'Yanlışları fotoğraflıyorum ki insanlar ders alsınlar'

Ayşegül KARAKÜLHANCI DUMAN

ARTI GERÇEK - Almanya'nın Berlin kentinde 12 Kasım'a kadar devam edecek ‘Türkiyeli’ başlıklı bir fotoğraf sergisi açıldı. Sergide fotoğrafları bulunan sanatçlılar arasında Barbaros Kayan, Kürşat Bayhan, Emine Akbaba, Kemal Arslan, Göksu Baysal, Emin Özmen, Caner Saner bulunuyor. Collective NARphotos'un da fotoğrafları bu sergide yer alıyor. Sergide Ortadoğu'nun bitmeyen savaşlarıyla, krizlerle, güncel olaylar ve siyasi gelişmelerle ilgilenen, bunlarla yüzleşmeyi amaçlayan yeni nesil Türkiyeli bağımsız fotoğrafçılar bir aradalar. Kendi perspektiflerinden Türkiye'ye bakan çalışmaların odağında ise insan var.
Fotoğraf santçısı Barbaros Kayhan, 2016'da Dünya Fotoğraf Organizasyonu tarafından düzenlenen ve dünyanın en prestijli yarışmalarından biri olarak kabul edilen Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri (Sony World Photography Awards) yarışmasında kavramsal dalda, Kobane'li göçmenlerle ilgili çektiği "Moving Portraits" serisiyle üçüncülük ödülü aldı. Toplumsal olayları, hareketi konu alan aynı seriyle şimdi de Berlin'deki 'Türkiyeli' sergisinde. Birçok farklı projede yer almış sanatçı Barbaros Kayan'la Berlin'deki sergiyi, fotoğraflarını, fotoğraf sanatını konuştuk:

Berlin’deki sergiyle ilgili bilgi verebilir misiniz? Sergide Kaç fotoğrafınız var?

-Sergiye maalesef işlerimden ve devam eden projelerden dolayı gidemedim. Küratörü Atiila Durak ve Katharina Mouratidi, Moving Portraits serisinin sergiye çok uygun olduğunu söylediler. Fotoğraflarımın sergide yer alması için izin istediler ben de kabul ettim. Benim konseptim 11 tane fotoğraftan oluşuyor. ‘Fotoğrafa çağdaş yaklaşımlar’ başlığı barındıran bir sergi. Sergide bir kollektif ve birkaç kişisel fotoğrafçının son dönemlerde kendi memleketleriyle alakalı yaptıkları alışılagelmiş fotoğraf dilinin dışındaki işlere yer vermeye çalıştıklarını biliyorum. Bizzat gidemediğim için serginin geneline hâkim değilim.

Neden kendi serginize gidemediniz?

-Ticari bir iş için orada olamadım. Kendi sergime gidememek çok can sıkıcı! Seneler önce iş hayatımı, sanatsal hayatımı desteklemesi için bir sistem kurdum. Bu aralar ne yazık ki pekiyi gitmiyor. Muhtemelen yakın zamanda iş hayatının temposunu ciddi anlamda düşüreceğim. Özellikle bu seneyi komple projelere, sergilere, festivallere ayırmak istiyorum. Bu sergiye iş yüzünden gidememiş olmam bu konu üzerinde ciddi ciddi düşünmeme neden oldu.

Fotoğraf sanatçılığının dışında nasıl bir işiniz var ?

- Ticari olarak fotoğraf çok yapmamaya çalışıyorum, çünkü fotoğraf benim için çok özel bir yerde. Parayla satın alınan bir nesne olmasını istemediğimden bir iş kolu olarak sürdürmek istemiyorum. Video yaparak paramı kazanıyorum. Ticari işletmelerin kendi iç iletişimlerinde kullandıkları ve yayınlamadıkları videoları çeken bir ekibim var. Bu şekilde kendimi finanse edip, gelen karın bir kısmını ayırarak onunla kişisel projelerimi yapmaya çalışıyorum.
Mesela bir iş için Brezilya’ya gittim ve Brezilya’ya ya gitmem sayesinde Magnum Fotos ile çalışabildim.

Son iki yıldan beri Türkiye’de ekonomi çok iyi gitmiyor, dolayısıyla daha fazla çalışmak zorunda kalıyorum. Bütün yıl sadece çalışmış oluyorum ve hiçbir şeye yoğunlaşamıyorum. Hem proje yürütmek hem çalışmak zor oluyor fakat mecbur kalınca yapıyorsun. Bazen tabii iş hayatıyla sanat projeleri çakışabiliyor.
Videolar dışında dergilerden iş alıyorum. En son İstanbul Moda Haftası’nda bir Fransız dergisi için çekim yapmıştım. Ama dergilere iş yapmanın çok maddi bir getirisi olmuyor, sadece kendi portfolyom için kabul ediyorum o işleri de.

Ajans fotoğrafçılığı alanı nasıl? Hiç çalıştınız mı ajanslar için?