Yasadışı bahisin asgari ücretli aracı ordusu: Torbacılıktan iyidir

Yasadışı bahiste dönen para İddia'nın çok üzerinde. Verilere göre geçen yıl 5 milyon kişi yasadışı bahis oynadı. Peki çark nasıl dönüyor, aracılar ne kazanıyor? B.K. Artı Gerçek'e anlattı.

Yasadışı bahisin asgari ücretli aracı ordusu: Torbacılıktan iyidir

Onur DALAR

ARTI GERÇEK- Türkiye’de yasadışı bahisin yüzbinlerce oynayanı olduğu gibi çarkın işlemesini sağlayan binlerce de oynatanı var. Ortada yukarıdan aşağı işleyen bir sistem mevcut. Bahis sadece futbol ya da basketbol maçları ile sınırlı değil, siteler üzerinden kazı kazan bile oynanabiliyor. Bu siteler yurtdışı merkezli ve Türkiyeli ortakları var, bir nevi bayii sahipleri… Kendi çarkını döndürmeye çalışan küçük oynatıcılar da var ama bahis oynayanlar, kişilerden çok sistemi daha güvenilir buldukları için genelde tercih edilmiyorlar. Uluslararası siteler müşterilerini sadece site ile banka kartları ile muhatap ettikleri için daha güvenilir bulunuyorlar.

Rakamlara baktığımızda yasadışı bahis piyasasında dönen paranın büyüklüğünü görebiliyoruz. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun raporuna göre Türkiye’de Türkçe yayın yapan yasadışı bin civarında bahis sitesi var, sayı gittikçe artıyor. Geçen yıl devletin resmi bahis şirketi İddia’nın hacmi 15 milyar dolar iken, yasadışı bahiste dönen para ise 40 milyar dolar olarak tespit edildi. Yasadışı bahis oynayan kişi sayısı ise 5 milyon olarak tespit edildi.

YASADIŞI BAHİSİN GELİRİ RESMİ BAHİS GELİRİNİN 2 KAT ÜSTÜNDE

Devlet yasadışı bahisin önüne geçmek için geçmişte bazı hamleler yaptı. Son olarak Spor Toto Teşkilat Başkanlığı yeni bir iddia ihalesi düzenledi. İhalede teklif veren Turkcell iştiraki İnteltek firmasının CEO’su Kaan Terzioğlu, yasadışı bahisin önüne geçmek için devlet ile beraber çalıştıklarını ve tüketiciye yönelik ikramiye kısmını yüzde 50’den 70’e çıkaracaklarını söyledi. Ancak Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ihaleye tek firmanın katılmasını göz önünde bulundurarak rekabetin sağlanamadığını saptadı ve ihaleyi iptal etti.

2016 Aralık ayında ise devlet tarafından ‘Handikap’ isimli bir operasyon yapıldı. İngiltere ve Kıbrıs merkezli, Türkiye’de sanal kumar ve bahis oynatan bir çeteye karşı yürütülen operasyonda, 39’u tutuklu olmak üzere 236 şüpheli yargılandı. 170 sayfalık iddianame aslında yasadışı bahsin boyutlarını gösteriyordu.

BAHİS ÇETELERİ PARA TRANSFERİNİ İŞSİZLER ÜZERİNDEN SAĞLIYOR

İddianameye göre uluslararası sanal kumar çetesi para transferini sağlamak için kullandığı banka hesaplarını genelde işsiz kişiler üzerine açıyor, bu hesaplar üzerine kredi kartları ve cep telefonlarını tanımlıyor. Bahis oynamak isteyen kişi ise bu hesaplara para yatırıyor. Parayı çeken aracı ise merkeze başka bir hesap üzerinden tekrar yatırıyor. Bahis oynayan kişi ikramiye kazanırsa aracı aynı işlemi tersten bir kez daha gerçekleştiriyor. Şirketin ise bu kişilere aylık 1500-2000 lira arasında maaş bağladığı belirtiliyor. İşin en önemli tarafı da burası… Senelik 1.5 milyar doları aşkın parayı Kıbrıs ve İngiltere’deki merkezlerine gönderen çete işin en tehlikeli kısmını ise işsiz gençlere yaptırıyor, hem de neredeyse asgari ücrete!

