Şimşek: Eski MİT'çi, Uğur Mumcu'yu ÖKK'nin öldürdüğünü söyledi

Necip Hablemitoğlu suikasti davasında tanık olarak dinlenen Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek, 'geçmişte MİT’te çalışan bir ÖKK mensubunun emekli olduktan sonra kendisine Uğur Mumcu’yu da ÖKK’dan birilerinin öldürdüğünü söylediğini' anlattı.

Şimşek: Eski MİT'çi, Uğur Mumcu'yu ÖKK'nin öldürdüğünü söyledi

Artı Gerçek - Necip Hablemitoğlu suikasti davası, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın (ÖKK) adının geçtiği tanık ifadesine sahne oldu.

Davanın görülmesine bugün Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Tutuklu yargılanan tek sanık olan Nuri Gökhan Bozkır ile tutuksuz sanıklar Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek, Aydın Köstem ve Mehmet Narin duruşma salonunda hazır bulundu. Bozkır'la Ukrayna'da olduğu dönem röportaj yapan Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek tanık olarak dinlendi.

Duruşmayı izleyen Gazeteci Müyesser Yıldız’ın kendi blokunda aktardığına göre, Bozkır’la 2020’de Ukrayna’dayken röportaj yapan Şimşek, Bozkır’ın röportaj bitince off ç-the-record biçimde Hablemitoğlu’nu Tarkan Mumcuoğlu’nun öldürdüğünü, işin merkezinde de Levent Göktaş ve Fikret Emek’in bulunduğunu söylediğini iddia edince salon karıştı. Nuri Gökhan Bozkır “Yalan söylüyor. Yemin ettiniz, buna sadık kalın, yoksa ben ispatlayacağım” diye bağırırken, sanık avukatları da “Şimşek iddianameyi okuyor ve cinayeti çözüyor.” şeklinde tepki gösterdi.

BOZKIR: BİLMEDİĞİM İSİMLERİ ŞİMŞEK'TEN ÖĞRENDİM

Bozkır konuşmasının devamında, Şimşek'e, “Ukrayna istihbaratı sizinle off-the-record dahil tüm görüşmelerimizi kayda aldı. Benim üzerimde dinleme cihazı vardı. Bunların tamamı Ukrayna’daki dava dosyasında var” diye seslendi.

Bozkır, dava dosyasında yer alan, bilmediği isimleri Şimşek’ten öğrendiği, ayrıca Şimşek’in kendisine, “2 yıl yatar çıkarsın” dediğini de öne sürdü.

MUMCU SUİKASTİ İDDİASI

Sanık avukatlarının soruları sırasında Abdurrahman Şimşek, geçmişte MİT’te çalışan bir ÖKK mensubunun emekli olduktan sonra kendisine Uğur Mumcu’yu da ÖKK’dan birilerinin öldürdüğünü söylediğini, bunun üzerıne Güldal Mumcu’yla görüşmek istediğini, ama Güldal Mumcu’nun ısrarla görüşmediğini anlattı.

Şimşek’e, Tarkan Mumcuoğlu’nun fotoğrafını nereden bulduğu da soruldu. Şimşek önce açık kaynaklardan bulduğunu söyledi. Avukatlar, Mumcuoğlu’nun o fotoğrafının MİT’e girerken çekilen fotoğrafı olduğunu vurgulayınca da, “Bir haber kaynağımdan aldım” dedi.

ŞİMŞEK: MİT'LE İRTİBATIM YOK

Mahkemeyi izleyen Gazeteci Alican Uludağ ise sosyal medya hesabından, duruşmadaki ifadeleri şöyle özetledi:

"Necip Hablemitoğlu cinayeti davasında Sabah gazetesi yazarı Abdurrahman Şimşek tanık olarak dinleniyor. Nuri Gökhan Bozkır, davanın sanıkları Aydın Köstem ve Mehmet Narin isimlerini Ukrayna'da kendisiyle röportaj yapmaya gelen Şimşek'ten öğrendiğini savunarak, 'Nereden biliyordunuz?' diye sordu. Şimşek bu iddiayı reddetti. Bozkır ise 'yalancı' dedi.

