Yeni Şafak yazarından AKP'ye tepki: Kötü bir dejavu gibi

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, 'Vatandaşa, protesto gösterisi yapanlara, mahkum annelerine kötü davranan güvenlik kuvvetlerini koruma refleksi nedir?' dedi.

Yeni Şafak yazarından AKP'ye tepki: Kötü bir dejavu gibi

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun dün yaptığı paylaşımı değerlendirdi. Öztürk, "Tüm siyasi kariyerini tehlikeye atarak, ülkedeki insan hakları ihlallerini, hukuk ihlallerini, işkence yapan polislerin varlığını anlatmak için feryat ediyor. Tıpkı ilk yıllarda onlarca AK Partili siyasetçinin yaptığı gibi" ifadesini kullandı.

On yıl önceki AKP ile bugünkü AKP’yi karşılaştıran Kemal Öztürk, "Kötü bir dejavu gibi, aynı cümlelerle, aynı kalıplarla geride bıraktığımız tartışmaları, tarafların değişmesiyle yeniden yaptığımızın farkında mısınız?" dedi.

Öztürk’ün Yeni Şafak’ta, "Neden başa döndük?" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:

GÜVENLİK-ÖZGÜRLÜK DENGESİ NEDEN BOZULDU?

Biz yıllarca güvenlik-özgürlük dengesini tartışmadık mı? Ve güvenlikçi bakış açısının sorunlarımızı çözemediğini, daha çok özgürlük alanına ihtiyacımız olduğuna karar vermedik mi? Bunun için dünya kadar kanun, yönetmelik, yönerge değiştirmedik mi?

Güvenlik kuvvetlerinin vatandaşa davranış şeklinden, insanların potansiyel suçluymuş gibi muamelesi görmesinden şikayet etmedik mi?

Peki şimdi ortama hakim olan bu güvenlikçi bakış açısı nedir?

Vatandaşa, protesto gösterisi yapanlara, mahkum annelerine kötü davranan güvenlik kuvvetlerini koruma refleksi nedir?

AK Parti Milletvekili Mustafa Yeneroğlu tüm siyasi kariyerini tehlikeye atarak, ülkedeki insan hakları ihlallerini, hukuk ihlallerini, işkence yapan polislerin varlığını anlatmak için feryat ediyor. Tıpkı ilk yıllarda onlarca AK Partili siyasetçinin yaptığı gibi.

Garabete bakın, AK Parti’yi savunduğunu söyleyen medyada Yeneroğlu linç ediliyor.

Ne oldu de her şey böyle tersine döndü?

Gerçekten bazen anlamakta zorluk çekiyorum.

STATÜKODAN EN ÇOK SIKINTI ÇEKENLER

Statüko ile mücadele eden, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü savunana ve bunun için çok bedeller ödeyen insanların, şimdi statükocu gibi konuşmasını, davranmasını ve savunmalar yapmasını neden kimse akla zarar olarak görmüyor?

20 yıl önce hukuk sistemindeki garabet yüzünden kaçımız haksız yere mahkum oldu? Bu satırların yazarı da dahil, onlarca gazeteci, yazar, aydın, siyasetçi politize olmuş, statükoyu savunan yargı sistemi yüzünden mahkum edildi, hapislere atıldı.

Bununla mücadele edip bugünlere gelmişken, şimdi saygın hukukçular dahil, herkesin yargıdaki benzer sorunlar yüzünden feryat etmesine neden kulak vermiyor kimse?

Neden bunu normal bir durum gibi karşılıyoruz? Neden 20 yıl önceye geri döndüğümüzü ve dejavu yaşadığımızı görmüyoruz?

NE OLDU DA BAŞA DÖNDÜK?

Reform, değişim, özgürlük, yenilik, adalet, dürüstlük denince ilk akla gelen bu camia, şimdi neden tam tersi şeylerle itham ediliyor?

Aşırı milliyetçiliğe, ayrımcılığa, ötekileştirilmeye karşı en kuvvetli söylemleri geliştiren insanlarımız, neden bunları unuttu şimdi?

Eskiden hukuk, adalet, özgürlük, demokrasi, fikir özgürlüğü, dürüstlük, kul hakkı gibi fikirleri savunan, devleti ve kurumları haksız uygulamaları yüzünden eleştiren herkes ‘irticacı, yobaz, bölücü’ diye yaftalanırdı, şimdi de ‘hain’ diye yaftalanıyor. Peki ne değişti?

Ülke olarak neden başa döndük? Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum artık. Ancak anlamak için uğraşmak, bunları konuşmaktan yanayım. Zira ülke olarak çok bedel ödeyerek geldiğimiz bu noktadan geri gitmeyi kabul edemiyorum."

akp Mustafa Yeneroğlu Kemal Öztürk