Ümitcan Uygun'un annesinin ölümüyle ilgili 'takipsizlik' kararı

Başından vurulmuş bir şekilde dağlık alanda bulunan Gülay Uygun hakkında savcılık 'Gülay Uygun kendi iradi eylemi neticesinde yaşamına son verdi' dedi.

Ümitcan Uygun'un annesinin ölümüyle ilgili 'takipsizlik' kararı

Esra Hankulu’nu "kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanan, Aleyna Çakır’ın ölümüne ilişkin soruşturmanın da şüphelisi olan Ümitcan Uygun'un hayatını kaybeden annesiyle ilgili karar verildi.

Savcılık boş bir arazide cansız bedeni bulunan anne Uygun hakkındaki soruşturmasını tamamlandı. Tüm delilleri inceleyen, tanık beyanlarını alan savcılığa göre "Gülay Uygun kendi iradi eylemi neticesinde yaşamına son verdi". Savcılık, dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi.

Savcılık, ayrıca Gülay Uygun hakkında bir televizyon kanalında dile getirilen iddialarla ilgili de "hakaret ve iftira" suçlarından ayrı bir soruşturma başlattı.

Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümünün ardından Çakır'ı bayıltana kadar dövdüğü videonun ortaya çıkmasıyla gündeme gelen ve sosyal medyadan yaptığı paylaşımları çok konuşulan Ümitcan Uygun, paylaşımlarında elindeki paralarla, lüks arabalarla poz verirken görülmüştü.

Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun ise 17 Eylül 2020 saat 19.00 sularında Ankara Bağlum’da dağlık alanda ölü bulunmuştu. Gülay Uygun, silahla başından vurulmuş halde dağlık alanda ölü bulundu. Yapılan ilk incelemede Gülay Uygun'un, intihar notu bırakarak yaşamına son verdiği belirlendi.

'YURTTA KALAN KIZ ÖĞRENCİLERİ GECE HAYATINA YÖNLENDİRDİĞİ' İDDİA EDİLMİŞTİ

Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, savcılık aile fertleri ile tanıkların ifadelerini aldı. Aile fertleri, Gülay Uygun’un bir televizyon programında hakkında ortaya atılan iddialar nedeniyle bunalıma girmesi sonucu intihar ettiğini söyledi. Mesai arkadaşları ise Gülay Uygun’u "hareketli, çalışkan ve işini severek yapan bir personel olarak" tanıdıklarını anlattı. Esra Hankulu, Aleyna Çakır ya da Gülay Uygun’un çocuklarının kuruma hiç gelmediğini söylediler.

Aile avukatı ölüm olayı sonrası suç duyurusunda bulundu. Dilekçede; Uygun’un bir televizyon programında hakkında "yurt kızlarını gece yaşamına yönlendirdiği" gibi iddialar üzerine bunalıma girerek, intihar ettiği belirtildi. Bu iddiaların araştırılarak, program sunucusu ve iddialarda bulunanlar hakkında soruşturma yapılması istendi. Savcılık bu gelişme üzerine söz konusu televizyon programı kayıtlarını da mercek altına aldı. Programa katılanların ifadelerine başvuran Savcılık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan rapor da aldı.

BAKANLIK: KIZLAR ONA ‘YURT ANNE’ DİYORDU

Bakanlığın raporunda; 1997 yılından beri kurum bünyesinde çalıştığı aktarıldı. Raporda: televizyon programındaki iddialar üzerine Gülay Uygun’un ilgilendiği kızlara ulaşıldığı aktarıldı. Kız çocuklarının Gülay Uygun’un kendilerini gece hayatına özendirmediği, aksine ileride hayatlarını kurtarmaları için memuriyete girmelerini tavsiye ettiği, kızlara anne şefkati ile yaklaştığı, şiddet uygulamadığı, kendisine "yurt anne" dediklerini söyledikleri ifade edildi. Bu beyanların yurt personeli ve amirlerinin beyanları ile de uyumlu olduğu vurgulandı.

KAĞITTA PARMAK İZİ İNCELEMESİ

Savcılık Uygun'un bıraktığı iddia edilen not kağıdı üzerinde parmak izi incelemesi yaptırdı. İnceleme sonucunda Gülay Uygun'a ait üç ayrı parmak izi ile nottaki parmak izlerinin aynı olduğu tespit edildi. Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nce yapılan incelemede ise not kağıdı üzerindeki yazıların, Gülay Uygun’un işyerinde kullandığı el yazısı doküman ve dilekçelerle aynı olduğu belirlendi.

Yine Gülay Uygun’un aile avukatlarına aynı gün sabah saatlerinde intihar edeceğine dair sesli mesaj gönderdiği, eşini de arayıp helallik istediği tespit edildi. Ailenin ve avukatın bu gelişme üzerine durumu 10.12 itibariyle 112 Acil çağrı merkezine bildirdiği görüldü. Bildirim sonrası hemen teknik takibe başlandı, ancak ölüm olayına kadar Gülay Uygun’a ulaşılamadı.

ELİNDE ATIŞ ARTIĞINA RASTLANDI

Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen raporda, olay yerinde bulunan boş kovanın, Gülay Uygun’un yanında bulunan tabancadan atıldığı ve yine Uygun’un her iki elinde de atış artığı bulunduğu kaydedildi. Olay yerinde bulunan aile fertleri ve vatandaşların ellerinde ise herhangi bir atış artığına rastlanmadı.

KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ

Kamera görüntüleri de detaylı incelendi. Buna göre; Gülay Uygun saat 08.58’de bir binanın kameralarınca kayda alındı. Elinde bir poşet ile sokakta tek başına ilerliyordu. Sanatoryum Caddesi’nde saat 08.59’da bir taksiye bindi. Savcılık soruşturma kapsamında söz konusu taksi sürücüsünün ifadesine de başvurdu. Sürücü ifadesinde; "Elinde bir poşet ile araca bindi. Aramızda bir konuşma geçmedi. Bağlum son durağa geldiğimde devam etmem gerektiğini ineceği yeri söyleyeceğini ifade etti. 5 kilometre daha gittikten sonra durmamızı istedi. 100 lira bütün para verdi. Para üstünü aldıktan sonra araçtan inerek yolun karşısına geçti" dedi.

ADLİ TIP: ATEŞLİ SİLAH YARALAMASI SONUCU ÖLDÜ

Adli Tıp Grup Başkanlığı raporunda; Gülay Uygun’un sağ kulak kepçesinin 3,5 cm üzerinde, ateşli silah mermi giriş deliği, sol kulak kepçesinin 5,5 cm üst kısmında ise yırtıklı ateşli silah mermi çekirdeği çıkış deliği yarası bulunduğu aktarıldı. Toksikolojik incelemede zehirlenmeye ilişkin bir delil bulunmadığı, ateşli silah mermi çekirdeği yaralanması dışında travmatik bir tesirle öldüğüne dair delil bulunmadığı ifade edildi. Ateşli silah yaralamasının tek basına ölümü meydana getirebilecek nitelikte olduğu vurgulandı.

SAVCILIK TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ

Tüm beyanları, raporları ve delilleri inceleyen Savcılık, "Gülay Uygun kendi iradi eylemi neticesinde yaşamına son verdi" dedi ve takipsizlik kararı verdi.

Aleyna Çakır ümitcan uygun Esra Hankulu