Van'da kayyım protestoları... Abdullah Zeydan: Halkın sinir uçlarıyla oynamayın

Artı Gerçek - İçişleri Bakanlığı tarafından Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atanmasına karşı kentte protestolar sürüyor. Bugün KESK Şubeler Platformu, Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Şekerbank önünde; Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde de Feqîyê Teyran Parkı’nda açıklama yapıldı.

KESK'in açıklamasına platform bileşenlerinin yanı sıra Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, KESK’e bağlı sendikaların yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı. Eğitim Sen Van Şube Eşbaşkanı Murat Atabay iktidarın, 2024 yerel seçimlerinde Van Büyükşehir Belediyesi'nde ve 14 ilçenin tamamında büyük bir farkla kaybettikten hemen sonra mazbata hilesine giriştiğini hatırlattı.

‘VAN HALKI GEREKEN TEPKİYİ GÖSTERDİ’

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, “Van'a ilk kayyım atanmıyor. Van'a 2016'dan bu yana kayyım atanıyor. Bugün de atanan kayyımla birlikte geçmiş tecrübelerimize dayanarak neler yaşayacağımızı iyi biliyoruz. Belediyecilik aynı zamanda hizmet etmektir. Van halkının hizmet alma hakkı da elinden alınmış oluyor. Oluşturulan bütçe har vurup harman savuruluyor. Soruyorum; çocuklarımıza vatandaşlık dersinde vatandaşlığın ilk şartı olarak seçme seçilme hakkı öğretiliyor. Peki, bu sorumluluktan Van halkını azade mi” dedi.

‘BELEDİYE BASKINI KATLİAM GİRİŞİMİYDİ’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, “Burada belediyeye yapılan baskın iktidarın paramiliter güçleri tarafından katliam yapılmak üzere yapıldı. Bilerek, isteyerek ve koordine edilerek o belediyedeki halka saldırı düzenlendi. Bu katliam girişimidir ve kınıyoruz” diye konuştu.

FEQÎYÊ TEYRAN PARKI'NDA AÇIKLAMA

Feqîyê Teyran Parkı’nda da Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma ilişkin açıklama gerçekleştirildi. Burada ilk olarak konuşan Van Barış Anneleri Meclisi Üyesi Zekiye Kaya, kayyım politikasını kınadıklarını daima barıştan yana olacaklarını söyledi. Kaya, Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan’ın sadece Van halkının değil bütün Kürt halkının iradesi olduğunu vurgulayarak, valiyi belediye başkanı olarak kabul etmediklerini belirtti.

TJA adına söz alan Rojbin Bor ise, “5 gündür zülme karşı zalime karşı gayri insani tüm yaklaşımlar karşı gösterdiğiniz direnişi selamlıyoruz. Burada kanlı bir tarih yazılıyor ve bizler bu kanlı tarihin tanıklarıyız. Bu saldırıları yapanlar iyi bilsin diz çökmedik, baş eğmedik eğmeyeceğiz. Üç yıldır atanan kayyımlardan ne kazandınız? Bu halk ne diyor? Bekir Kaya onurumuzdur, Abdullah Zeydan onurumuzdur, Neslihan Şedal onurumuzdur diyor. Kayyım için ne diyor peki; kayyım hırsızdır, talandır, gasptır diyor. Tarih kayyımı gaspçı, işgalci olarak yazacak, sokakta işkence yapan polisi de yazacaktır” dedi.

‘HALKA İŞKENCE EDİLİYOR’

Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, günlerdir süren işkenceye rağmen sokaklarda direndiklerini belirterek, kayyım gaspına yol açanların ve buna destek verenlerin, halkı işkenceyle gözaltına aldığını ifade etti. Zeydan, "Halkın onuru ve haysiyetine yönelik saldırılara yetmezmiş gibi, annelerimize, seçilmişlerimize ve milletvekillerimize de hadsizce saldırılarda bulunuluyor. Burada, halkın umutlarıyla oynayan paramiliter ve provokatörler, barışın en küçük umutlarını yok etmeye çalışıyor. Halkın sinir uçlarıyla oynamayın, bu halkın iradesine karşı haksız saldırılara son verin. Vali, bu halkın iradesine çökmeye devam ediyor. Gözlerimizin önünde milletvekillerine, seçilmişlere, annelere işkence edilmesine yönelik talimat veriyor. Halkın sinir uçlarıyla oynamayın, bu halk size iyi tekrardan iyi bir cevap verecektir” diye konuştu.

‘SUÇ İŞLEYENLER HESAP VERECEK’

Zeydan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir gün mutlaka demokratikleşeceğine inandığını belirterek, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Türkiye toplumu asla çaresiz değildir. Tıpkı 2002'de AKP'yi iktidara getiren halk, aynı şekilde yolsuzluk ve adaletsizliklere karşı da mücadelesini verecektir. O gün, bugün suç işleyenler, bağımsız ve tarafsız bir yargının önünde hesap vereceklerdir. Bu süreçte halkımızın verdiği görkemli destek için tekrar teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.”

'VAN'IN DİRENİŞİ, HAKLILIĞIN SEMBOLÜDÜR'

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Ayfer Koçak, Van'da günlerdir direnişe destek verenleri selamlayarak, "Direnişinizin meşruiyeti ve haklılığı, Van oluşmuş iradelerini yeniden kendi ellerine almaya yol açacaktır. Direnişiniz, kazanmak için yeterli güce sahiptir. Şu anda gücü elinde bulunduranlar, bizlerin vergileriyle elde ettikleri bu gücü, günümüzde bize karşı zorbalıkla kullanıyorlar” diye belirtti.

'KAYYIM BU DİRENGEN RUHTAN UTANSIN'

Son olarak söz alan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal da belediyeyi işgal edenlerin barış annelerinin beyaz tülbentlerinden utanmaları gerektiğini söyledi. Neslihan Şedal, “Bugün Van’ı gasp edenler annelerimizden, kadınlardan, gençlerden utansın. İlk günden bu yana sokakta direndiler, yemediler, içtiler sadece direndiler. Kayyım bu direngen ruhtan utansın. Fakat ilk günden beridir söylüyoruz; işgalciler utanmazdırlar, gaspçılar utanmazlardır. Bugün Kürt halkının ve Van halkının iradesini gasp ettiler ve istekleri ise Kürt halkını yok etmektir. Bizlerde buradan bir kez daha sesleniyoruz; Bizi işgal edemezsiniz, bizleri yok edemezsiniz. Bizler Kürt’üz başımız diktir, burası bizim topraklarımızdır ve bizler buradan ayrılmayacağız. İşgalcilere ve kayyımlara karşı dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü ve kentimizi daima koruyacağız” dedi.

‘İRADEYİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Atanan kayyımın, 14’te 14’ün intikamı olduğunu söyleyen Neslihan Şedal, şunları belirtti: Bu bir intikamdır. 31 Mart’ta sandıklarda çıkan sonucun ve 2 Nisan’da simgeleşen direnişin intikamıdır. Bugün AKP, irademizi gasp ederek intikamını almaya çalışıyor. Fakat sizler de biliyorsunuz ki, günlerdir Wan halkı sokaklarda hırsızlara, talancılara ve gaspçılara karşı direniyor ve iradesine sahip çıkıyor. Bizler bir kez daha dile getiriyoruz; Wan gençleri irade gaspına izin vermeyecektir, barış anneleri işgalcilere izin vermeyecektir, kadınlar talancılara izin vermeyecektir. Sonuna kadar bu iradeyi savunacağız; bedeli ne olursa olsun, ölüm bile olsa bizler bu iradeyi savunmaya devam edeceğiz." (MA)