'Tahir Elçi soruşturması devletin zirvesine uzanabilir'
Diyarbakır’dan 'Dicle’nin kenarında kurt kuzuyu kaparsa mesuliyet benimdir' diyen Cumhurbaşkanı'na çağrı: Elçi Dicle’de değil, burada katledildi. Mesuliyetinizi yerine getirin.
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK - Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, katledilişinin 2’inci yıl dönümünde, silahlı saldırıya uğradığı Sur ilçesindeki dört ayaklı minarenin önünde anıldı. Anmaya katılan meslektaşları, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri Elçi’nin faillerinin bulunmamasına tepkiliydi. Tahir Elçi 28 Kasım 2015’te, tarihi Sur ilçesindeki çatışma ve operasyonların durdurulmasını istemişti. Tarihi dört ayaklı minarenin ayaklarına kurşun sıkılmasına tepki gösterdiği açıklamanın ardından, dakikalar sonra başından vurularak yaşamını yitirmişti.
TAHİR ELÇİ UNUTULMADI
Bugün Tahir Elçi’nin 2’inci ölüm yıl dönümü. Elçi’nin vurulduğu dört ayaklı minarenin önü hala yasaklı… Minarenin bulunduğu sokak polis bariyerleri ve brandalarla kapatılmış durumda. Diyarbakır Barosu tarafından düzenlenen anma programı sabah saatlerinde başladı. Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, yazar Oya Baydar, HDP Sözcüsü Osman Baydemir, HDP’li milletvekilleri, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi, bölge barolarından avukatlar ve STK temsilcileri anmada yerini aldı.
DÖRT AYAKLI MİNARENİN ÖNÜNDE TAHİR ELÇİ SESİ
Dört ayaklı minarenin bulunduğu sokaktaki anma, Tahir Elçi’nin öldürülmeden önce dört ayaklı minare önünde yaptığı basın açıklamasının ses kaydı dinletilerek başladı. Elçi’nin ses kaydı dinletilirken duygulu anlar yaşandı. Aralarında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve meslektaşları gözyaşlarına boğuldu. Ses kaydının dinletilmesinin ardından, Elçi’nin öldürüldüğü saat 10.54’te saygı duruşunda bulunuldu.
TAHİR ELÇİ HERKESE KARŞI SESİNİ YÜKSELTMİŞTİ
Saygı duruşunun ardından basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Tahir Elçi’nin 2 yıl önce, dört ayaklı minarenin önünden tüm taraflara, "Savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı" sesini yükselttiğini hatırlattı. Bu sesin duyulmamasından dolayı, siyasi, hukuki ve toplumsal alanda büyük tahribat ve kırılmalara neden olduğunu belirten Özmen, "Ülke demokratik kazanımlarından uzaklaşarak hiç olmadığı kadar baskıcı bir rejim sürecine girmiştir. Evrensel insan hakları hukuku, demokratik ve bireysel haklar askıya alınmış, temel haklar sınırlandırılmıştır" ifadelerini kullandı.
Tahir Elçi’nin katledildiği 28 Kasım 2015 tarihinin, Türkiye’nin demokrasiden ve barıştan uzaklaştığı bir sürecin miladı olduğunu ifade eden Özmen, "Çözümün, diyaloğun ve müzakerelerin yerini maalesef yeniden şiddet ve güvenlikçi politikalar almıştır. Geçen iki yıllık süre zarfında ebedi başkanımızın dikkat çektiği ve engellemek için hayatını ortaya koyduğu olaylar bütün ağırlığıyla yaşanmış ve toplumda izleri silinmeyecek derin yaralar açmıştır" dedi.
CUMHURBAŞKANINA ÇAĞRI: MESULİYETİNİZİ YERİNE GETİRİN
Özmen açıklamasında, aradan 2 yıl geçmesine rağmen Elçi’nin faillerinin hala bulunmamasını eleştirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: "Bu ülkenin başbakanı oldukları dönemde, Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı bir koyunun mesuliyetini üstlenenlere sesleniyoruz. Tahir Elçi bir baro başkanı, saygın bir hukukçu ve insan hakları savunucuydu. Dicle’nin kıyısında değil, Diyarbakır’ın merkezinde, onlarca kameranın önünde adeta canlı yayında katledildi. Bugünün Cumhurbaşkanı olarak mesuliyetinizin gereğini yerine getirmenizi bekliyoruz."
Açıklamanın ardından anmaya katılanlar Tahir Elçi’nin öldürüldüğü dört ayaklı minarenin bulunduğu alana karanfiller attı. Anmaya katılan Tahir Elçi’nin meslektaşları, siyasetçiler tepkiliydi. Gerekçeleri ise soruşturmada ilerleme olmaması…
TAHİR ELÇİ IŞİDVARİ BİR YÖNTEMLE KATLEDİLDİ
Bu coğrafyanın büyük acılar çektiğini ifade eden HDP Sözcüsü Osman Baydemir, pek çok cinayetin işlendiğini hatırlatarak, "Emin olun pek az cinayet, bu cinayet kadar alçakça işlenmiştir" dedi. Bu ülkede tarihide, siyasi cinayetlerin, ‘faili belli’ ama meçhule dönüştürüldüğünü söyledi. Tahir Elçi’nin o gün, dört ayaklı minarenin altında, barış için, silahların susması ve kültürel mirasın korunmasına dair çağrı yaptığını ifade eden Baydemir, "Tahir Elçi Tam o sırada IŞİD vari bir yöntemle katledilmiştir. O günden bu yana soruşturma dosyasında bir arpa boyu yol alınmamıştır" dedi.
TAHİR ELÇİ SORUŞTURMASININ UCU HÜKÜMETE, DEVLETİN ZİRVESİNE KADAR UZANIR
Soruşturma dosyasında bulunan görüntülerin saklandığını ifade eden Baydemir, "Çünkü bu soruşturma selametle yürütülürse, failler ortaya çıkarılırsa, iş hükümete kadar, devletin zirvesine kadar ilerler. Çünkü Tahir Elçi cinayetiyle, bir çözüm süreci, barış süreci, çatışmasızlık süreci bitirilmek istendi. O bir milattı. Bir miladı kapatan, yeni bir miladı açan bir cinayettir. Bu amaçla işlenmiştir" diye konuştu.
ELÇİ CİNAYETİ, YARGININ KARANLIK DELHİZLERİNE BIRAKILMAMALI
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Tahir Elçi soruşturmasında herhangi bir gelişmenin yaşanmamasına tepki gösterdi. "Tahir Elçi hem dostum, hem de meslektaşımdı. Bu sokakta bile birçok anımız var. Maalesef bu sokakta, şiddete çatışmaya karşı çıkarken bir suikasta kurman gitti. İki yıldır etkin bir soruşturma yapılmadı, yapılmıyor. Tahir Elçi’nin öldürülmesi, aynı zamanda Türkiye’de Kürt meselesinde güvenlikçi politikalara dönüşün miladı olmuştur. Parlamentonun, bu işi yargıya, yargının karanlık dehlizlerine bırakmadan el atıp aydınlatması lazım..."