Tolga Şardan: Adalet Bakanlığı ve TTB neden sessiz?
Tolga Şardan, mafya operasyonların yargı ve hukuk camiası ayağına ilişkin Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği'nin sessiz kaldığını belirtti. Şardan "Ankara Adliyesi'nde bir A takımı ve B takımından söz ediliyor avukat camiasında" diye yazdı.

Artı Gerçek - Gazeteci Tolga Şardan 'Kollukta temizlik başladı, yargıya sıra ne zaman gelecek?' başlıklı yazısında, son günlerdeki bazı mafya ve çete gruplarına yönelik operasyonlara dikkat çekerek, "Sıra aynı zamanda Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun Başkanı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'da. Yerlikaya'nın yürüttüğü sürecin benzerini yargı sisteminde gerçekleştirmek için neden beklemedeler acaba?" sorusunu yöneltti. Şardan ayrıca Ankara Adliyesi'nde protokol kapısından girebilen ve başsavcı vekilleriyle 'can ciğer kuzu sarması' olan avukatların da isim isim bilindiğini yazdı.
Tolga Şardan'ın bugün T24'teki yazısı özetle şöyle:
"Geçtiğimiz günlerde Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı, yurt genelindeki bölge başkanlarını Ankara'ya çağırdı. Bölgelerde görevli polis başmüfettişlerinin hazırlayacakları dosyaların dikkatli değerlendirilmesi, çalışmaların titizlikle yürütülmesi istendi.
Yine hem İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu hem de Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Teftiş Kurulu'nda görevli başmüfettişlerden özel çalışma ekipleri oluşturulacağı Emniyet'te konuşulan konuların başında.
İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın da bir dönem Mülkiye Başmüfettişi olarak görev yaptığını hatırlatayım.
Adli soruşturmalarda adli kolluk görevi konumuyla yargının paydaşı Emniyet'te bunlar yaşanırken, Adalet Bakanlığı'nın sürece sessiz kalması dikkat çekici haliyle.
Ortaya çıkan bunca iddiaya karşın Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğundaki yargı sisteminde girişimde bulunmamasının bir anlamı var mıdır bilemiyorum.
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın, Ayhan Bora Kaplan soruşturması çerçevesinde Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç'le makamında özel görüşme yaptığını Büyüteç'te gündeme getirmiştim.
Bu görüşmeden sonra Yargıtay cenahında da henüz bir hareket yok. Kaplan'la bağlantıları olduğu iddia edilen Yargıtay üyesi, görevinin başında halen!
Sadece büyük kentlerde değil, diğer kentlerin adliyeleriyle ilgili de yerel kaynaklardan epeyce bilgi akıyor bu aralar sosyal medyaya.
Sıra aynı zamanda Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun Başkanı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'da.
Yerlikaya'nın yürüttüğü sürecin benzerini yargı sisteminde gerçekleştirmek için neden beklemedeler acaba?
Sürece sessiz kalmaları, sıradan yurttaşın yargı üzerindeki güvensizliğini daha üst noktaya çektiğini hatırlatayım.
TBB, neyi bekliyor?
Bu arada yargı sisteminde yaşananlar için sadece devlet kurumlarından harekete geçmelerini beklemenin eksik kalan girişim olduğu kanısındayım.
İşin bir de Türkiye Barolar Birliği (TBB) boyutu var.
Her meslek grubunda olduğu gibi yargı mensuplarıyla "içli dışlı" olan kimi avukatların varlığını artık Bağdat'taki sağır sultan bile duymuş vaziyette.
Mesela Ankara Adliyesi'nde bir A takımı ve B takımından söz ediliyor avukat camiasında.
Adliyeye "kartlı giriş sistemini" kullanmadan protokol kapısından girip özellikle sistemin can damarındaki başsavcı vekilleriyle "can ciğer kuzu sarması" olan avukatlar, isim isim biliniyor.
Böylesi istismar iddialarına isimleri karışan avukatlar hakkında başlatacakları süreçle devlet kurumlarına katkı vermeleri mümkün."
YAZININ TAMAMI