'Sutyenle fotoğraf çekemezsiniz'
Başkentin göbeğinde Ankaralı fotoğraf sanatçısı ve Güney Amerikalı misafirinin başına gelenler...
HABER MERKEZİ- Ankaralı bir fotoğraf sanatçısı, Güney Amerika'dan gelen kadın fotoğraf sanatçısı ile Dikmen Vadisi'nde fotoğraf çekimine gittiğinde Ankara Belediyesi'ne bağlı ANFA Güvenlik elemanlarının engellemesiyle karşılaştı. Çekim için tüm izinleri olmasına rağmen güvenlik görevlilerinin kadın sanatçının üzerindeki 'bustiyer'i gerekçe gösterdiğini ve 'bu belgede sutyenle fotoğraf çekilir diye bir ibare yazmıyor' dediklerini söyledi.
Oda Tv'de yer alan habere göre olay 5 Nisan'da Ankaralı ödüllü bir amatör fotoğraf sanatçısı olan Şener Eroğlu'nun başına geldi. Daha önce de parkların güvenliğini sağlayan ANFA Güvenlik elemanları ile sorun yaşayın Eroğlu, Güney Amerikalı misafiriyle çekim yapacağı sırada da aynı sorunu yaşamamak için hem Ankara Valiliği, hem de Belediyeye başvurup, resmi izin belgesi aldı. Ve çekim için misafiriyle birlikte Dikmen Vadisi'ne gitti.
Eroğlu, o gün yaşadıklarını Ankara Valiliği İnsan Hakları Komisyonu'na verdiği dilekçede şöyle anlatıyor:
"Güney Amerikalı bayanla Dikmen Vadisi'ne gittik. Burada yaklaşık 30 dakilalık bir çalışma yaptık. Bu esnada Güney Amerikalı bayanın üzerinde hanımların büstiyer diye tarif ettikleri bir yoga kıyafeti vardır. Biz son derece düzgün bir şekilde fotoraf çekimini yaparken, birdenbire çevremiz motorize ve yaya Anfa güvenlik görevlilerince sarıldı. Adeta şoka girdik. Sanki filimlerde gördüğümüz teröristlere baskın sahnesi gibi bize, 'parkta fotoğraf çekmek için izin aldınız mı?' diye sordular.
Ben de aslında kanunen böyle bir soru sorma hakları olmadığını, ancak zaten Valilik ve Belediye'den yazılı izin belgemin olması nedeniyle belgeleri gösterdim. Güvenlik görevlileri bu belgeyi alarak, incelemek için gittiler.
Bir süre sonra tekrar geldiler. Geldiklerinde bana alaycı bir şekilde gülerek, 'Bu ibraz etmiş olduğunuz belgede sutyenle fotoğraf çekilir diye bir ibare yazmıyor' dediler. Bu kelimeleri duyunca adeta şoka girdim. 46 yaşında, tahsil çağında bir kız, bir erkek evladı olan evli ve kalp hastası olan bir insanım. Kendilerine konuşmalarına dikkat etmesi gerektiğini, kurduğu cümlenin doğru olmadığını söylediğimde, beni üçüncü kez şoka sokan beyanlarda bulundular. Bana, 'Biz seni yarım saattir gözetliyoruz, fotoğrafı çektiğin kadının üzerinde sutyen vardı' dediler. Ben de, 'hayır o sutyen değil, yoga kıyafeti' dediğim anda yanımızdan yürüyüş yapan bir bayan geçiyordu. O bayan bile mevcut duruma isyan ederek, güvenlik görevlilerine dönerek, 'Ne sutyeni kardeşim, bu herkesin rahatlıkla giydiği bir kıyafet' dedi.
Yanımda bekleyen Güney Amerikalı bayanın güvenlik görevlilerinin orayı terk etmemizi istemesi üzerine morali son derece bozuldu ve aşağılandığını hissettiği için orayı derhal terk ettik. Biz oradan ayrılırken de güvenlik görevlileri daha önce kendilerini şikayet ettiğimi bildikleri için, 'git nereye şikayet edersen et' diye arkamızdan bağırdı."
Eroğlu 3 sayfalık dilekçesinin devamında, olayın turizme ve Ankara'nın tanıtımına etkileri, yabancı konuğun Türkiye'ye dair olumsuz düşüncelere kapılmasından duyduğu endişeyi anlatıp, şöyle devam etti:
"Anayamızca temel hak ve özgürlüklerimiz teminat altına alınmıştır Bir vatandaş olarak benim parkta gezmem, fotoğraf çektirmem suç mudur? Ben parktayken gizli bir şekilde takip edilmem, gözetlenmem suç değil midir? Güney Amerikalı bir bayan huzur içinde parkta gezemeyecek midir? Foto çektiremeyecek midir? Ya da sıradan bir kıyafet giyilmesi bile suçlanmak, gözetlenmek için yeterli midir? Açıkça kendimin ve Güney Amerikalı bayanın gözetlenmesinden, bir suçlu gibi parktan kovulmasından büyük bir endişe duydum. Hele devletimizin verdiği yazılı izin belgelerine bile itibar edilmemesi, bunun alay konusu yapılmasını halen hazmedebilmiş değilim."