Yerinden edilince intihar eden esnaf için 5 partiden ortak açıklama
Muğla'da bir vatandaşın üzerine benzin dökerek kendini yakması üzerine ortak açıklama yapan partililer, yargı sürecinin takipçisi olacaklarını belirttiler.
Süleyman Ekici, Muğla’nın Marmaris ilçesinde, 17 Ocak 2022 tarihinde istiflediği mangal kömürü çuvallarının kaldırılmasını isteyen zabıta ekiplerine kızıp, üzerine benzin dökerek kendisini ateşe veren ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Konuya ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Yeşil Sol Parti açıklama yaptı.
Ekinci'nin hayatını kaybettiği yerde açıklama yapan partililer, yargıya intikal edecek bu olayın takipçisi olacaklarını belirttiler.
Konuyla ilgili olarak Marmaris Belediyesi yaptığı açıklama hatırlatılarak, "Süleyman Ekici’nin belediyeye ait bir arsayı işgal ettiğini ve uyarılara rağmen arsayı boşaltmadığını söylediler. Basına yansıdığı ve kendilerinden de teyit edildiği üzere, Süleyman Ekici’nin çocukları, babalarının söz konusu arsayı bir şahıstan, bedelini ödeyerek ve sözleşme yaparak kiraladığını, belediyeden de izin aldığını, buna rağmen belediyenin arsayı boşaltması için Ekici’ye baskı yaptığını, belediyeyle görüşme taleplerinin geri çevrildiğini ve kömürlerini taşıması için süre istemesine rağmen bu talebinin de reddedildiğini söylediler" denildi.
‘İNSANLAR KENDİSİNİ KISTIRILMIŞ VE ÇARESİZ HİSSEDİYOR’
"Bundan sonra muhtemelen yargıya intikal edecek bu olayın takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz. Sonuç ne olursa olsun yitirilen canın geri gelmeyeceğini biliyoruz, ama bundan sonrası için söylemek istediğimiz birkaç şey var" diyen partililer şöyle devam etti:
"Hepimizin bildiği gibi, ülkemiz tarihinde görülmemiş bir dönemden geçiyor. Bir tarafta iki yıldır süren pandemi, diğer yandan ağırlığı her geçen gün artarak hissedilen ve en çok yoksullar ile dar gelirlileri vuran ekonomik sıkıntılar. Elektriğe, benzine ve mazota, doğalgaza gelen ve oradan da doğrudan çarşıya, pazara yansıyan, artık başını sonunu takip edemediğimiz zamlar işçinin, köylünün, emeklinin, küçük esnafın belini büküyor. Toplumun bozulan dengesinin yansımalarını her gün görüyoruz; borçlarını ödeyemediği, iş bulamadığı, çocuklarını doyuramadığı için intihar edenlerin haberleri her gün önümüze düşüyor. İnsanlar kendisini kıstırılmış ve çaresiz hissediyor."
‘YOKSUL HALKIN EMEĞİ ÜZERİNDEN ZENGİNLERE KAYNAK AKTARILIYOR’
"Tüm bunlar olurken bazılarının daha da zenginleştiğini, çiftçiye kredi vermesi için kurulan bankanın çiftçiye haciz yapıp medya patronuna kredi verdiğini ve borçlarını sildiğini, halkın vergilerinin dolarla/avroyla ödeme garantisi verilen yandaş müteahhitlere akıtıldığını, yoksul halkın emeği üzerinden sürekli olarak zenginlere kaynak aktarıldığını görüyoruz. Yasanın, hukukun yalnızca emeğiyle hayatta kalmaya çalışan Süleyman Ekici gibi vatandaşlara karşı işletildiğini görüyoruz. Yasalara rağmen halka ait ormana, denize, kıyıya çökenlere, maden ya da taş ocağı işletenlere, kaçak yapı kuranlara, suyu havayı kirletene bir şey yapılmadığını biliyoruz. Marmaris’ten örnek verelim. Haberlerde görmüşsünüzdür; aylardır çevreye duyarlı insanlar Marmaris körfezinin girişindeki Kızılbük’te, halka ait kıyılara ve milli parka çökmüş olan SİNPAŞ’a karşı mücadele veriyor, yetkilileri göreve davet ediyor. Ama gördük ki, bu şirketin orada yaptığı kanunsuz işlere ruhsat verenlerin gücü, ancak Süleyman Ekici’nin kömürlerine yetiyormuş."
‘KENDİMİZİ YALNIZ VE ÇARESİZ HİSSETMEYELİM’
"Gücü elinde tutanların vicdanını harekete geçiremeyen Süleyman Ekici bir çıkış yolu bulamadı, kendini çaresiz hissetti ve artık aramızda değil. Bizim bugün buraya gelme amacımız, yaşanan bu acı olayın ardındaki nedenleri konuşmak değil; nasıl bir düzende yaşadığımızı her gün yaşayarak görüyor, öğreniyoruz. Bugün buraya siyasi propaganda yapmaya da gelmedik; onu zaten her gün televizyonlarda yapıyorlar. Bizler bugün şunu söylemeye geldik: Bunlar zor zamanlar; belki daha zor günler bizi bekliyor. İstiyoruz ki, hak arayanlar, ezilenler, haksızlığa isyan edenler yan yana duralım, birlik olalım. Olalım ki, kendimizi yalnız ve çaresiz hissetmeyelim. Diyelim ki, "derdimizi anlatırsak dinleyecek, tökezlersek kaldıracak, yorulursak omuz verecek arkadaşlarımız, yoldaşlarımız var." Tekrar hepimizin başı sağ olsun."