Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının üzerinden 5 yıl geçti. Ne madenlerdeki çalışma düzeni değişti ne de adalet yerini buldu.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu

ARTI GERÇEK- Soma’da 13 Mayıs 2014’te ihmal sonucu meydana gelen maden faciasında 301 işçinin hayatını kaybetmesinin üzerinden beş yıl geçti.

Soma’da bundan beş yıl önce 13 Mayıs günü Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’ye bağlı madende meydana gelen yangında resmi rakamlara göre 301 işçi hayatını kaybetmiş, çok sayıda işçi de yaralı olarak kurtulmuştu.

Türkiye madencilik tarihinde en çok ölümün yaşandığı 1992 yılındaki Kozlu kömür madeni faciasında 263 madencinin ölümü hafızalardaki yerini korurken, Türkiye tarihine "en büyük işçi katliamı" olarak geçen Soma katliamı ihmal zinciri sonucu göz göre göre gelmişti.

CİNER GRUBU UYARDI, DEVLET DİKKATE ALMADI

Soma Eynez bölgesindeki maden önce Ciner Grubu’na geçti ancak firma, 2006’da Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) yolladığı "ileride telafisi mümkün olmayan problemlerle karşılaşılacağı anlaşıldığı için mevcut sözleşmenin ihale şartlarına haiz olarak Türkiye Kömür İşletmeleri’ne devir edilmesi talep edilmektedir" yazısıyla sahadan çekildi.

BİR YILDA ÜRETİM 10 KAT ARTIRILDI, ŞİRKETE ALIM GARANTİSİ VERİLDİ

Grubun bu uyarılarına aldırış etmeyen TKİ, madenin işletmesi için Soma Kömür İşletmeleri A.Ş ile anlaştı. Devlet şirkete ocağı rödovans sistemiyle, yani bütün kömürleri alma garantisi verdi. Maden Mühendisleri Odası kaza ile ilgili hazırladığı raporda işçilerin nasıl bir hızla çalıştırıldığını ortaya koydu ve 2009 yılında 230 bin ton olan üretimin bir yılda 10 kat arttırılarak 2.6 milyon tona çıkarıldığını belirtti.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 1

KATLİAMDAN ÖNCE İŞ CİNAYETLERİ ARAŞTIRILSIN ÖNERGESİ AKP TARAFINDAN REDDEDİLDİ

Soma’daki katliamdan önce maden sahasında iş cinayetlerinde işçiler hayatını kaybetse de bu ülke gündemine hiç girmedi. Faciadan kısa bir süre önce 29 Nisan 2014’te CHP’nin Soma’daki maden ocaklarına meydana gelen iş kazalarını araştırma amacıyla bir meclis araştırma komisyonu kurulmasını öneren soru önergesi, TBMM’de AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. İktidara göre sorun yoktu. Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız, Temmuz 2013’te aynı işletmenin farklı bir ocağının açılışını yapmış, örnek bir işletme olduğunu belirtiyordu.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 2

MADENDE 30 DERECE OLMASI GEREKEN SICAKLIK 46 DERECEYDİ

Katliamdan sonra madende kölelik koşulları ortaya çıkıyor, şirketin belirlediği "dayıbaşı" yöntemiyle taşeron işçi çalıştırdığı ortaya çıkıyordu. İşe başlamadan önce işçilere yalnızca üç gün eğitim verildiği, bir kaza durumunda ne yapılacağı öğretilmediği kaydediliyordu. Sonradan bilirkişi raporlarında yer alan ifadelere göre, 50 PPM’yi aşmaması gereken karbonmonoksit miktarı beş ay boyunca defalarca bu sınırı geçtiği ve hatta 500 PPM’ye kadar ulaştığı halde, sensörlerin uyarısına kulak asılmadı. 30 dereceyi geçmemesi gereken sıcaklık, katliamın olduğu gün de madende 46 dereceydi.

İşçileri zehirli gazlardan koruması gereken maskeler de bozuk çıktı. Maskeler yıllarca denetimden geçmedi. Soma’da işçilerin üye olduğu sendikanın yönetimini de maden patronları belirliyordu.

AKP’YE GÖRE KATLİAM DEĞİL FITRAT

İşçi ölümlerinin en fazla yaşandığı dönemin iktidarı olan AKP hükümeti, faciaya "fıtrat" olarak bakıyordu. Katliamın ardından Soma’ya giden dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bir gazetecinin sorusu üzerine "Bunun yapısında fıtratında bunlar var" diye yanıt verdi.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 3

PROTESTO EDENLERE POLİS SALDIRDI, ERDOĞAN’IN MÜŞAVİRİ MADENCİ TEKMELEDİ

Katliamdan iki gün sonra, katliamı protesto etmek için yürüyen, aralarında avukatların da bulunduğu yaklaşık 5 bin Somalıya polis saldırdı. Aynı günlerde Soma’ya ziyareti sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a tepki gösterirken, Müşaviri Yusuf Yerkel yerde yatan bir madenciyi dakikalarca tekmeledi.