Bu gençlerden B.K. ile biraraya geldik. Aslında onlara ulaşmak çok da zor değil, çünkü ağ İstanbul’un neredeyse her mahallesine ulaşmış durumda. B.K. 24 yaşında. Fatih’in Mevlanakapı ilçesinde oturuyor. Mevlanakapı, Topkapı surlarının dibindeki gecekondulardan başlıyor. Yarımadanın en eski mahallerinden ve şimdilerde kentsel dönüşüm ile boğuşuyor. Belediyenin mahalleliyi dönüşüme ikna etmek için kullandığı argümanların başında güvenlik sorunu ve çeteleşme var. B.K.’nin anlattıklarına bakınca çetelerin mahalleye yerleşmesinin tesadüf olmadığı görülüyor.

"KİMSE BU İŞİ KEYFİNDEN YAPMIYOR"

B.K.’nin ailesinin yaşadığı ev de belediye tarafından dönüşüm kapsamına alınmış. Kendisine ilk sorduğumuz soru "Neden bu işi yapmayı seçtin?" oluyor. Kendisini dışarıda tutarak, yasadışı bahis işinde aracılılık yapanların kim olduğunu ve bu işi neden yaptıklarını anlatıyor:

Kimse keyfinden yapmıyor. Klasik olacak ama çaresizlik, sadece burada yaşayan insanların çaresizliği değil. Bu işi yapan üniversite mezunları da var. Zaten üniversite mezunu olmasa da bahis işi yapacak kişinin biraz kafasının çalışması gerekiyor. Günde yeri geliyor, farklı farklı bankalardan, farklı hesaplardan 20 tane işlem yapıyoruz. Akşam kasaya bunun hesabını veriyoruz. Oturduğumuz yerden yapılan bir iş gibi duruyor ama zorlukları var. Her bankamatiğe gidip para yatırmamız ayrı risk. Polisin yakaladığı arkadaşlarımız oluyor.

-Ne oluyor yakalanınca? Nerden anlıyorlar bahis işi yaptığınızı?

Elimizdeki telefonlara bakıyorlar. Orada sitenin sistemi kurulu, iş oradan yürüyor. Ne oluyor? Tutuklanabilirsin, ben daha hiç tutuklanan görmedim. Ama olmuş. Ya inkar edeceksin ya da polislere ağlayacaksın. İşte ‘mecbur kaldım’ gibisinden. O zaman bırakabiliyorlar, ama cebindeki paranın hepsini alıyorlar. Şirket avukat da gönderebiliyor. Yani bize dedikleri o…

- O zaman siz nasıl hesap veriyorsunuz şirkete, cebinizde ne kadar para oluyor mesela?

Duruma göre değişiyor, akşam saatleri ise 2 bin lira da olabilir. İkinci kez olursa şirket senin hesabından kesiyor.

-Sen hiç yakalandın mı?

Hayır, yakalanmadım. Bir defa kovaladılar. Sonra o bankamatiğe bir daha gitmedim. Ama genelde bu işi yapan arkadaşların motosikletleri oluyor. Etrafta gördüğünüz motosikletli gençlerin çoğu ya torbacıdır ya da bahisçidir. Yakalanmamak için motorla bankamatiğe gidip, hemen parayı yatırıp uzuyorlar.

- Bu işi yapan üniversite mezunu var mı gerçekten? Onlar neden yapıyorlar?

Sayılıdır ama var. Bilmiyorum ama herhalde onlar da çaresizlikten…

-Sizin çaresizliğiniz ne?

Bir defa bu işi yapan arkadaşların çoğu eski torbacı, iş bulmaları kolay değil. Kendi yapılarına da uygun değil, düzenli işte çalışmaları zor. Kabul de edilmezler, zaten edilen adam yapmaz. Dışarıdan yasadışı bahis işi deyince insanlar bedavadan para kazanıyoruz zannediyor ama hem riski çok hem de günde yaptığımız işlem sayısı çok. Yani yorucu. O riski günde en az 10 defa alıyoruz. Maçların olduğu günler daha da yoğun oluyor. İnanılmaz para dönüyor, maç günleri yetişemiyoruz.

"SADECE FATİH’TE EN AZ 100 KİŞİ BAHİS İŞİNDE ARACILIK YAPIYOR"

-Kaç kişi yapıyor mahallede?

