Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ'dan mesaj: Hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmeyeceğim

Tutuklu gazeteci Merdan Yanardağ'dan mesaj: Hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmeyeceğim
CHP'li Yüksel Mansur Kılınç, Merdan Yanardağ'ı cezaevinde ziyaret etti. Yanardağ, Kılınç aracılığıyla ilettiği mesajında, "Hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmeyeceğim. İktidarın çözüm sürecinde siyasi iki yüzlülüğünü anlatıp devam edeceğim" dedi.

Artı Gerçek - CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Marmara Cezaevi'nde tutulan Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Merdan Yanardağ’ı ziyaret etti. Yanardağ, Kılınç aracılığıyla ilettiği mesajda, dayanışma gösterenlere teşekkür ederek "Adalet kavgasına devam edeceğim" dedi.

'ADALET KAVGASINA DEVAM EDECEĞİM'

Yanardağ, Kılınç’a verdiği yazılı mesajda şunları ifade etti:

"Her şeyden önce desteklerini, dayanışmalarını gösteren dostlarımıza ve demokrasi güçlerine teşekkür ediyorum. Türkiye’nin soylu bir aydın geleneği vardır. İlerici ve devrimci bir gelenektir bu. Karşılıksız, kendini topluma, ülkeye ve insanlığa adayan, insanların yarattığı bir gelenektir bu. O nedenle aydınlanma, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler ve toplum önderleri sık sık cezaevleriyle tanışırlar. Türkiye’nin 10 önemli edebiyatçısını saysanız, bu 10 edebiyatçının en az 8’i bu ülkenin hapishaneleriyle tanışmıştır. Ancak bu toplum onları gecikmeli de olsa daha sonra yüceltmeyi bilmiştir. Benim başıma gelenler de bunlardan farklı değildir. Burada da demokrasi mücadelesine ve adalet kavgasına devam edeceğim."

'İKTİDARIN ÇÖZÜM SÜRECİNDEKİ SİYASİ İKİ YÜZLÜLÜĞÜNÜ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİM'

"Hiçbir zorbalık karşısında boyun eğmeyeceğim. Girdiğim gibi başım dik çıkacağım. Benden terörist de terörizm övücüsü de çıkmaz. Bu, kumpası hazırlayanları utandıracak ve boğacaktır. Ben çağdaş infaz hukukunun nasıl olması gerektiğini, iktidarın çözüm sürecinde siyasi iki yüzlülüğünü anlatıp devam edeceğim. Bu zaten kamuoyunda da devam eden demokratik bir tartışma konusudur. Benim tutuklanma nedenim başta Tele 1 olmak üzere, bağımsız medyayı bir tür rehin olarak susturmak, toplumun gözünü korkutarak sindirme girişimidir. Ancak bu girişim başarılı olamayacaktır. Adil olmayan kara propaganda ve iftiraya dayalı bir seçimle ve hileyle halk iradesine el koyan iktidara karşı demokrasi güçlerinin birliği ve dayanışması yaşamsal bir öneme sahiptir. Bilindiği gibi iktidar bütün meşru olmayan yöntemlerine karşı ancak kıl payı denebilecek küçük bir farkla kazanabilmiştir seçimi… Bu durum kararsız bir denge ve güçsüzlüğe işaret etmektedir. Ancak iktidara karşı başarılı olmanın koşulu, bütün demokratik ve cumhuriyetçi güçlerin birliğini sağlamak, korumak ve güçlendirmektir. Bu vesileyle başta Tele 1 olmak üzere bağımsız medya kuruluşlarıyla dayanışmayı çok önemli görüyorum. Dostlarımızın, izleyicilerimizin ve yurttaşlarımızın Tele 1’i yalnız bırakmayacaklarına ve destek olacaklarına inanıyorum. Ben iyiyim, herkese selamlar, sevgiler.”

KILINÇ: YANARDAĞ'IN TUTUKLULUĞUNUN DEVAMI TÜRKİYE'NİN BİR AYIBIDIR

Yüksel Mansur Kılınç, Yanardağ’ın mesajının ardından basın mensuplarına şu açıklamayı yaptı:

"Koğuş, bir kişilik ama hücre değil. Dolayısıyla kaldığı koşulların kendi istediği şekilde taleplerine de uygun şekilde şekilleneceği bilgisini de almış olduk. Merdan Yanardağ’ın tutukluluğunun bir an önce sonlanması lazım. Yayın kuruluşlarının yöneticileri, yayın kuruluşlarının editörleri görüşlerini söylerler, televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde bunları ifade ederler. Bu görüşlerin bir kısmı kamuoyundaki tartışmalara yöneliktir ve bununla ilgili bir suç unsuru varsa bu savcılık tarafından bir soruşturmaya gerekiyorsa mahkemede bir davaya dönüşür. Dolayısıyla Merdan Yanardağ’ın tutukluluğun devamı Türkiye’nin bir ayıbıdır."

