'Seçimlerin yönetimi yargıdan idareye devredildi'
YSK’nin 144 bin seçmeni taşıma yönünde aldığı kararı HDP sözcüsü Ayhan Bilgen, CHP'li Sezgin Tanrıkulu ve Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu Artı Gerçek'e değerlendirdi.
Esra KOÇAK MAYDA
ARTI GERÇEK - YSK Başkanı Sadi Güven, 24 Haziran seçimlerinde taşınacak seçmen sayısını 144 bin olarak açıkladı. Başkan Güven, sandıkların taşınması konusunda 19 valilikten talep geldiğini, Kurul tarafından bu taleplerin tek tek incelendiğini ve karara bağlandığını söyledi.
Güven, bu yılın Mart ayında yeni bir yasasının çıktığını ve YSK'nin görevlerine bir madde daha eklendiğini hatırlatarak, seçim güvenliği açısından gerekli görülmesi durumunda, vali veya il seçim kurulu başkanının oy verme gününden en geç bir ay önce talepte bulunması halinde YSK'nin, o yerdeki sandıkların en yakın seçim bölgelerine taşınmasına, sandık bölgelerinin birleştirilmesine karar verme yetkisine sahip hale geldiğini bildirdi.
HDP’Lİ SEÇMENLER AKP’Lİ SEÇMENLERİN SANDIKLARINA TAŞINDI
Sandıkların taşınmasına birçok çevreden tepki geldi. HDP'liler, sandıkların taşınacağı seçim mahallerinin genellikle partilerinin oy oranının yüksek olduğu yerlerden seçildiği görüşünde. Ayrıca çoğunluğu HDP’li olan seçmenin güvenlik gerekçesiyle tercih edilen seçim çevrelerine gitmelerinin de kolay olmayacağını belirtiyorlar. HDP'lilere göre seçmenler oy kullanabilmek için mobil karakollardan, korucu kulübelerinden ya da birden fazla arama noktasında geçmek zorunda kalacak.
TAŞINAN SANDIKLAR TABLOYU ÖZETLİYOR
Taşınmasına karar verilen seçim çevrelerindeki sandıklara bakıldığında taşınan sandıkların büyük çoğunluğunda HDP'nin oy oranının yüksek olduğu görülüyor. Bazılarına ilişkin bilgiler şöyle:
Bingöl'ün Dallıtepe köyü HDP'ye oy veren bir köy. Bu köyün sandıkları korucuların çoğunluğu oluşturduğu Ilıcalar beldesine taşındı. Seçmenlerin buraya ulaşmak için bir mobil karakol bir de korucu kulübesinden kontrol edilerek geçmeleri gerekiyor...
Bingöl'ün kuzeyinde yer alan Alevi köylerinin seçmenleri de korucuların bulunduğu, kalekolların kurulduğu yerlere taşındı. Alevi seçmenlerin de oy kullanmaları o kadar kolay olmayacak.
Ağrı'da da sandık taşınan yerlerin neredeyse tamamında kalekol bulunmakta.
HDP’ye yüzde 94 oy çıkan Muş'un merkeze bağlı Suluca köyü de AKP'nin yüzde 75 oranında oy aldığı Arpayazı köyüne taşındı. Muş'ta merkez köylerde sandık taşıma işlemi uygulanan yerlerin önemli bir kısmı korucu köylerinden oluşuyor...
Van Gevaş'a bağlı Yanıkçay ve Daldere mahallelerinde HDP’nin oy oranı yüzde 90 civarında. Bu mahallelerdeki 400'e yakın seçmen Töreli köyüne taşındı. Van'ın Çaldıran, Çatak, Erciş, Gevaş, Gürpınar, Muradiye, Özalp, Saray, Başkale ve Bahçesaray'da 224 sandığın ‘güvenli bölgelere’ taşınmasına karar verildi Sandıklar ağırlıkta korucu köylerine taşınacak ve bu taşıma işleminden yaklaşık 50 bin seçmen etkilenecek.
Diyarbakır'da da 68 mahallenin sandıkları birleştirildi. Lice'nin Damar Mahallesi seçim bölgesi ise polis bölgesi olan Lice Anadolu Lisesi ve Mevlüt Ilgın Ortaokulu ile birleştirildi.
