Sivas Katliamı sanığına af: 'Cumhurbaşkanı diğer hasta mahkumlar için bu yetkisini neden kullanmıyor?'

Sivas Katliamı sanığına af: 'Cumhurbaşkanı diğer hasta mahkumlar için bu yetkisini neden kullanmıyor?'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sivas Katliamı Davası sanıklarından Hayrettin Gül'ün de cezasını affetti. Cezaevlerinde 600'ü sürekli hasta, yatalak ve kendine bakamayacak durumda olan 1517 hasta tutuklu ve hükümlü tahliye edilmiyor.

Mehmet Menekşe


AMASYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ıın imzasıyla Resmi Gazete'de yayınlanan kararla Sivas Katliamı Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen Hayrettin Gül'ün cezasını "sürekli hastalığı" olduğu gerekçesiyle affedildi.

Gül'ün 28 Şubat davasında “mağdur” sıfatıyla yer aldığını ortaya çıkmıştı.

KILIÇ'IN CEZASI DA AFFEEDİLMİŞTİ

Erdoğan, Sivas Katliamı Davası'nda ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç'ın cezasını da 31 Ocak 2020'de de affetmişti.

'KATİLLERİ BİRE BİRER DIŞARI SALIYORLAR'

Sivas Katliamı'nda 12 yaşındaki oğlu Koray ve 14 yaşındaki kızı Menekşe'yi kaybeden Hüsne Kaya, katliamın sanıklarından Hayrettin Gül'ün cezasının cumhurbaşkanı tarafından affedilmesine tepki gösterdi. Kaya, "Katilleri birer birer dışarı salıyorlar. Ben 12 ve 14 yaşında iki canımı Madımak’ta kaybettim. Bizim acılarımız kimin umurunda ki? Adalet yok, hukuk yok, vicdan yok. Biz 30 yıldır her gün ölüyoruz. Bir insanda öncelikle vicdan olacak. Dini, dili, ırkı hiç fark etmez. O kadar üzgünüm ki bunu anlatacak kelime bulamıyorum. Temel Karamollaoğlu koltuk keyfi sürüyor. Cafer Erçakmak’ı yıllarca Sivas’ta Madımak’ın arkasında beslediler, ölünce ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl Ahmet Turan Kılıç serbest bırakıldı. Şimdi de bu katili serbest bırakmışlar. Bizim canımız yok mu? Biz insan değil miyiz? Bizim canımız yanmıyor mu? Öteki katilleri Almanya’dan getiremiyorsun. Bu olanlara, yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum, bir yerlere koyamıyorum. Canımın yanması ne kelime, her gün ölüp diriliyorum. Biliyorum yakınlarını, çocuklarını kaybeden Madımak aileleri aynı şeyleri yaşıyorlar. Korayım 12 yaşındaydı. Daha ağzından annesinin sütü kokuyordu, Menekşem 14 yaşındaydı, hayalleri vardı. Ben hiç kimseyi affetmiyorum. Biz bu ülkede nasıl yaşayacağız?”

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇUN AFFI OLMAZ'

30 yıldır Sivas Katliamı Davası'nın avukatı olan Şenal Sarıhan da Sivas Katliamı'nın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve sanıklara af uygulanamayacağını vurguladı. Cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin durumuna dikkat çeken Sarıhan, çifte standart uygulandığını söyledi:

