'Tahir Elçi cinayetinin çözülmemesi teknik olarak mümkün değil'
Artı Gerçek yazarı Prof. Dr. Karakaş, 'TV görüntülerini dahi verin herhangi bir yabancı kuruluşa, size her şeyi söyleyecektir. Elçi ile Dink arasında büyük bir benzerlik var' dedi.
ARTI GERÇEK- Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015'te çatışmalarda zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yaparken öldürülmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada bir ilerleme olmadığı gibi, dosyada tek bir şüpheli dahi yok. Elçi’nin vurulduğu sırada, o sokakta silah kullanan polislerin ise tanık sıfatı ile ifadesi alındı. Avukatlar ise silah kullandığı tespit edilen kişilerin şüpheli olarak ifade vermesi gerektiğini belirtiyor.
Artı Gerçek yazarı Prof. Dr. Eser Karakaş, Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmasının teknik olarak çok basit olduğunu söyledi. Basın açıklaması yapıldığı sırada kameralar orada olduğu için olay anı neredeyse tamamen kaydedildi. Karakaş bu görüntülere işaret ederek "istenirse" Elçi'nin faillerinin tespit edilebileceğini söyledi.
"ELÇİ DE DİNK DE KENDİLERİNİ TÜRK HALKINA DİNLETİYORLARDI"
Eser Karakaş, Artı TV'de bu akşam yayınlanan ve gazeteci Celal Başlangıç'ın hazırlayıp sunduğu Artı Gerçek programına katıldı. Karakaş, Elçi'nin neden hedef seçildiğini Hrant Dink ile benzerlik kurarak şöyle anlattı:
"Tahir Elçi cinayetinin çözülmemesi, teknik olarak bilinmemesi mümkün değil. Televizyon görüntülerini dahi verin herhangi bir yabancı kuruluşa, size her şeyi söyleyecektir. Tahir Elçi ile Hrant Dink arasında büyük bir benzerlik var. İkisi de arkadaşımdı. 1915 olayları tartışılırken Hrant Dink dışında soykırım diyen biri çıkınca kanal değiştirirlerdi. Aynı şeyi Hrant Dink anlatırken kanal değiştirmezlerdi. Dinletiyordu kendisini. Ona kızanlar bile onu dinlerdi. Hrant’ı o yüzden öldürdüler. Gerçekleri Türk halkının dinleyebileceği şekilde anlatıyordu. Hrant Dink çıkınca kanal değiştiremiyorlardı. Tahir Elçi de Hrant Dink gibi aynı şeyi yapıyordu Kürt meselesinde. Bu benim görüşüm, belki biraz ütopik olabilir ama ben böyle düşünüyorum. Hrant’ın çok hassas bir mevzuyu anlatmaya başlattı ve dinletti Türk halkına… Tahir Elçi de aynı işi yaptı. Sükunet, kendine güven, iyi bir adam olduğunu hissettirdi. Elçi Kürt meselesinde devletin ipliğini pazara çıkardı. Devlet bir yere yazdı onu. Onun Kürt meselesiyle ilgili yaptığını kimse yapamıyordu."