Susurluk raporunu hazırlayan Kutlu Savaş: Kişilere takılmayın, genel çerçeveye bakın
Susurluk kazasının ardından dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı olarak rapor hazırlayan Kutlu Savaş, son gelişmelerine ilişkin kısa bir değerlendirme yaptı.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in yaptığı açıklamalar, mafya ve siyaset ilişkisini gözler önüne seren Susurluk kazasını bir kez daha hatırlattı. Susurluk kazasıyla ilgili bir rapor hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, son gelişmelere ilişkin "Kişilere takılmayıni çerçeveyi değerlendirin" yorumunda bulundu.
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde 3 Kasım 1996 tarihinde gerçekleşen ve Türkiye’deki siyaset-mafya ilişkilerini ortaya seren ve tarihe 'Susurluk kazası' olarak geçen olaya ilişkin raporu hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına ilişkin kısa bir değerlendirmede bulundu.
'GRUBA VE KİŞİYE İNDİRGEMEK HATA'
24 yıl sonra ilk kez konuşan Kutlu Savaş, OdaTV'ye yaptığı kısa değerlendirmede; "Susurluk'u özgün olduğu kadar bir gruba ve kişiye indirgemeye çalışmak hataydı. Basın bunu yaptı. Şimdi de aynı şey yapılıyor. Kişilere takılırsanız orada kalırsınız. Çerçeveye bakmanız lazım" dedi.
SUSURLUK KAZASI VE RAPOR
3 Kasım 1996'da siyah bir Mercedes'in Susurluk ilçesinde bir kamyona çarpmasıyla siyaset-mafya ilişkisi gözler önüne serilmişti. Kazada 'Mehmet Özbay' sahte kimliğini kullanan Abdullah Çatlı, Gonca Us, Hüseyin Kocadağ hayatını kaybetmiş, otomobilin sahibi Sedat Bucak yaralanmıştı.
Interpol'ün kırmızı bültenle aradığı Çatlı'nın, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ'ın ve Urfa Milletvekili Sedat Bucak'ın aynı araçta olması, olayı sıradan bir kaza olmaktan çıkarmıştı. Çatlı, Türkiye'de siyaset ve mafya ile iç içeydi. Türkiye'nin uzun süre gündeminde yer alan bu olay sırasında da ismi bugünlerde de sıkça gündem olan Mehmet Ağar, İçişleri Bakanı'ydı.
Kazanın ardından hazırlanan raporlardan biri de dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından yazılmıştı.
Savaş, rapora "Kamuoyu, siyasetçi - Yeraltı Dünyası - Kamu Kuruluşları ilişkisi ve kişisel menfaat etrafında yoğunlaşan ve büyük ölçüde para, menfaat ve güç sağlamaya dönük illegal faaliyetlerden rahatsızdır. Bu faaliyetlerin ‘terörle mücadele ve ülke menfaatleri’ olarak gösterilmesi ve bu perdenin arkasına gizlenmesi ayrı bir rahatsızlık konusudur" diyerek başlamıştı.
