Selçuk Mızraklı yeniden yargılanıyor: '4 yıldır iftiralarla tutuluyorum'

Selçuk Mızraklı yeniden yargılanıyor: '4 yıldır iftiralarla tutuluyorum'
Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan eski Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, iftiralarla 4 yıldır tutuklu olduğunu söyledi. Mızraklı’nın tutukluk halinin devamı yönünde karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Eylül’e erteledi.

Rojhat ABİ


DİYARBAKIR - Yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’nın tutuklu yargılandığı davanın üzerine ikinci duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mızraklı, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden yargılanıyor. Duruşmaya Yeşil Sol Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, İHD, HDP yöneticileri, seçilmiş eş başkanlar, avukatlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

DEMİRTAŞ’IN SELAMLARINI İLETTİ

Duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Mızraklı, salonda bulunanlara koğuş arkadaşı, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın selamlarını iletti.

YARGITAY KARARINA RAĞMEN DURUŞMAYA GETİRİLMİYOR

Mızraklı’nın duruşmaya SEGBİS ile katılmasına avukatların tepkisi vardı. Yargıtay kararında yüz yüzelik ilkesinin ihlal edildiği, savunma hakkının kısıtlandığı tespiti de vardı. Ancak Yargıtay’ın bozma kararına rağmen Mızraklı iki duruşmadır mahkemeye SEGBİS’le katılıyor. Duruşma salonunda hazır edilmiyor.

MIZRAKLI: BU ‘İDDİANAME’ DEĞİL ‘İFTİRANAMEDİR’

Bu davada ‘hukuk faciası’ yaşandığını söyleyen Mızraklı, iftiralarla 4 yıldır tutuklu olduğunu, bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Hayal ürünü, düzmece, kurmaca montajlarla bir dava açıldığını vurgulayan Mızraklı, davayı ‘Hukuki değil, siyasi kumpas davası' olarak nitelendirdi. HDP kapatma davası ve Kobanê davası gibi benzer davalarda siyasetçilerin suçlanmaya çalışılarak siyasetin engellenmek istendiğini, siyasetin ablukaya alınmak istendiği ifadelerini kullanan Mızraklı, “İddianame değil iftiraname” dedi.

'BU MESELE SIRADAN BİR HUKUK DAVASI DEĞİL'

“Mahkeme heyetinin yürekten inanarak bu kararları verdiğine inanmıyorum” diyen Mızraklı, “Bu mesele sıradan bir hukuk davası değil. Dört yıl bir kişinin iftirayla cezaevinde olmasını kimse açıklayamaz. Bu hukuki değil, siyasi kumpastır” dedi. Gözaltına alındıktan sonra dönemin dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaları hatırlatan Mızraklı, “Bakanın basına verdiği çarşaf çarşaf demeçlere rağmen biz dosyaya ulaşamadık. Bir sürü iddialarda bulundu. Sizler de (mahkeme heyetine) suç duyurusunda bulunmadınız. 'Yasa dışı örgüte üye' diye düzmece, kurmaca, montaj kabul edilemeyecek iftiralar atıldı. Cezaevindeydim, tutukluydum. Tüm bunlara cevap hakkını kimse tanımadı. Beraat kararı verseydiniz bu gün kayyımlar meşru olmazdı. Türkiye’de hukuk, demokrasinin belirlenmesinde yargı da ayar mekanizması oluyor. 21 Ekim 2019’da tutsak edildim. Kayseri Cezaevine götürüldüm. Büyük bir algı operasyonun parçası için bunlar. ‘Örgüte yardım edildiği’, ‘para gönderildiği’ gibi akla hayale sığmayan bütün iddialara karşı cevap verme hakkım vardı ancak tutukluydum. Daha önce soruşturmalar yürütüldü. Belediyeye müfettişler geldi. Ancak bunların hepsine takipsizlikler verildi” sözleri ile tutukluğa gerekçe edilen davanın hukuki delillere dayanmadığını yineledi.

SOYLU’NUN KAYYIM AÇIKLAMASI DURUŞMA SALONUNDA OKUNDU

Avukat Cihan Aydın, duruşmada Süleyman Soylu’nun “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bunlardan rahatsız olduğunu söylemesi üzerine kayyım atadık” yönündeki sözlerini hatırlattı. Soylu’nun açıklamalarını mahkeme heyetine okuyan Aydın, “Bu hikayede tek gerçek olan şey var. 65 belediyeden 59’u kayyım atandı. Kayyım dışında hiçbir gerçek yok” dedi.

İDDİALAR DOSYADA YOK

Dosyanın hukuki olmadığını, yürütülen algılar üzerine dosyanın hazırlandığını belirten Aydın, “Bu dosyada belediye eş başkanı Mızraklı’nın ‘birilerini dağa gönderdiği’ iddiası yok. Çünkü kocaman yalan. ‘Belediye kaynaklarının örgüte aktarıldığı’ da yok. Oda yalan. Bu yalanlar 2016’da başladı. Algı operasyonları yapıldı. Alt yapısı oluşturuldu. KHK’lar çıkarıldı. 2016’dan 2019’a kadar sistematik olarak kayyım atandı. Bu tür iddialar var ama bu iddialara ilişkin hiçbir şey dosyada yok” diye konuştu.