Facianın üzerinden yaklaşık iki yıl sonra 2 Mart 2015 Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi hazırlanan iddianameyi kabul etti. 13 Nisan 2015, 8'i tutuklu 45 sanığın yargılanmasına Akhisar Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi Salonu'nda başlandı. Aileler, her duruşmada davanın görüldüğü salona yürüyerek adalet talep etti.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 4

BİLİRKİŞİ RAPORU ‘İKİ BAKANLIK KUSURLU’ DEDİ

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Teknik Müdür İsmail Adalı, Teknik Nezaretçi Ertan Ersoy ve Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik tutuklandı.

Türkiye’nin en büyük maden faciası için açıklanan bilirkişi raporu, olayın önlenebilecekken "olumsuz ocak alt yap uygulamalar nedeniyle facia boyutuna ulaştığını" ortaya koydu. Bilirkişi raporunda Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ihmali ve kusuru olduğuna dikkat çekildi.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 5

DAVANIN SAVCI VE HAKİMİ DEĞİŞTİ, SANIKLAR KATLİAMI ‘FETÖ’YE BAĞLMAYA ÇALIŞTI

Dava devam ederken daha önce olası kastla yargılanan sanıklar, katliamın "FETÖ" tarafından yapılan bir sabotaj olduğunu iddia etti. Sanıkların bu iddiası araştırılırken davayı yürüten ve soruşturmaya hakim olan mahkeme heyeti değişti. Mahkeme başkanlığına Afşin Elbistan B Termik Santralinin Çöllolar Kömür Sahasında yaşanan ve 11 işçinin yaşamını yitirdiği, 9 işçinin cenazelerinin ise halen toprak altında olduğu iş cinayeti davasında, sanıklara sadece para cezası veren Hakim Salih Pehlivanoğlu atandı.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 6

Aynı zamanda davanın savcısı da değişti. Savcı mütalaasında, olayın ailelerin ve avukatların talebi olan olası kasta değil, bilinçli taksirle (Ölen kişi sayısına bakılmaksızın verilen, üst sınırı 22.5 yıl olan ceza) meydana geldiğini değerlendirdiğini söyledi. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava da ocak ayında ana davayla birleştirildi.

AİLELERİN AVUKATI KOZAĞAÇLI TUTUKLANDI

Dava 3 yıl sürdü. 11 Temmuz 2018’deki karar duruşmasında, 5 tutuklu sanığın 15 yıl ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına, 9 sanığın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, aralarında Alp Gürkan’ın da olduğu 37 sanığın ise beraatine karar verildi.

Patron Can Gürkan, ‘taksir’den sadece 15 yıl ceza aldı ve 3 yıl maden işletme işinden men edilmesine karar verildi.

Dava sürerken işçi ailelerinin avukatı Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ise tutuklandı.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 7

CAN GÜRKAN 1 YIL SONRA TAHLİYE EDİLDİ

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi, 18 Nisan’da, şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan’ın ise yurt dışı yasağı konularak tahliye edilmesine karar verdi. Ailelerin avukatları ise Yargıtay’a başvurmaya hazırlanıyor.

Soma Katliamı'nın 5. yılı: Ne madenlerdeki düzen değişti ne adalet yerini buldu - Resim : 8

AİLELERİN AVUKATI İŞLER: İSTİNAFIN KARARIYLA GERİYE ADIM ATILDI

Mağdur ailelerin hukuk mücadelesini sürdüren Sosyal Haklar Derneği’nden avukat Evren İşler "5 yılda Soma’da hiçbir şey değişmedi. İşçiler güvenliksiz ortamlara mahkum edilmiş şekilde çalışmaya devam ediyorlar. Alınan önlemlerle de bir şey değişmedi " dedi. Dava süreciyle ilgili konuşan İşler, Danıştay kararına rağmen kamu görevlilerinin yargılanmasına izin verilmeyerek faciada sorumluluğu bulunan kamunun suçunun örtbas edildiğini belirtti. İşler yargılama sürecine ilişkin şunları söyledi:

"Alp Gürkan katliama giden yolu açanlardan. Onun beraat etmesi insanlardaki adalet duygusunu sarsmış durumda. Can Gürkan ile ilgili de sorumluluğun olabilecek en alt düzeyden tayin edilmiş olması ve bunun sonuncunda da daha beşinci yılına gelmeden 301 kişinin ölümünden sorumluyken tahliye olmuş olması tabi ki insanları ve aileleri derinden yaraladı. Yerel mahkeme bütün eksiklerine rağmen bu insanların maden iş kolunda çalışmaması yönünde iyi bir karar vermiş ve yasaklamıştı. Ancak İstinaf Mahkemesi bunu sessiz sedasız değiştirdi, ceza miktarı açısından onadı ama düzelterek onama verdi. Maden iş kolunda çalışma yasağı hükmünü kaldırdı. Yani Can Gürkan’ı hem tahliye etti, hem de git ailenin sahibi olduğu madenlerin başına otur ve çalışmaya devam et demiş oldu. Asıl sorun olan asıl sıkıntı olan bu. Bu kararla adaletin Soma’ya gelmediğini görmüş olduk. İstinaf Mahkemesi kararıyla geri adım atılmış oldu."

akp maden can gürkan fıtrat Soma Katliamı Soma davası Sosyal Haklar Derneği