Yine gizli tanık skandalı

GÜNCEL- Son dönemlerdeki çok sayıda yargılamaya kaynak gösterilen "gizli tanık" olgusu, Büyükada'da bilişim güvenliği üzerine bir toplantı yapan 10 insan hakları örgütü temsilcisinin gözaltına alınmasına da gerekçe gösterildi.

Hürriyet gazetesinin haberine göre, "Gizli Tanık 1" kod adıyla kişinin ifadesi üzerine, Adalar İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser ile Veli Acu, Helsinki Yurttaşlar Derneği’nden Nalan Erkem, Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nden Günal Kurşun, Kadın Koalisyonu’ndan İlknur Üstün, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nden Nejat Taştan’ın yanı sıra Muhammed Şeyhmuz Özbekli, Ali Garawi ve Alman vatandaşı Peter Frank Steudner'u gözaltına alındı.

Gözaltına alınan insan hakları temsilcilerinin "silahlı terör örgütüne üye olmak, casusluk ve anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs" suçlamalarıyla sorgulandığı öğrenildi.

Gizli tanıklık olgusu özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hemen her yargılamada ortaya çıkan bir olguya dönüştü. Gizli tanıkların kimi zaman polis içerisinden olduğu, dosyaları ve yargılamaları etkilemek için özellikle davalara eklendiği iddiaları da dile getiriliyor. Kimi zaman bir gizli tanığın ifadesinden iddianameler kuruluyor ve uzun süreli hapis cezalarının istendiği yargılamalar yapılıyor.

TEPKİ YAĞIYOR

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "ABD, Türkiye’deki Uluslararası Af Örgütü’nden ve diğer saygıdeğer kurum temsilcilerinin de bulunduğu insan hakları savunucularının gözaltına alınmasından derin kaygı duyuyor" dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Liz Throssell ise "insan hakları savunucularının tutuklanmasından büyük endişe duyduklarını" belirtti.

Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks de insan hakları eylemcilerinin salıverilmesini istedi.