HDP'nin yüzde 70-80 oy aldığı köylerle ilgili taşıma kararı alındığı, sandıkların birçoğunun ise AKP'in yüzde 70-80 oy aldığı mahallere taşındığı görülüyor.
Siirt'te de 1990 yılında yaşanan olaylar sandıkların taşınmasına gerekçe olarak gösterildi.
"SEÇİM GÜVENLİĞİ YOKSA TAŞINAN SEÇMEN DE TEHLİKEYE ATILMIYOR MU?"
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Siirt’te 25 yıl önce yaşanan bir olayın sandıkların taşınmasına gerekçe olarak gösterilmesini Artı Gerçek’e değerlendirdi:
"25 yıl önce Siirt’te bir köyde yine seçimlerde çıkan çatışmada bir asker yaşamını yitirmiş. Bu olay gerekçe gösterilerek şimdi sandıklar ve seçmen taşınmak isteniyor. 25 yıl içerisinde hükümet ya da YSK güvenliği sağlamak için bir şey yapmış olmalı ki bugüne kadar seçimler normal akışında devam etti. 1 Kasım’da ve referandum da seçimler yapıldı örneğin. Bu karar aynı zamanda insanların yaşam hakkının da ihlali anlamına gelmektedir. Sandığa gidip oy kullanılamayacak bir yer ise can güvenliği tehlikesi de vardır demektir. Dolayısıyla bu baştan sona tutarsız bir gerekçe."
Bilgen, seçmen azlığının da inandırıcı bir gerekçe olmadığı görüşünde: "Bazı illerde de taşınmaya gerekçe olarak seçmen azlığı gösterildi. Seçmen azlığı da inandırıcı değil. Diyarbakır’ın kimi köylerine yönelik verilmiş kararlar var. Oysa bu yörelerin seçmen sayılarına bakıldığında 300-400-700 seçmen olduğu görülüyor. Daha az seçmenli kimi yerlerde taşıma kararı verilmemiş. Bu da objektif hiçbir tavrın olmadığını ortaya koyuyor."
YSK kararını değerlendiren HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "Adaylarımızla ilgili engelleme girişimlerinde karşılaştığımız somut barajlardan bir başkası da sandık taşımadır" dedi. 144 bin rakamının seçimin sonucunu belirleyecek ciddi bir sayısal niteliği etkilediğini ifade eden Bilgen, bu kararın hak gaspı ve seçmenin iradesinin tanınmaması anlamına geldiğini söyledi.
TANRIKULU: ASIL AMAÇ AKP LEHİNE SONUÇ ÇIKARMAK
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise "Bir tek oyun bile çok önemli olduğu bir seçimde 144 bin seçmenin taşınması, sandıkların birleştirilmesi adil ve dürüst bir seçim bakımından önemli bir handikaptır" dedi. Taşınan sandıkların çoğunun Kürt seçmenlerin oy kullandığı sandıklar olmasını da eleştiren Tanrıkulu, "Bu kararın asıl amacı güvenlik kaygısından daha öte AKP lehine bir sonuç çıkarma gayretidir. Bu sandıklarda oy kullanan seçmenlerin daha önceki tercihleri de bellidir" diye konuştu.
OHAL’de adil ve hukuki bir seçim yapma görevinin YSK’ye, yurttaşlara baskı yapmadan güvenliği sağlama görevinin de hükümete ait olduğunu dile getiren Tanrıkulu, bu kararın seçim güvenliği konusunda akıllarda soru işaretleri doğuran bir karar olduğunu belirtti.
EMİNAĞAOĞLU: SEÇİM GÜVENLİĞİ YOK EDİLİYOR
Kararı eleştiren eski Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu da şunları söyledi: "YSK, seçim ve sandık güvenliği için her türlü önlemi almak zorundadır. Seçimler, yargı gözetim ve denetimi altında yapılıyor. Mahallinde de YSK'nın alacağı kararlara göre seçim ve sandık güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Valiliklerin kararı üzerine YSK, bu kararları tartışmadan, adeta kendisini bu kararlarla bağlı hissederek sandıklar konusunda kararlar alıyor. Bu durum, seçimlerin yönetiminin yargıdan çıktığı, artık Valiliklerce de yönetildiği, yani seçim ve sandık güvenliği sağlama adı altında, gerçekte seçim ve sandık güvenliğinin yok edildiği anlamına geliyor."