Tahliye edilmesi gereken gazetecilere ‘pişmanlık’ cezası

Tahliye edilmesi gereken gazetecilere ‘pişmanlık’ cezası
Yayınlanma:
A+ A-
‘Terör örgütü üyesi olma’ nedeniyle 2016 yılında tutuklanan gazeteci Dilan Oynaş ve Abdulkadir Turay’ın tahliyesi pişmanlığı kabul etmedikleri için ertelendi. İHD’li Nuray Çevirmen cezaevlerinde paralel mahkeme kurulduğunu söyledi.

Osman ÇAKLI


İSTANBUL - Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde mahpus Dilan Oynaş ve Erzincan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpus Abdulkadir Turay, cezalarını tamamlamalarına rağmen pişmanlık dayatmasını kabul etmedikleri için infazları engellendi. ‘Terör örgütü üyesi olma’ iddiasıyla hakkında hüküm verilen gazeteci Dilan Oynaş’ın cezası bittiği halde İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla cezaevinde tutuluyor. Gazeteci Abdulkadir Turay’ın ise tahliye olmasına kısa bir süre kala aynı gerekçeyle infazı yakıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Cezaevi Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulu kararlarının hukuki olmadığını ve bir dayatma içerdiğini söyledi.

‘CEZAEVLERİNDE PARALEL MAHKEME KURULDU’

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2016 yılında kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirlerine Dilan Oynaş ve Abdulkadir Turay hakkında ‘terör örgüt üyesi olma’ iddiasıyla hüküm verildi. Altı yıldır Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde mahpus olan Oynaş’ın cezası 26 Nisan 2022 tarihinde bitti. Tahliye olması gereken Oynaş, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla ‘pişmanlık’ göstermediği ve ‘iyi halli’ olmadığı gerekçesiyle cezası altı ay daha uzatıldı. Oynaş’ın tahliyesi böylelikle dördüncü kez ertelenmiş oldu. Abdulkadir Turay da ‘örgüt üyesi olma’ suçlamasıyla dokuz yıl ceza aldı. 2016 yılında tutuklanan Turay, cezasının bitmesine kısa bir süre kala İdare ve Gözlem Kurulu tarafından pişmanlığı kabul etmediği gerekçesiyle infazı üç ay uzatıldı.

gazeteciler.jpg
Gazeteciler Abdulkadir Turay ve Dilan Oynaş

İHD Cezaevi Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, 2020 yılı sonunda çıkarılan yönetmelikle birlikte koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hakkının kullanımına İdare ve Gözlem Kurulu tarafından karar verildiğini söyleyerek, cezaevlerinde paralel mahkeme kurulduğunu belirtti. Cezaevi savcısı dışındaki hapishane içerisindeki personelden oluşan kurulun hukukçu olmamasına rağmen böyle bir karar alabildiklerini sözlerine ekleyen Çevirmen, cezalandırmanın mahkeme tarafından belirlenebileceğini ifade etti.

whatsapp-image-2023-03-29-at-11-24-11.jpeg
İHD Cezaevi Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen

‘TAHLİYESİ ERTELENEN MAHPUS ÖLDÜ’

Uygulamanın yalnızca Dilan Oynaş ile Abdulkadir Turay’a yönelik olmadığını sözlerine ekleyen Çevirmen, yaklaşık 200 kişinin benzer gerekçelerle infazının ertelendiğini söyledi. Çevirmen, İdare ve Gözlem Kurulu kararlarının ‘keyfi ve hukuki olmayan’ kararlarına verdiği örnekte şu ifadeleri kullandı:

“Bir kadın mahpusa yurt dışından gelen dayanışma mektubu dahi gerekçe gösterilerek tahliyesi engellendi. Bolu’da da bir mahpusun tahliyesi dört kez ertelendi ve bu ağır hastaydı. Bu süreçte yaşamını yitirdi. Yani uygulama geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabiliyor. Cezaevinde bir örgüt olmaz. Yaşamınız cezaevi kurallarına göre belirleniyor. Pişmanlık dayatması oldukça sakıncalı. Bazı mahpuslara yönelik bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Müddetnamedeki tahliye hakkı kurul tarafından çeşitli gerekçelerle uzatılıyor. Aslında cezanın dörde dördünü yatırmak istiyorlar.”

Dilan Oynaş’ın avukatlarının süreçle ilgili itirazda bulunduğunu söyleyen Çevirmen, sürecin iki yıldır devam ettiğini hatırlattı. Çevirmen, İHD olarak uygulamanın sonlandırılması için dilekçeler yazdıklarını, yürütmenin durdurulması davası açtıklarını henüz sonuçlanmadığını ekledi.

Öne Çıkanlar