Bozkır, röportaj sırasında Şimşek'in kameramanının da kendisine soru sorduğunu kaydetti. Ayrıca Şimşek'in kendisine 'Niye kaçıyorsun? İki sene yatar çıkarsın' dediğini öne sürdü, gerçekten de iki yıl yatıp çıktığını söyledi.

Abdurrahman Şimşek, sorular karşısında ne geçmişte ne bugün herhangi bir şekilde MİT'le irtibatının olmadığını ifade etti. Abdurrahman Şimşek, Uğur Mumcu cinayetine ilişkin ise eskiden MİT'te çalışıp emekli olan bir Özel Kuvvetler subayının kendisine 'Uğur Mumcu'yu Özel Kuvvetler bombaladı' dediğini öne sürdü.

NE OLMUŞTU?

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi tarihçi-yazar Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 yılında akşam saat 20.20 sularında Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı'ndaki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürüldü.

Soruşturmada tanık ifadeleri olsa da Hablemitoğlu’nu cinayetiyle ilgili gözaltına alınan olmadı. İçişleri Bakanlığı suikastı "adi bir cinayet vakası" olarak değerlendirdi. Ancak Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nın yaptığı incelemede, silahı ateşleyenin silah kullanma tekniklerine hakim olduğunu belirtmişti. AKP döneminin ilk faili meçhul cinayeti olarak bilinen dosyada yıllarca hiçbir gelişme kaydedilemedi.

Yıllarca gelişme kaydedilemeyen dosyada 15 Temmuz darbe girişiminden sonra dikkat çekecek süreç yaşandı. Gazeteci Zihni Çakır, 15 Temmuz çatı davasında tanık oldu. Çakır ifadesinde Hablemitoğlu suikastı failinin halen kamuda görevli olan biri olduğunu, cinayette kullandığı silahı Mogan Gölü'ne attığını öne sürdü. Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, savcılığa başvurarak Çakır’ın ifadesinin alınmasını istedi. İfadesine başvurulan Çakır, kendisine ismi verenin Nuri Gökhan Bozkır olduğunu söyledi.

Dosyada şüpheli olan Bozkır, Ocak 2023'te ayında Ukrayna’da yakalanıp Türkiye’ye getirildi. Bozkır’ın savcılık ifadeleri Levent Göktaş’ı dosyada ‘en güçlü’ şüpheli durumuna getirdi. Savcılığın hakkında yakalama kararı çıkardığı Levent Göktaş çoktan Türkiye’den ayrılmıştı.

'HABLEMİTOĞLU'NU TANIMIYORDUM'

Şüphelilerden emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli astsubay Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin ve Osman Tuncer Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 8 Haziran 2022’de gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan eski asker Fikret Emek ile Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’nun aralarında olduğu dört kişi tutuklandı. Altan Bora, Osman Tuncer, Bülent Kutsal ve Tan Dervişoğlu ise yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.

Bulgaristan’da yakalandıktan sonra avukatı aracılığıyla Evrensel’den Özer Akdemir’e konuşan Levent Göktaş, “Hablemitoğlu’nu tanıyor muydunuz?” sorusuna şu cevabı vermişti: “Ben Profesör Doktor Necip Hablemitoğlu’nu kesinlikle tanımıyordum. Nerede çalıştığını, hangi konuda yayınları ve kitabı olduğunu da bilmiyordum" dedi.

19 Mayıs 2023 tarihinde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Levnet Göktaş, Enver Altaylı, Nuri Gökhan Bozkır, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Aydın Köstem ve Fikret Emek, "yurt dışına çıkış yasağı" adli kontrol tedbiriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Böylece dosyada tutuklu sanık kalmadı.

Kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle serbest bırakılan Nuri Gökhan Bozkır kayıplara karıştı. (HABER MERKEZİ)