'Soykırımcı ve inkarcı politikalara son verilsin'

Ermeni soykırımının 102. yıldönümü nedeniyle ilk anma 1915'te Ermeni aydınların gözaltına alındığı Sultanahmet'teki eski cezaevi önünde yapıldı.

'Soykırımcı ve inkarcı politikalara son verilsin'

GÜNCEL -Soykırıma ilişkin ilk anma bugün Türk-İslam Müzesi olarak kullanılan Sultanahmet'teki eski cezaevi önünde yapıldı. 24 Nisan 1915'de gözaltına alınan Ermeni aydınlar, ilk olarak bu hapishanede tutulmuştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılığa ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon'un düzenlediği anmada, Türkçe ve Ermenice "Ermeni Soykırımı'nı tanı, af dile, tazmin et" yazılı pankart açıldı, soykırımda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşındı. Anmaya Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Hareketi (EGAM) ve Ermeni Hayırseverleri Genel Birliği (AGBU) temsilcileri de katıldı.

'YANINIZDAYIZ'

EGAM Temsilcisi Benjamin Abtan konuşma yapmak için söz aldığı sırada, bir grup provokasyon grişiminde bulundu. "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Erdoğan'ın askerleriyiz" sloganı atan grubun girişimi engellendi.

Abtan soykırımla yüzleşmenin demokrasinin bir parçası olduğunu dile getirdi. Türkiye'de demokrasi mücadelesi yürütenlerle, soykırımda yakınlarını kaybedenlere seslenen Abtan, "Yanınızdayız. Bilmenizi istiyoruz yarın daha zorlu bir demokrasi mücadelesine devam edeceksiniz" dedi.

'KATİLLER ONURLANDIRILIYOR'

İHD üyesi Meral Çıldır, okuduğu açıklamada 24 Nisan'ın Ermeni Soykırımı'nın simgesel başlangıç tarihi olduğunu söyledi. Süryaniler ve Pontus Rumlarının da Osmanlı Devleti sonrasında Kemalist hareket tarafından soykırıma uğratıldığını hatırlatan Çıldır, Talat Paşa'nın adının yüzlerce okul, sokak, caddeye verilmesi ve mezarının İstanbul'da Özgürlük Anıtı'nda bulunmasının kanıksatılma durumu olduğunu kaydetti. Çıldır, şöyle devam etti: "Defalarca söyledik: Soykırımın inkarı 'biz yapmadık' demekten ibaret değildir. Bin beteridir. Kurbanların torunlarına, günlük hayatın sayısız ayrıntısı üzerinden soykırımı tekrar tekrar yaşatmaktır. Katilleri kahraman yapmaktır. Soykırımcıları onurlandırmaktır. Talat Paşa onurlandırılanların başında geliyor. Kamusal alanlara Talat Paşa'nın adının adlarını vermek, onu özgürlük anıtlarında yatırmak, soykırım kurbanlarının torunlarına 'Büyükanne ve büyükbabalarınızın katilleri bizim kahramanlarımızdır, iyi yapmışlar, ellerine sağlık, gerekirse yine yaparız' demektir. Soykırım inkarcılığına karşı çıkan herkesi; sokaklara, okullara Talat Paşa adının verilmesine ve mezarının Özgürlük Anıtı'nda bulunmasına karşı çıkmaya davet ediyoruz."

Anadolu topraklarının bir soykırım coğrafyası olduğuna dikkat çeken Çıldır, "Türkiye soykırım inkarının ülkesidir. Soykırım ve inkar zihniyeti bugün de egemenliğini sürdürüyor. Her 24 Nisan'da olduğu gibi bugün de sesleniyoruz, soykırımcı ve inkarcı politikalara son" dedi.

Anma etkinlikleri zorunlu askerlik yaparken 24 Nisan 2011'de bir er tarafından öldürülen Sevag Balıkçı'nın Şişli Ermeni Mezarlığı'ndaki mezarı başında saat 15:00'de yapılacak anmayla devam edecek. Akşam 19:15'deyse Beyoğlu Tünel Meydan'da kitlesel bir anma yapılması planlanıyor.

HDP'DEN 'YASI PAYLAŞIYORUZ' AÇIKLAMASI

HDP Merkez Yürütme Kurulu, "102 yıllık acıları ve yası paylaşıyoruz" başlıklı bir mesaj yayınladı.
"Hedefinde farklılıkların tekleştirilmesi, tek ırk, tek din ve tek dil olan tekçi devlet anlayışı homojen bir toplum yaratmak adına Ermenilerden sonra bölgedeki diğer halklara da saldırdı" vurgularının dile geldiği mesajda şunlara yer verildi;

"Planlı bir etnik kimlik ve inanç soykırımı olan Büyük Felaket’in (Metz Yeğern) üzerinden 102 yıl geçti. 102 yıl önce, 24 Nisan 1915’de, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin örgütü Teşkilat-ı Mahsusa tarafından iki yüzden fazla Ermeni aydınının evlerinden alınarak ölüme yollanması ile başlayan süreç, yüz binlerce Ermeni’nin sürgünü ve pek çoğunun sistemli olarak katledilmesiyle devam etti. Hedefinde farklılıkların tekleştirilmesi, tek ırk, tek din ve tek dil olan tekçi devlet anlayışı homojen bir toplum yaratmak adına Ermenilerden sonra bölgedeki diğer halklara da saldırdı. Bu topraklarda farklı halkların ve inançların yaşadıklarını unutturmayı hedefleyen inkarcı ve retçi devlet anlayışı toplum üzerinde hakimiyetini kurdu. Farklı halkların ve inançların bir arada yaşadığı bu topraklar üzerinde, hiçbir etnik kimlik, dil, kültür ya da inancın bir diğerinden üstün olmadığı gerçeği onlarca yıl sonra tekçi anlayışın iflası ile bir kez daha görüldü. Ancak ne yazık ki, coğrafyamızı çoraklaştıran büyük suçlarla yüzleşmek konusunda çok geç kalındı."

"İnsanlık suçlarını lanetleyerek mağdur halklar ve inançlardan özür dilemenin önemli adımlar olacağı" belirtilen mesaj, "yaşamını yitirenleri bir kez daha hüzün ve saygıyla anıyoruz" ifadeleriyle tamamlandı.

HDP Ermeni Soykırımı