Taziye evinde gözaltı
Çocuklarının taziyesini Suruç’ta yapmak isteyen aile yas evlerinde yer bulamadığı için evlerinde taziye yapma kararı aldı. Polis, taziye evini basarak aile bireylerini gözaltına aldı.
HABER MERKEZİ - Hakkari'deki çatışmada yaşamını yitiren PKK’li Adil Samur’un Urfa'nın Suruç ilçesindeki aile evinde düzenlenen taziyesine baskın düzenleyen polisler, Samur’un babası ve amcaları ile dedesini gözaltına aldı. Gözaltı sonrasında taziye için Suruç'a gelen aile fertlerinin ilçeyi terketmesini isteyen Suruç Emniyet Müdürlüğü, taziye yapılmasını da yasakladı.
Geçtiğimiz yılın 30 Mart günü yaşanan çatışmadan sonra çocukları Adil Samur’un yaşamını yitirdiği bilgisine geçtiğimiz hafta ulaşan ailesi, çocuklarının taziyesini yapmak için kayyum ile yönetilen Suruç Belediyesi'ne ait yas evine müracaat etti. Ancak belediye görevlileri yas evinde PKK'lilerin taziyesinin yapılamayacağını ifade ederek talebi reddetti. Aile, taleplerinin reddedilmesi üzerine yakınlarının ikamet ettikleri mahallenin yas evine başvurdu. Mahalle muhtarının da ailenin isteğine olumsuz yanıt vermesi üzerine Samur’un ailesi evlerinde taziye kurarak baş sağlığına gelen yakınlarını ağırlamaya başladı.
Ailenin Suruç’ta kurduğu taziye evine baskın düzenleyen polisler, taziyeyi engelleyerek Adil Samur’un dedesi Cındi Samur ile babası Mehmet, amcaları Mahmut, Kadir ve Murat Samur’u gözaltına aldı. Gözaltına alınan aile fertleri ifadelerinin ardından serbest bırakılırken Suruç'ta taziyelerini gerçekleştiremeyen aile fertleri ikamet ettikleri İstanbul'a döndü.
Suruç'ta kaldıkları süre boyunca tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını belirten aile bireyleri, kendilerine yönelik kötü muamelenin gözaltı boyunca da devam ettiğini belirtti.
Aile İstanbul’a döndükten sonra Suruç'ta kurulmasına izin verilmeyen taziyeyi İstanbul’un Esenyurt ilçesinde gerçekleştirdi.
Tüm baskılara rağmen taziye boyunca halkın kendilerini yalnız bırakmadığını belirten Samur’un ailesi, çocuklarıyla birlikte kendilerinin de cezalandırıldığını söyleyerek yapılanların dini teamüllere aykırı olduğunu savundu.