Veysel Karani’den İstanbul'a Hırka-i Şerif

GÜNCEL - Hz Muhammed döneminde yaşadığı bilinen ve Muhammed ile olan bağları tarikatın incisi olarak tarif edilen Veysel Karani, aslında bir başka derinden gelen sırrında sahibi olarak bilinir.

Yaşadığı dönem boyunca Hz Muhammed ile karşılaşma şansı yakalayamayan ve birbirlerini görmeden bilip sayan ilim dostları, baba evlat görünümün de bu iki zat’tan kendisinden yaşça büyük olan Muhammed’in hak yoluna yürümesinin ardından, Karani’ye miras olarak bıraktığı hırka İslam tarihinin önemli kutsal emanetlerinden biridir.

Karani yaşadığı dönemde kendisine tanıklık edenlerce bir Mecnun yahut Divane olarak anlatılır. İslam tarihinde çok önemli bir rol taşımasına rağmen yaşadığı dönem yakınındaki insanlarca fakir, hasta annesine bakmakla yükümlü, ihtiyaçlarını gidermek için çobanlık yapan, saçı sakalı karışık, insan içine karışmayan, kimseyle sohbet etmeyen, üzüntü ve neşe bilmeyen bir ‘budala’ olarak tanımlanır.

Hz Muhammed’e ait olan Hırka-i Şerif kendisi tarafından bizzat Veysel Karani’ye, onun ölmesinin ardından Karani soyundan gelen Köprülü ailesine kadar korunarak taşınır. Ramazan ayı boyunca Fatih’deki Hırka-i Şerif cami de sergilenecek olan hırka İslam dünyasının kutsal emanetleri arasında yer alıyor.