.
HALKIN İRADESİ TANINMIYOR
Artı Gerçek’e konuşan Eminağaoğlu’na göre, AKP, seçim sonuçlarını tanımamak için her yola başvurabilir.
"Erdoğan'ın açıklamaları, yapılan demokratik seçimin sonuçlarını, ortaya çıkan halkın iradesini tanımamaya zemin yaratmaya yöneliktir. Daha da açıkçası seçim sonuçlarını tanımamak için her yola başvurulacağının ifadesidir" diyen Eminağaoğlu, seçim sonuçlarına müdahale edilebileceğine işaret ediyor.
Eminağaoğlu, "Yapılan açıklamalar, hukuk içinde gösterilse bile hukuk ve demokrasinin dolanıldığı itibar edilmemesi gereken açıklamalardır. Bu durumda, hukuk ve demokrasi içinde karşı adımların mutlaka atılması gerekmektedir" diyor.
İTİRAZ OLMASI MAZBATA ALIMINI DURDURMAZ
Eminağaoğlu, itirazlar ve yeniden sayım konusunda Seçim Yasası’nı hatırlatıyor, soyut itirazların asla incelenemeyeceğinin altını çiziyor: "İncelenemez sözü, özel anlamı olan bir sözdür. Yani böyle itirazlar adı altında torbalar açılamaz ve torbaların içine müdahale edilemez. Böyle itirazlar torbalar açılmadan, incelenmeden reddedilir. Yapılan itirazlar da bu çerçevededir. Geçerli bir itirazın ise ancak ve ancak gerekçeli ve kanıtları gösterilerek yapılması gerekmektedir. Sadece geçersiz oyların varlığını ileri sürerek bu oyları saydırma veya kendi oylarının eksik hesaplandığı gibi ya da tekrar tüm sandıkların sayılması gibi başvurular, soyut olan, incelenemeyecek başvurulardır."
Öte yandan Eminağaoğlu’na göre, itiraz olsa bile mazbataların verilmesi gerekiyor: "Seçim Yasası 100/1. maddesi ve izleyen maddeler, itirazların işlemleri (mazbata alımı) durdurmayacağını ifade etmektedir. Mazbata verilmesi için yapılan başvuru haklı bir başvurudur. Mazbata vermeyenlerin hukuksal ve cezai sorumluluğu gündeme gelecektir."
HUKUK VE DEMOKRASİNİN DOLANILMASI DEMEKTİR
"Bu tabloda seçimlere ve halk iradesine rağmen koltuğu terk etmemek demek, hukuksal yolları kullanmak değil seçim sonuçlarını tanımamak demektir" diyen Eminağaoğlu, "İstanbul’da seçimler yenilebilir mi" sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
"Sandıklara itiraz sonrası şimdi ilçelerdeki sonuçlara, herhangi bir ilçe sonucundan hareketle de il sonuçlarına itiraz ve iptal başvurusu ile bu başvuruları YSK'ya taşıyıp sonuç alma arayışı söz konusu. Seçim güvenliğinin olmaması iktidarı bu başvurularından sonuç alacağı beklentisine sokmaktadır. Her iddiayı ortaya atan iktidar sandıklara müdahale olmasın diye nedense torbaları sahiplenme iradesi de sergilememektedir. AKP iktidarı İstanbul'un olanaklarından beslendiği için hukuk içindeymiş gibi gösterilen başvurularla her durumda İstanbul'da yeni bir seçim amaçlanmaktadır. Ancak AKP'nin adımlarının anlamı hukuk ve demokrasinin dolanılması demektir."
YSK KARARLARINDA İSTİKRAR ORTADAN KALKTI
Eminağaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "patron" dediği YSK’ya dair de değerlendirmelerde bulundu: "YSK, seçim güvenliği için, seçimlerin doğruluk ve dürüstlük içinde yönetilmesi için var olan bir kurumdur. YSK'nın aldığı kararlar, seçimlerle ilgili en çok tartışmaları yaratır olmuştur. Bu da YSK'nın varlık nedeni ile çelişir duruma sürüklendiğini göstermektedir. Hukuk içinde görev yapması gereken YSK'nın görev süresinin iktidar tarafından uzatılması da düşünüldüğünde, bu yaşananlar tartışmaları haklı olarak ayrıca artırmaktadır. YSK kararlarında istikrarın ortadan kalkması, YSK eliyle seçim güvenliğinin de ortadan kalktığını göstermektedir."