Üç ayda adaylıktan liderliğe: Bir İmamoğlu profili

Rıfat DOĞAN

ARTI GERÇEK- 31 Mart seçim çalışmalarında sessiz, çok tanınmayan profiliyle öne çıkan Ekrem İmamoğlu, artık daha çok tanınan ve seçmene güven veren bir profil çiziyor.

CHP’nin 31 Mart seçimleri için İstanbul adayı olarak gösterdiği Ekrem İmamoğlu, Türkiye siyasetinde son üç ayda en çok konuşulan isimlerden biri oldu. 31 Mart seçimlerinden önce Beylikdüzü Belediye Başkanı olarak Türkiye kamuoyunda ismi çok az bilinen biri olan İmamoğlu, seçim çalışmalarında da siyasi polemiklere çok girmeyen bir aday profiline sahipti.

AKP-MHP bloğunun 'beka' söylemi üzerinden yarattığı kutuplaştırıcı ve toplumu ikiye bölen siyasi söylemlerine karşılık İmamoğlu, bunlara ne yanıt verdi ne de bu topa girdi.

Ayrıştırıcı dilden uzak durdu, toplumsal uzlaşmayı esas alan bir hareket seyri izledi. Belki de bu İmamoğlu'nun güçlü yanı oldu.

Mütevazi bir seçim kampanyası ve aday profili ile sahada çalışan İmamoğlu daha çok halkın ve esnafın taleplerini dinleyen bir tutum içinde oldu. İmamoğlu'nun güven ve umut yaratması asıl olarak yüzünü halka dönmesi, mahallelerde, pazarlarda, meydanlarda insanlarla iç içe iletişim-etkileşim içerisinde olması üzerinden şekillendi.

Siyasi polemiklerden uzak durduğu ve iktidarın sataşmalarına yanıt vermediği için bir kesim seçmenin eleştirisini alan İmamoğlu, kendisine dönük bu eleştirilere de ses çıkarmadı.

PROVOKATİF SORULAR KARŞISINDA VERDİĞİ YANITLAR ETKİLİ OLDU

31 Mart’ta adaylığı "az tanınırlılığı" nedeniyle tartışma konusu olan İmamoğlu, seçim kampanyasında daha fazla buna ağırlık vermeye çalıştı. Verdiği görüntüyle toplumun bütün kesimlerini kucakladığını ve "sadece CHP’li aday" olmadığının altını çizen İmamoğlu, sahada karşısına çıkan çeşitli provokasyonlara karşı da çok sakince bir tavır sergiledi.

AKP’nin İstanbul’u kaybetmesinin zayıf olasılık olarak görüldüğü 31 Mart seçimlerinde İmamoğlu’na tanınan şans da çok fazla değildi. Hem az tanınması hem de kendisine az şans verilen bir isim olması nedeniyle İmamoğlu için "zayıf bir aday" olduğu yorumları da yapıldı. Seçmende ne yapacağı konusunda çok fazla soru işaretlerinin olduğu dönemde İmamoğlu’na katkı sunanlardan biri de seçimlere çok kısa bir süre kala Ülke Tv’de Turgay Güler yaptı. İmamoğlu’nun Güler’in provokatif soruları karşısında verdiği yanıtlar, tanınmasında ve konuşulmasında önemli bir etki yaptı. İmamoğlu, tv programında sergilediği performansla aslında 31 Mart seçimlerinin işaretlerini de veriyordu.

SEÇMENE GÜVEN VEREN TAVRIYLA ÖNEMLİ HAMLE YAPTI

Seçmende CHP’nin 24 Haziran’daki seçim başarısızlığı nedeniyle oluşan umutsuzluk ve AKP’nin ne yapıp edip İstanbul’u kazanacağı yönündeki genel kanaat de eklenince İmamoğlu’nun işinin kolay olmadığı çok açıktı. Önünde zorlu bir yol vardı. Bu açıdan 31 Mart akşamını ayrı bir yere not etmek gerekiyor. 31 Mart akşamı, AA’nın veri akışını durdurması ardından YSK’nin bilgi akışını kesmesinden sonra sandıklardan kendisine ulaşan ıslak imzalı tutanakları belirli saatler aralığıyla açıklayan İmamoğlu, seçmene güven veren tavrıyla önemli bir hamle yaptı.

Seçim akşamından 1 Nisan sabahına kadar ondan fazla açıklama yaparak AA ve YSK’nin manipülasyon yapma olasılığını ortadan kaldıran İmamoğlu’nun mazbatasını aldığı 17 Nisan tarihine kadar özgüvenli bir şekilde çizdiği "ben seçilmiş İBB Başkanıyım" imajı da önemli bir etki yaptı.

Mazbatasını aldığı 17 Nisan’dan YSK’nin iptal kararını aldığı 6 Mayıs tarihine kadar İBB Başkanı olarak görev yapan İmamoğlu, hem su hem de akbil indirimleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "topal ördek" benzetmesiyle AKP’lilere verdiği "onu çalıştırmayacağız" direktifini de boşa çıkardı.

İMAMOĞLU'NDAKİ DEĞİŞİM

31 Mart akşamında sergilediği performansla olumlu bir profil çizen İmamoğlu, YSK’nin İstanbul seçimlerini iptal etmesinin akşamında yaptığı konuşmayla 31 Mart sürecindeki profilden daha üst düzey bir profil çizdi. O sakin üslubu ile konuşan İmamoğlu’nun yerine başka bir İmamoğlu gelmişti. Kazanılmış bir seçimin elinden alınmasının seçmende yaratacağı moral bozukluğunun farkında olarak Beylikdüzü’nde toplanan kalabalığa seslenen İmamoğlu, sahnede ceketini çıkarıp kollarını sıvadığı görüntülerle, bambaşka bir İmamoğlu’nun doğuşunu da simgeliyordu. O anlarda sık sık yumruğunu havaya kaldırmasıyla dikkatleri çeken İmamoğlu, hem vücut diliyle hem de umut veren konuşmasıyla seçmende oluşabilecek umutsuzluğa meydan vermeden motive etmeyi de başardı.

Aday gösterildikten sonra sahnede yaptığı konuşmayla dün seçim tanıtım toplantısında yaptığı konuşma kıyaslanınca İmamoğlu’ndaki değişimi görmek mümkün.

Bugün artık kendisine daha fazla güvenen, daha fazla inanan ve bunu seçmenine de aşılayan bir İmamoğlu profili var. AKP’nin karşı hamlelerinin yarattığı "mağduriyet"i de abartmadan kullanabilen İmamoğlu, bunu bir başarı hikâyesine dönüştürürken, öbür tarafta kendisine inanan kitlesini yeni bir başarı hikayesi için motive etme konusunda lider profili sergiliyor.