AVUKATLARDAN TUTUKLULUĞA İTİRAZ

Yanardağ'ın avukatları da tutukluluğuna itirazda bulunarak tahliyesini talep etti. Avukatlar Bilgütay Durna ve Ümit Isıgöllü tarafından üst mahkemeye gönderilmek üzere İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne dilekçe sunuldu. Dilekçede, verilen tutukluluk kararının hukuka aykırı olduğu ve kaldırılması gerektiği belirtildi.

Dosyada suç şüphesinin varlığını gösteren somut delil bulunmadığı belirtilen dilekçede, “Merdan Yanardağ ve müdafii gerek kolluk, gerekse savcılık ve hakimlik aşamalarında, 26 Haziran 2023 tarihli açık kaynak araştırma tutanağı içinde yer alan kaydın montaj bir videoya dayandığını ifade etmişler, 27 Haziran 2023 tarihinde de savcılık sorgusu öncesinde soruşturmaya konu TV program kaydının tamamını içeren flash diski dosyaya sunmuşlardır. Sonrasında TV programının tamamını içeren bu kayıt hem savcılık hem hakimlikçe izlenmiştir. Bununla birlikte, tutuklama kararında müdafii tarafından sunulan bu delil yok sayılmış, kararda lehte veya aleyhte bir tartışmanın konusu dahi yapılmamıştır" ifadeleri kullanıldı. Soruşturmanın montaj bir video üzerinden başlatıldığı ve bu videonun delil olarak tutuklamaya gerekçe gösterildiği kaydedilen dilekçede, Yanardağ hakkında İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen tutuklama kararının kaldırılarak tahliye kararı verilmesi talep edildi.

'NE TERÖRÜ ÖVMÜŞ NE BÖYLE BİR KASTI VAR NE ESASTA BÖYLE BİR SUÇ OLUŞMUŞ'

Dilekçeyi verdikten sonra basın açıklaması yapan avukat Bilgütay Durna, "Tutukluluğa itiraz aşamasında yalnızca hukuki saiklerle Merdan Yanardağ’ın işlediği iddia edilen suçun incelemesi yapılırken, suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının incelenmesini talep ediyoruz. Bu sürecin bürokratik engellere takılmaması, bürokratik nedenlerle uzamaması, dosyanın mahkemeler ve savcılıklar arasında uzun yollar katetmemesi en büyük temennimiz" dedi.

Avukat Ümit Isıgöllü ise "Her şeyden önce usulen tutukluluğa itiraz ediyoruz. Ne olması gerekir burada, delil karartma... Canlı yayın karartılabilir mi? Mümkün değil. Ne olması lazım? Yurtdışına kaçma vesaire. Hiçbir zaman kaçmamış, defalarca çağrılmış, bir kere aksatmamış bir sanıktan bahsediyoruz. Tutukluluğa itiraz ediyoruz. Esasta da bir suç yok. İnsanlar bir gün doğup, uyanıp terörist olmazlar. Bu bir fikirdir. O fikir, 37 yıldır gazetecilik yapan cilt cilt kitabı bulunan Merdan Yanardağ da yok. Merdan Yanardağ ne terörü övmüş ne böyle bir kastı var ne esasta böyle bir suç oluşmuş buna da itiraz ediyoruz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Merdan Yanardağ'ın TELE 1 ekranlarında "Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur. Ailesi ve avukatı ile bile görüşemiyor. Böyle bir düzen olur mu? Abdullah Öcalan; çok kitap okuyan, siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki bir kişidir" ifadelerini kullandığı video sosyal medyada yayılmıştı. Video sonrası Yanardağ hedef gösterilmişti.

Yanardağ sonrasında videoların montaj olduğunu, çözüm sürecine dair sözlerinin kesilip biçildiğini söylemişti.

Yanardağ, sosyal medya hesabından, "Düşkün M.Ali Çelebi, AKP'nin Öcalan ile başlatmak istediği yeni çözüm sürecini (Ensarioğlu'nun açıklamalarına bakın) eleştirdiğim programdan, kesip biçerek hazırladığı video ile muhabirlik yapıp, partisine yaranmaya çalışmış. Troller de üzerine atlamış. Hadi oradan montajcılar" paylaşımını yapmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yanardağ hakkında “Suçu ve Suçluyu Övme” ve “Terör Örgütü Propagandası Yapmak” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonrası gözaltına alınan Yanardağ, sevk edildiği İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki duruşma sonrası tutuklanmıştı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar