'Soma'daki insanlara 'Onlar da AKP'ye oy veriyor' denmesi korkunç bir şey'

ARTI GERÇEK- Soma Katliamı'nın üzerinden 7 yıl geçti ancak sorumlular hâlâ cezalandırılmadı. Katliama ilişkin dava ise sürüyor. 24 Mayıs'ta son oturumu görülecek davayı yıllardır takip eden avukat Can Atalay, ARTI TV'de ekrana gelen Kemal Göktaş'ın sunduğu Medya Kritik programında konuştu.

'O İNSANLAR 3 KEZ BARİKAT YIKARAK SALONA GELDİLER VE DAVANIN SEYRİ DEĞİŞTİ'

Atalay, davanın sanıklarının asıl sorumlular olmadığını dile getirdi. "Soma Davası çok gergin başlamıştı. İlk duruşmaya aileler alınmamaya çalışılmıştı. O insanlar 3 kere barikat yıkarak duruşma salonuna geldiler ve o an itibariyle davanın seyri değişti" diyen Atalay, "Bütün yaşanlara şahit olan, herkesi tek tek dinleyen, olayı katliam olarak niteleyen bilirkişinin raporlarına göre hareket eden mahkeme heyeti, kararını açıklamak için ara istediği sırada artık nasıl telefonlar geldiyse Manisa Savcılığı'nın gizli soruşturma kararıyla açıklama yapamadı, bu karar davayı kilitledi. Ölenler bizim insanlarımız ama dosyaya gizlilikten dolayı Can Gürkan ve avukatları ulaşabiliyor. O süreçten sonra da mahkeme heyeti değişti." dedi.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu dört sanığa olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçundan ceza verilmesine hükmetmişti. Karardan sonra 12. Ceza Dairesi'nin beş kişilik heyetinden üçü değişti. Daire, kendi kararını bozarak, 'bilinçli taksirle ölüme' ve 'yaralamaya neden olma' suçundan ceza verilmesini istedi.

'ÜÇ HAKİMDEN BİRİ, 103 KARDEŞİMİZ KATLEDİLDİĞİNDE SIRITAN KİŞİ'

Atalay, "Burada şunları sormak isterim" diyerek şöyle devam etti:

"Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı 6094 sayfa. Bu dosya milyonlarca sayfa belge içeriyor. Bilgisayar ortamındaki geldiği aşamada 7 Terabayt (7168 Gigabayt). 5 iş günü içerisinde bu üç yeni gelen hakim, hangi belgeyi okudu ki karar verdi? Bu yeni gelen üç yargıcın önceki kararı kaldırma gerekçesi üç buçuk sayfa. Başkanın ve diğer üyenin muhalefet şerhleri 30 sayfadan fazla. Türkiye çok rezalet gördü, böylesini az gördü. Bu üç hakimden birisi, 7 Haziran-1 Kasım seçimleri arasında Adalet Bakanlığı yaptı. 10 Ekim Ankara Katliamı'nda 103 kardeşimiz öldürüldükten sonra yapılan basın açıklamasında sırıtan kişidir kendisi. Bu gözümüzle gördüğümüz. Başka marifetleri olduğunu da biliyoruz."

Atalay, "Türkiye'de insanlar ekmeğini kazanırken öldürülmeye devam edecek mi? Türkiye'de insan hayatı, Türkiye kapitalizminin en ucuz maliyet kalemi olarak kabul edilmeye devam edecek mi? Bizim buna 4-5 yıl daha tahammülümüz var mı? Bu rezaletin, utanmazlığın, dalaverenin nedeni bu." dedi.

'NEDEN AKP'YE OY VERİYORSUN' ESASLI BİR ROL ÜSTLENDİ'

Atalay, toplumsal muhalefetin Soma Davası'ndan uzaklaşması konusunda ise şunları söyledi:

"Bir takım problemli meseleler var. Mesela Soma'da AKP'nin aldığı oydan bahisle, örneğin Sosyal Haklar Derneği herhangi bir Twitter kampanyası yaptığında altına gelen yorumlar bunlar. Ben bunların korkunç, kabul edilemez yorumlar olduğunu düşünüyorum. Biz bizim oy verdiğimiz, senin oy verdiğin ya da başka bir arkadaşın oy verdiği partilere oy versinler bu insanlar diye bunu yapmıyoruz. Tabii ki gönlümüzden geçen, isteğimiz budur. Biz onların haklarını savunmadan Türkiye'de bir demokratikleşme olamayacağını bildiğimiz için yapıyoruz. Bu söylediğim husus, Soma'ya 'Neden AKP'ye oy veriyorsun' diye yapılan işler, bence esaslı bir rol üstlendi.

'PARAYLA OY SATIN ALINDI'

"İkincisi, oradaki parayla oy satın alma meselesi. Somut örneklerini ben biliyorum. Köy söylerim, seçmen söylerim, kullanılan oy söylerim, alınan sosyal yardım ve madenlerde çalışan işçilerin sayısını söylerim. Durum budur. Hak teslim etmek gerekir. İsim söyleyeceğim: Kamil Kartal. Soma'ya yerleşti ve bir mücadelenin altına girdi. Hakkı zor ödenir. Özgür Özel, hem katliamın ön gününde uyarı vazifesini yerine getirmiş bir milletvekili hem de gelebildiği tüm duruşmaları başından sonuna takip eden ve ısrarla gündemde tutmaya çalışan bir siyasi figür.

'TÜRKİYE'DEKİ SOLUN SÜREKLİ YENİ GÜNDEM PEŞİNDE KOŞMA EKSİKLİĞİ'

"Onun dışında söylediğinizde şöyle bir haklılık payı var. Hızlıca toplumsal muhalefet güçleri topluca Soma'ya girdi, 2014 Mayıs'ında ve 2014'ğn sonu görünmeden de insanlar geri çekildi. Biz o tarihten sonra takip etmeye başladık. Burada özeleştiri yapmamız gerekir, pek çok konuda olduğu gibi. Türkiye'deki solun, bu maymun iştahlılığın, sürekli yeni gündem peşinde koşma eksikliğimizin özeleştirisini yapmakta yarar var diye düşünüyorum."