Vefa Serdar Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi
Serdar, 19 Aralık cezaevleri katliamını Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde karşılamış ve burada sağ kolunu kaybetmişti.
ARTI GERÇEK- 19 Aralık katliamında kolunu kaybeden Mücadele Birliği üyesi Vefa Serdar, yakalandığı Covid-19 virüsüne yenik düştü.
Vefa Serdar, 4 Nisan 1969'da Sivas'ta dünyaya geldi. ODTÜ'de devrimci hareketlerle tanıştı. Devrimci Öğrenci Birliği'nde (DÖB) örgütlenerek devrimci gençlik hareketinin ön saflarında yer aldı.
'ÇIPLAK BEDENİMİZDEN BAŞKA HİÇBİR ŞEYİMİZ YOKTU'
1993 yılında tutuklanarak cezaevine girdi. O dönem devam eden açlık grevlerine katıldı. 'Hayata Dönüş' adı verilen 19 Aralık cezaevleri katliamını ise Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde karşıladı. Serdar, o günleri, "Ve askerin maltaya indiği haberiyle yataklarımızdan uyandık. Kalktığımızda tüm maltada gözleri dahi görülmeyen özel birlikleri gördük. Ellerinde çeşitli silahlar ve bomba atarların olduğu bu birliklere karşı ise çıplak bedenimizden başka hiçbir şeyimiz yoktu. Bize düşen sadece direnmekti ve öyle de yaptık" diye anlatıyor.
KOLUNU CEZAEVİNDE ALDILAR, AKCİĞERİNİ TAKSİM'DE YIRTTILAR
2000 yılında yaşanan bu katliamda Vefa Serdar, bombanın koluna çarpması sonucu yaralandı. Cerrahpaşa Hastanesi'nde kendisini muayene eden Türk Tabipleri Birliği'nden doktorlar, "Kolunu kesmek isteyebilirler ama biz kolundan sinyaller aldık. Kolun iyi bir tedavi ile kurtarılabilir" diyordu. Ancak Serdar'ın kolu daha sonra sevk edildiği Bayrampaşa Hastanesi'nde kesildi.
Cezaevi operasyonlarını, "Bize düşen sadece direnmekti" diye karşılayan Serdar, tek koluyla da bundan vazgeçmedi. Üyesi olduğu Mücadele Birliği ile her alanda yer aldı. 2004 yılında Taksim'de katıldığı bir basın açıklaması sırasında polis saldırısı ile yaralanan Vefa Serdar'ın akciğer zarında yırtılma oldu. Bu yırtılma onun Covid-19 ile mücadelesinde başarıya ulaşmasına engel olacaktı.
Vefa Serdar, 1 Ocak'tan bu yana eşi ile birlikte Covid-19 ile mücadele ediyordu. 11 Ocak'tan itibaren solunum zorlukları nedeni ile yoğun bakıma kaldırıldı. Taksim'deki müdahalede akciğerinin yırtılması, hastalığı ağır geçirmesine sebep oldu ve 20 Ocak günü entübe edildi. Virüs her geçen gün organlarına daha fazla zarar vermeye devam etti. 24 Ocak akşam saatlerinde ise yaşam savaşını kaybetti.
'BEN VEFA GİBİ OLMAK İÇİN ÇABALIYORUM'
Vefa Serdar, 19 Aralık'tan 5 ay önceki Burdur Cezaevi operasyonunda kolunu kaybeden Veli Saçılık ile aynı kaderi paylaşmıştı. Veli Saçılık, Serdar için "Aynı zaman diliminde, aynı faşist zihniyet tarafından ikimizin de sağ kolu koparıldı. Vefa ile ilk defa 1995 yılında Ulucanlar Cezaevinde tanıştık. Hep kararlı ve mütevazı bir kişiydi Vefa. Benim basında daha çok görünür olmamdan dolayı Vefa'ya 'Veli sen misin?' diyorlarmış. Ben bu duruma karşılık 'Ben Vefa gibi olmak için çabalıyorum' dedim hep" diyor ve ekliyor: "Güzel mücadele etti, güzel yaşadı, hepimizin yoldaşı oldu."