'BU SUÇ VE CEZA DAVASI DEĞİL, KAYYIM ALT YAPISI DAVASIDIR'

Aydın, ardından Mızraklı’nın tutuklanması gerekçesi yapılan itirafçı tanık Hicran B. A’nın ifadelerine değindi. Mahkeme heyetine yönelik “itirafçı tanık Hicran B. A’nın ne kadar saçmaladığını, ne kadar baskı altında olduğunu sizde bizde gördük” diyen Aydın, “Siz bunu bir delil olarak değerlendirmeyi seçtiniz, keşke yapmasaydınız. Hicran B. A. bu kentte birçok hekim hakkında da beyanlarda bulundu. İddialara rağmen ya kovuşturmaya yer olmadı yada beraat çıktı. Kabak niye Mızraklı’nın başına patladı? Bu bir suç ve ceza davası değil, kayyım atamasının alt yapısını doldurma davasıdır” dedi. Mızraklı’nın serbest bırakılmasını istedi.

YARGITAY 6 BAŞLIKTA KARARI BOZDU

Avukat Mehmet Emin Aktar, Yargıtay’ın 6 başlıkta kararı bozduğunu hatırlatarak, Yargıtay kararının yerel mahkemenin verdiği kararın geçersiz olduğunu söylediği tespitinde bulundu. Yargıtay kararında Mızraklı’nın SEGBİS ile duruşmaya katılmasını ihlal saydığını belirten Aktar, “Kayseri Cezaevinden SEGBİS ile duruşmaya katılmıştı. Hala SEGBİS üzerinden duruşmaya katılıyor. Yani yüz yüzelik ilkesinin ihlal edildiği yönünde karar var. Ama hala müvekkilimiz duruşmada hazır edilmiş değil” dedi.

'İFADE HUKUKA AYKIRI ALINDI'

Hicran B. A’nın ifadesine değinen Aktar, “Bu kişi o dönemde cezaevinde. Cezaevinden alınıyor. İfadesi alınıyor. Ama Sulh Ceza Hâkim kararı yok ifadesinin alınmasına dair. Hatta savcı bile orada bulunmamış. Jandarma eşliğinde ifadesi alınmış. Ardından jandarma fark etmiş olmalı ki, hemen savcıya imzalattırılmış. Hukuka uygun olmadığı anlaşılınca jandarma birde avukata bu tutanağı imzalatmış. İki uzman çavuş tutanağı normal imzalamış. Arından tek tek imzalar gelmiş. Bu beyan bile hukuki yollarla alınmadı” sözleri uygulanan hukuksuzluğa dikkat çekti.

DURUŞMA 11 EYLÜL’E ERTELENDİ

Yapılan savunmaların ardından mahkeme kararını açıkladı. Mızraklı hakkında kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, bu nedenle ceza alt ve üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol tedbirlerinin yeterli olmayacağının belirtildiği kararda, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Eksikliklerin tamamlanması, Adli Tıp Kurumundan beklenen raporun gelmesinin ardından dosyanın mütalaa için savcıya gönderilmesi yönünde karar veren mahkeme, sonraki duruşmanın da SEGBİS üzerinden yapılacağını belirtti. Mızraklı’nın tutukluk durumunun 11 Ağustos’ta tekrra değerlendirileceği yönünde karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Eylül’e erteledi.

DAVA GEÇMİŞİ

Adnan Selçuk Mızraklı 2019 Yerel Seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı seçildi. İçişleri Bakanlığı 19 Ağustos 2019’da, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın görevden uzaklaştırdıklarını açıkladı. İçişleri bakanlığının açıklamasının ardından Mızraklı 21 Ekim’de gözaltına alındı. “Terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütü propagandası" yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

Mızraklı hakkında açılan soruşturma itirafçı olduğunu belirten bir tanığın ifadelerine dayandırıldı. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinin ardından Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama başladı.

Mızraklı ve avukatları tarafından, itirafçı tanığın ifadeleri belgelerle çürütülmesine karşın mahkeme heyeti, Mızraklı hakkında 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdi. Karara itiraz edilerek Yargıtay’a taşındı.

Yargıtay, Mızraklı’nın savunma hakkının kısıtlandığını, iddianameye delil olan bazı iddialarla ilgili delillerin ortaya konulmadığını belirterek hapis cezası verilen kararı bozdu. Yargıtay’ın bozma kararının ardından Mızraklı’nın yeniden yargılanmasına Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Mızraklı, Ekim 2019’dan bu yana tutuklu bulunuyor.

Öne Çıkanlar