Uzmanlar uyardı: Afet toplanma alanları farklı fonksiyonlarda kullanılıyor
Maraş depremlerinin ardından 'acil toplanma alanları' yeniden gündeme geldi. Kentlerdeki alanların yeterli olmadığına dikkat çeken uzmanlar, toplanma alanlarının kullanılabilir, güvenli ve erişilebilir olması gerektiğini söylüyor.

Artı Gerçek - Maraş'ın Pazarcık ilçesinde 7.7 ile Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan depremler, afet ve acil durum toplanma alanlarının yeterliliği, güvenliliği ve erişebilir olup olmadığı sorularını tekrar gündeme getirdi.
İzmir'de, afet ve acil durum toplanma alanlarına ilişkin en son 2019 yılında yapılan çalışmada, bazı alanların toplanma alanı kriterlerini karşılamadığı tespit edildiği ve bazı alanlarda imar planı kararlarıyla söz konusu alanların, pazar yeri ile otopark gibi farklı kentsel fonksiyonlara dönüştürüldüğü belirlendi.
Afet ve acil durum toplanma alanlarında iyileşmeler olmasına rağmen kriterleri karşılamayan alanlar olduğunu dile getiren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Evren Erdin, kullanılabilirlik, güvenlik ve erişilebilirlik kriterlerinin önemli olduğunu belirtti.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KRİTERLER
Toplanma alanı belirlerken kullanılabilirlik, güvenlik ve erişilebilirlik kriterlerinin karşılanıyor olması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hilmi Evren Erdin, " İzmir'de 3 bine yakın toplanma alanı olarak kullanılabilecek alan var. Sosyal altyapı dediğimiz, bunun içerisinde kapalı nitelikteki eğitim alanları da giriyor. Eğitim tesislerine ilişkin de onların ne kadar önemli olduğunu bu afette de gördük. Çünkü çok farklı iklim koşullarında, çok farklı zamanlarda afet gerçekleşebiliyor. Tuvalet, banyo, barınma gibi farklı ihtiyaçlar olabiliyor. Bu tür eğitim alanları ikinci kademede ihtiyacı karşılamaya yönelik nitelik taşıyor" dedi.
'TOPLANMA ALANLARI KULLANIMA UYGUN DEĞİL'
İzmir'de, 2019 yılında yaptıkları çalışmada, afet toplanma alanlarının farklı fonksiyonlarda kullanıldığını belirlediklerini aktaran Doç. Dr. Erdin, "O günkü verilere baktığımızda müdahale planındaki alanların bir kısmının çok uygun niteliklerde olmadığını tespit etmiştik. Başka bir incelememizi de imar planları kararlarına ilişkin yapmıştık. İmar planı kararı uygulandığında başka bir mekansal kullanıma karşılık geldiğini gördük. Toplanma alanı olmakla birlikte bazı alanların özellikle açık spor alanları, pazar yerleri gibi alanların haftanın farklı günlerinde yoğun bir şekilde kullanıldığını ve bu sebeple bir afet gerçekleştiği anda kullanıma çok uygun olmadığını gördük" diye konuştu.
'SORUNLU GELİŞEN KENTSEL YAPILARLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
DEÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayat Zengin Çelik ise afetler karşısında kentleri dirençli kılmanın bir takım zorlukları olduğuna dikkat çekerek, "Uluslararası düzeyde, mesela, deprem felaketlerini sıklıkla yaşayan ülkelerin tecrübelerine baktığımızda, daha çok afet yönetimi çalışmalarının afet öncesinde afete hazırlık ve riskleri azaltma bağlamında karşımıza çıkıyor. Bizde ise afet ortaya çıktıktan sonra o olumsuz koşulları tekrar iyileştirmek için birtakım çabaların ön plana çıktığını izlemekteyiz. Depreme hazırlıklı olmanın çok farklı kapsamda çalışmalar gerektirdiğini biliyoruz. Toplanma alanları bu çalışmada çok öncelikli ve önemli. Ancak sorunlu gelişen kentsel yapılarımız var. Toplanma alanı olarak değerlendirilebilecek kentsel boşlukların yaratılmasında bir hayli güç görünüyor" açıklamalarında bulundu. (DHA)