Tecride Karşı Adalet Girişimi kuruldu: 'Siyasi partiler çözüme katkı sunmalı'

Tecride Karşı Adalet Girişimi kuruldu: 'Siyasi partiler çözüme katkı sunmalı'
Tecride Karşı Adalet Girişimi içerisinde yer alan Avukat Ekin Yeter, hem muhalefet hem de iktidar kanadıyla görüşeceklerini söyledi: Siyasi partilerin çözümünden yana tavır belirlemesi ve sorunların çözümüne katkı sunması gerektiğine inanıyoruz.

Seda TAŞKIN


ANKARA - İmralı Cezaevi’nde 25 yıldır tutuklu bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve aynı cezaevindeki Veysi Aktaş ile Ömer Hayri Konar’dan 43 aydır haber alınamıyor. Öcalan'a en son 2021 yılında 21 yıl sonra ilk kez ailesiyle telefon görüşme hakkı verildi. O günden bu yana Öcalan ile ne avukatları ne de ailesi herhangi bir iletişim kuramadı. Tecride karşı aralarında bir grup aydın, yazar, sosyalist ve insan hakları savunucusu Tecride Karşı Adalet Girişimi’ni deklere etti. Tecride karşı mücadele yürüteceklerini açıklayan oluşum, ilerleyen günlerde tüm kesimlerle görüşme gerçekleştirecek.

Tecride Karşı Adalet Girişimi içerisinde yer alan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekin Yeter, oluşturdukları girişime dair sorularımızı yanıtladı. Yeter, oluşturdukları girişimin adalet eksenli olduğunu söyleyerek, “Tüm haksızlıklar ve hukuksuzlar karşısında aynı dil ve aynı argümanlar olmak zorunda değil, herkesin kendi cephesinden adaletin tesisi için mücadele etmesine söz kurmasına ve bu talepleri toplumsallaştırmasına ihtiyacımız var” dedi.

Yapacakları görüşmeler kapsamında ilk olarak demokratik kurumlar, sivil toplum kuruluşları, hak ve hukuk örgütleri, meslek örgütleri, iş insanları, basın kuruluşları ve siyasi partiler ile görüşme gerçekleştireceklerini belirten Yeter, “Yapılacak bu görüşmelerin ardından ise barış sürecinde emek vermiş siyasetçiler olmak üzere, iktidar kanadından da siyasetçiler ve konunun esas muhatabı ilgililer ve kurumlarla da görüşme talebinde bulunacağız” açıklamasında bulundu.

Tecride Karşı Adalet Girişimi içerisinde yer alan Avukat Ekin Yeter’in sorularımıza yanıtları şu şekilde:

- Öncelikle inisiyatifin kurulma amacını öğrenebilir miyiz? İnisiyatifte kimler yer alıyor?

"Girişimimizde İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, akil insanlardan Öztürk Türkdoğan, MED TUHAD-FED Yöneticisi Orhan Işık, barış anneleri, siyasetçi ve hukukçu Ayla Akat, ÖHD Eş Başkanları Serhat Çakmak ve ben yer alıyoruz.

'İMRALI OLAĞANÜSTÜ KOŞULLARDA OLAĞANÜSTÜ REJİMLE YÖNETİLEN BİR MEKAN DURUMUNDADIR'

"İmralı, temel hak ve özgürlüklerin sürekli biçimde askıya alındığı, dünya ile tüm bağların koparıldığı, yargı organlarının tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirdiği, suç içeren işlem, karar ve eylemlerin cezasızlık politikası ile karşılandığı, avukat, aile ve vasi görüşmelerinin dünyada eşine rastlanılmayacak düzeyde yasaklandığı, avukat ve aile yasaklarının gizli yürütüldüğü, avukatlık mesleğinin icra edilemediği, yaklaşık dört yıldır hukuki ve insani hiçbir haberin dahi alınamadığı, hukuki bir denetimin yapılamadığı, hukuki güvenliğin ve öngörülebilirliğin ortadan kalktığı, olağanüstü koşullarda olağanüstü rejimle yönetilen bir mekan durumundadır."

"Bu durum demokrasiye, demokratik çözüm ile barış için diyalog ve müzakereye karşı çıkan, çözümsüzlük ve kutuplaştırma siyasetinden, çatışmadan, kutuplaşmadan ve ranttan beslenen kesimlerin politikalarıdır. Ki bunun yarattığı olumsuz sonuçlar, ülkeyi ve bölgeyi yönetilemez çoklu krizlere sürüklemiş, halkların ve coğrafyanın tüm kaynaklarının iktidar kesimlerince tüketilmesine yol açmıştır. İmralı Ada Hapishanesi ile en somut hali ile karşımızda duran tecrit gerçekliği Kürt halkının tarih boyunca maruz kaldığı tecritten, asimilasyon ve imhadan bağımsız olmadığı gibi, günümüzde yaşanan tüm ekonomik, siyasal, sosyal ve hukuksal göstergeler İmralı tecrit rejiminin kaldırılmasını ve Sayın Öcalan’ın demokratik çözüm ve barışı sağlamadaki rolünün gereğini yerine getirmesine olanak tanınmasını dayatmaktadır."

