Siyasi mahkumlara 'terör kimliği' dayatması
Elazığ 2’Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde eşine az rastlanır bir uygulama yaşanıyor. Cezaevi yönetimi kantine çıkan, görüşe giden veya kendisine gelen kargoyu almak isteyen siyasi mahpuslara üzerinde ‘Suçu terör’ yazılı bir kart taşıması için baskı yapılıyor, Bu kartı boyunlarına asmayı reddeden mahpuslara çeşitli cezalar veriliyor. Müvekkiliyle görüşen avukat Sezin Uçar, cezaevine kitap dergi sınırlamasının da genelgeyle mahpuslara bildirildiğini söylüyor.
‘KARTTA ÖRGÜT İSMİ YAZIYOR’
Siyasi hükümlü müvekkili İsmail Yılmaz’la cezaevinde görüşen avukat Sezin Uçar, cezaevinde tutulan siyasi mahpuslara verilmek istenen ‘terör kartı’ için şunları söylüyor: "Siyasi mahpusların çoğuna bu kimlik verilmek isteniyor. Mahpuslar ise bu kimliği almak istemiyor. Mahpuslara, ‘Bu kimliği yanınızda taşıyın’ deniliyor. Kimlik taşımak istemeyen mahpuslara hakları kullandırılmıyor.
Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, mahpuslar aileleriyle görüşemiyor veya telefon hakkını kullanamıyor. Posta yoluyla kendilerine gönderilen kitap, dergileri alamıyorlar. Bir tip tecrit hali uygulanıyor. Benim de müvekkilim sadece avukatla görüşebilmek için bu kartı alıyor. Kartın üzerinde kişinin yargılandığı örgütün ismi yazıyor. Ve üzerinde terör suçlusu yazıyor. Adli mahpuslar için de bu kart var. Ancak siyasi mahpuslar kartın üzerinde ‘terör’ yazdığı için kartı kabul etmiyor. Mahpuslar bu talebi reddedince infaz koruma memurları kartı alıp kantine veya farklı bir yere giden mahpusun yanında yürüyor. Bu durum tıpkı tek tip elbise meselesindeki gibi mahpusun kendi kişiliği ve öznelliğini yok eden bir durum. Aynı mantığın ürünü. Kişiye bu tarz kimlik verilerek kişinin kendisini böyle kabul etmesi dayatılıyor."
MAHPUSLARA GENELGE TEBLİĞ EDİLDİ
Uçar, ayrıca cezaevindeki mahpuslara sınırlamaların getirildiği bir genelgenin de tebliğ edildiğini söylüyor. Genelgede mahpuslara sadece dini bayram, doğum günü ve yılbaşında kitap alabilecekleri bildirilmiş. Uçar bu genelge için, "Bu uygulamanın Adalet Bakanlığı’nın yaygınlaştırmak istediği uygulamalardan biri olduğunu düşünüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, cezaevlerinde yayın yasaklarıyla ilgili Türkiye’yi çoğu kez mahkum etti. Senede dört defa kitap alabilmek çok ciddi bir sınırlama. Bu durum yasalara aykırıdır" dedi.