Bizim mahallemizde 10 kişi rahat vardır. Kocamustafapaşa’da bir o kadar var, aşağısı Yedikule, orası da aynı şekilde. Sadece Fatih’te tahminim en az 100 kişi yapıyordur. E bir de elden oynatanlar var.

-Elden oynatanlar nasıl yapıyor bu işi?

Onda arada kredi kartı, site falan yok. Direkt gidip kasaya parayı yatırıyorsun. Kazanırsan adamdan alıyorsun. Genelde buranın insanı elden oynar, daha çok geliri olmayanlar. Onlara kasa hesap açar. Atıyorum 5 bin liralık, o da 5 bin liraya kadar oynar. 100 liralık da açabilir, 10 bin liralık da… Hesabını ödeyemeyip dayak yiyen, tehdit edilen de oluyor. Bildiğin kumar aslında…

-Bu işe aracılık yapanların eline ne kadar para geçiyor, mesela senin?

Değişiyor, en başta günde 50 lira ile başladım. Şimdi ayda 2 bin lira civarı geçiyor. Bir senedir bu işi yapıyorum. Eskiden daha iyi paralar kazanılıyordu. Şimdi biraz daha azaldı, o yüzden değmez deyip işi bırakanlar oldu. Çok işlem yapanlar, mesela günde 10 bin lira koyan kasasına, ona göre yüzde de alıyor. Ama o zaman risk de artıyor. Zor yani belli bir paranın üstünde kazanmak, pek mümkün değil…

-Aracının geliri neden azaldı?

Yapmak isteyen çok kişi var. Eskiden aracının eline 5 binden aşağı para geçmezdi, artık işte benim kazandığım gibi 2 bin civarı. Günde 50 liraya yapanlar da var, ben de öyle başlamıştım. Ama ben bu iş için uzun bir süredir çalışıyorum. Bir de bu işe aracılık yapanlar kendine hakim olamayıp bahis de oynuyor aynı sistem üzerinden, en son bize oynamayı yasakladılar ama aynı sistemden başka isim ile hesap açıp oynayan aracılar var. Kazandığı parayı oraya veren çok kişi var.

"SOYLU UYUŞTURUCUYA KARŞI UYUŞTURUCU SATICILARINA KONUŞTU"

- Korkmuyor musun peki?

Rahatsızım tabi ama başka bir işe girsem bu kadar para kazanamam, asgari ücret alırım. Bir de en azından mahallemdeyim. En azından uyuşturucu işine bulaşmadım, nasıl bahis oynatan kendisi de oynuyorsa, torbacılık yapan kendisi de içiyor, bu da temiz iş… O arkadaşlardan çok tutuklanan oldu, en son 3 ay önce operasyon da oldu zaten…

-Size de olabilir değil mi?

Olabilir tabi, yine de devam eder. En son uyuşturucu operasyondan sonra Süleyman Soylu, Kocamustafapaşa’ya geldi. Arkadaşlarımız da ordaymış. Uyuşturucuya karşı bir konuşma yapmış. Kocamustafapaşa meydanında işte, dinliyormuş arkadaşlar. Alkışlamışlar. Alkışlayanların hepsi uyuşturucu satıcısı, çoğunu tanıyorum. Buranın çocukları, anlattılar güldük. Onlar da yapacak tabi operasyon…

Ama dediğim gibi çaresiz insanlar. Bu işleri bırakıp tütüncü açan arkadaşım da oldu. "Vay be" dedik, kendi işini kurdu. Ona da baskın yaptılar, geri döndü. Garsonluk gibi işler yapanlar oluyor, çıkış arayıp yeniden bu işlere yöneliyorlar. Bir yerde belki değişir kaderim umuduyla… Sonuç olarak yine aynı, günde eline geçiyor 50 lira, en fazla 60 olsun. Sigarasını alıyor, yemeğini yiyor. Yol param yok en azından diyip ekmeğini alıp evine gidiyor.

-Yani senin gibi bahis işinde çalışanlar belki lüks yaşıyorlar diye bilinebilir ama öyle değil anladığım kadarıyla…

Hayır, değil. Mevlanakapı’da nasıl yaşanabilirse öyle işte…

-Sen ne kadar daha yapmayı düşünüyorsun?

Valla ne kadar giderse... Şu an için başka bir şey göremiyorum. Askere gidene kadar yapacağım. Zaten yakalanırsam askere de alırlar herhalde, yoklama kaçağıyım.

iddia aracı