- İnisiyatifin kurulma amaçlarından birinin de tecridi demokratik bir biçimde tartışılması olduğunu söyleniyor. Bu kapsamda neler yapacaksınız, tartışmaların ana ekseni ne olacak?

"Antidemokratik, tekçi ve faşist tüm bu uygulamalar o kadar geniş bir kesimi etkisi altına alıyor ki tecrit başta olmak üzere tüm bu kriz ve kaos halini tüm kesimler ile demokratik bir zeminde tartışma ve çözüm geliştirme ihtiyacı hissettik. Bunu da yıllardır bu sorunlarla hukukçu, hak savunucusu, siyasetçi, aktivist kimlikleri ile çok yönlü ele alan güçlü isimlerle yapmaya çalışacağız."

whatsapp-gorsel-2024-10-21-saat-17-12-04-956c6040.jpg
Avukat Ekin Yeter

‘ADALETİN TESİS EDİLMESİ İÇİN DEMOKRATİK KURUMLARA İHTİYACIMIZ VAR’

"Girişimimiz adalet eksenlidir. Bahsettiğimiz tüm haksızlıklar ve hukuksuzlar karşısında aynı dil ve aynı argümanlar olmak zorunda değil, herkesin kendi cephesinden adaletin tesisi için mücadele etmesine söz kurmasına ve bu talepleri toplumsallaştırmasına ihtiyacımız var. Demokratik kurumlar, sivil toplum kuruluşları, hak ve hukuk örgütleri, meslek örgütleri, iş insanları, basın kuruluşları ve siyasi partiler bu demokratik tartışmaları yürütmek için kapısını çalacağımız yerlerin başında geliyor. Adalet eksenli bu tartışmalar ile içerisinde yaşadığımız tecrit ve izolasyon ağını kırabileceğimize inanıyoruz."

- Kimlerle görüşmeler sağlayacaksınız, muhalefet partileriyle de görüşme yapılacak mı yoksa iktidar kanadından da görüşeceğiniz siyasetçiler olacak mı?

"Demokratik kurumlar, sivil toplum kuruluşları, hak ve hukuk örgütleri, meslek örgütleri, iş insanları, basın kuruluşları ve siyasi partiler bu demokratik tartışmaları yürütmek için kapısını çalacağımız yerlerin başında geliyor. Bu görüşmelerimizden sonra elbette ki başta barış sürecinde emek vermiş siyasetçiler olmak üzere, iktidar kanadından da siyasetçiler ve konunun esas muhatabı ilgililer ve kurumlarla da görüşme talebinde bulunacağız."

‘SİYASİ PARTİLER KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNDE ÖNEMLİ ROL OYNAYACAKTIR’

- Yapacağınız görüşmeler kapsamında muhalefet partilerinden beklentiniz nedir?

"İmralı tecrit rejimine son verilerek çözüm ve diyalog zeminin geliştirilmesi, Türkiye’nin demokratik hukuk devletine doğru evrim göstermesinde ve mevcut ekonomik, toplumsal krizlerin çözümünde önemli rol oynayacaktır. Bu çerçevede siyasi partilerin de diyalog, barış ve demokratik uzlaşı temelinde sorunların çözümünden yana tavır belirlemesi ve Türkiye’deki siyasal ve toplumsal sorunların çözümüne katkı sunması gerektiğine inanıyoruz."

- Bahçeli’nin ‘barış’ söylemi ile başlayan tartışmaları da sormak istiyorum. Bu çerçevede, tecridin kaldırılmasının barış için ön koşul olması gerektiği de ifade ediliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

"İmralı Tecrit rejimi ile, içerisinde yaşadığımız hukuki, ekonomik, ekolojik, toplumsal birçok sorun arasındaki bağlantıyı ifade etmiştim. Bu sorunların geniş bir toplumsal kesim üzerinde etki yaratıyor oluşu, sorunların çözümü noktasında duyarlılık göstermesi gereken kesimin de geniş bir kesim olması gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle hangi siyasetten olursa olsun siyasetçilerin toplumsal barış üzerine söz kurmaları önemlidir. Toplumun ihtiyacı olan demokratik ve özgürlükçü bir sistemin inşasında; bireysel ve kolektif hakların tanındığı, samimi, ilkeli ve sağlıklı yürütülecek bütün tartışmalar değerli olacaktır."

Öne Çıkanlar