“Sivas Madımak Katliamı Davası'nın 30 yıllık serüveni içinde bu davadan ceza alan sanıkların dahi infazlarının yapılması söz konusu olmadı. Büyük bir bölümü yurt dışına çıktı ve Türkiye’ye iade edilmedi. Kesinleşmiş cezalarına rağmen hâlâ yurt dışındalar. En az 9 kişinin bu durumda olduğunu biliyoruz. Bundan kısa bir süre önce de Ahmet Turan Kılıç bu şekilde serbest bırakıldı. Şimdi de Hayrettin Gül serbest bırakılıyor. Her iki sanığın da dosyadaki durumlarına baktığımızda Sivas’ta eylemin başladığı andan itibaren yani cuma namazından çıkıldığı andan itibaren bütün aşamalarda var olan, 'Laiklik gidecek, şeriat gelecek', 'Yaşasın Hizbullah' diye slogan atan kişiler arasındalar. Bu kişilerin suçları 35 kişinin yakılarak veya dumandan zehirlenerek öldürülmelerine sebep eylemleri insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Biz insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımına uğramaması iddiasındayız. İnsanlığa karşı suç işlemiş ve kesinleşmiş cezası olan birinin aftan yararlanmaması gerekiyor. Gerek siyasi gerek adli sebeple tutuklu ya da hükümlü olan sanıklarla ilgili insan hakları derneğinin uzun zamandır sürdürdüğü mücadelesi var. Adli tıp raporlarına rağmen salınmayan hasta mahkumlar var, buradaki çifte standart uygulamayı adil bulmak mümkün değildir. Bunun adaletsiz olduğunu da ifade etmek istiyoruz. Cumhurbaşkanı önüne gelen dosyalara bu sanıklara gösterdiği özeni büyük olasılıkla göstermiyor ve cezaevinde ölümler gerçekleşiyor.”

'CUMHURBAŞKANI DİĞER HASTA TUTUKLULAR İÇİN NEDEN BU YETKİSİNİ KULLANMIYOR?'

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı avukat Gülseren Yoleri, cezaevlerinde 600’ü sürekli hasta, yatalak ve kendine bakamayacak durumda ola 1517 hasta tutuklu ve hükümlünün durumuna dikkat çekti. Yoleri, şu değerlendirmede bulundu:

"Her şeyden önce Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenen bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı işlemez. İnsanlığa karşı suç işleyenlerin affı mümkün değildir. Cumhurbaşkanı sürekli hastalık ve yaşlılık nedeniyle af yetkisini bu güne kadar çok sınırlı kullandı. Bu kadar sınırlı kullanılan bir yetkinin iki kez Madımak Katliamı sanıkları için kullanılmış olması dikkat çekici ve kabul edilemeyecek bir durumdur. Madımak Katliamı Davası 30 yıldır sürüyor, 14 Eylül’de duruşması var ve adeta dava zaman aşımına doğru sürükleniyor. Daha önce serbest bırakılan sanıklarından Ahmet Turan Kılıç bir duruşmadan hemen önce serbest bırakılmıştı. Madımak sanıklarından Hayrettin Gül de yine 14 Eylül’de yapılacak bir duruşma öncesinde serbest bırakılıyor. Bu sanıkları güçlü kılacak, ceza almalarına engel olabilecek bir durumdur. Bu aflar bütün toplumu tehdit eden bir algıyı da güçlendirmektedir. Cumhurbaşkanı diğer hasta mahkumlar için bu yetkisini kullanmıyor? Neden 80-85 yaşındaki hasta mahkumlar, tamamen yatağa bağlı mahkumlar, tesbit edebildiğimiz bu şekilde 600 tane mahkum var, bunlar için niçin Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanmaz? Neden bu ayrımcı uygulama devam ettiriliyor? Bu aflar tekrar bu suçların işlenmesini güçlendirecek, toplumun adalet duygusunu zedeleyecektir. Bu af imkânının eşitlik ilkesi çerçevesinde kullanılması gerekmektedir."

18 YIL ARANAN ERÇAKMAK SİVAS'TA ÖLDÜ

Davanın bir numaralı sanığı olan ve 18 yıl aranan dönemin Refah Partili Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın 2011'de Sivas'ta oğlunun evinde öldüğü ortaya çıkmıştı. Kalp krizi sonucu ölen Erçakmak'ın, gizlice toprağa verildiği belirlenmişti. Erçakmak, yıllarca yaşadığı yer valiliğe 400, karakola 500 metre mesafedeydi.

İBB'DE GİŞE MEMURUYKEN YAKALANDI

Sivas Katliamı Davası sanığı İhsan Çakmak da 2008'de İstanbul Belediyesi Ulaşım AŞ’ye bağlı Güngören Yavuz Sultan Selim Mahallesi metro durağında gişe memuru olarak çalışırken yakalanmıştı. Dava zaman aşımından düşünce Çakmak'ın bu kez İSPARK'ta işe alındığı ortaya çıkmıştı. Basında çıkan haberlerin ardından Çakmak'ın işine 2021'de son verilmişti.

Öne Çıkanlar