3 milyon kişilik Covid-19 Araştırması: Çocuklar sanılandan daha çok bulaştırıyor

3 milyon kişilik Covid-19 Araştırması: Çocuklar sanılandan daha çok bulaştırıyor
Araştırmacıların bulgularına göre, sosyal mesafelendirme ve karantina uygulayan ülkelerde bulaşma oranları düştü.

3 Ekim 2020'de yayınlanan yeni bir Covid-19 araştırması, çocukların kendi yaş grupları içerisinde salgını fazlasıyla bulaştırabildiğini; ama Coronavirus yayılımının ana sorumlusunun genç yetişkinler olduğunu gösteriyor.

Hindistan'daki 3 milyondan fazla kişinin temas takibini ve 1.5 milyon kişini test sonuçlarını içeren devasa araştırmaya göre, Covid-19 hastalarının büyük bir kısmı kimseye hastalığı bulaştırmıyor. Araştırmacılar, enfekte olmuş kişilerin %70'inin temas ettikleri kimseye hastalığı bulaştırmadığını; ancak hastaların %8'inin tüm bulaşma olaylarının %60'ından sorumlu olduğunu gösteriyor. Bu durum, bu konudaki kapsamlı bir analizimizi birebir doğruluyor.

Ayrıca bu araştırma, çocukların Coronavirus'e yakalanma ihtimalinin düşük olduğuna yönelik inançla da çelişiyor. Yeni Delhi'deki Hastalık Dinamiği, Ekonomisi ve Politikası Merkezi'nden ve Princeton Üniversitesi'nden araştırma lideri Ramanan Laxminarayan, Science dergisinde yayınlanan makalelerinde şöyle yazıyor:

"Bulgularımız, yaygın inancın tam tersini gösteriyor. İnanılmaz çok sayıda çocuk enfekte oluyor. Her ne kadar çocukların enfeksiyon bulaşımındaki rolü tartışmalı olsa da, kendi yaş grubuyla temas halinde olan çocuklar arasında yüksek sıklıkla enfeksiyon görüyoruz."

Üstelik bu durum, Mart ayından beri okulların kapalı olduğu Hindistan'da tespit edildi! Araştırmaya göre aynı yaş grubu içerisinde salgın yayılımı en sık 0-14 yaş grubunda ve 65+ yaş grubunda yaşanıyor. Ayrıca araştırmacılar, serolojik testlerin çocuklar arasındaki Coronavirus yaygınlığını gerçekte olandan daha az tespit edebileceği konusunda uyarıyorlar. Bu, çocukların salgındaki rolünü henüz değiştirmek için yeterli bir bulgu değil; fakat çocukların da salgının önlenmesinde önemli bir role olduğu yönündeki verilere ekleme yapıyor.

Araştırma, Hindistan'ın güneyindeki iki büyük eyalette sürdürülen evrensel temas takibi çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Otoriteler, Mart ayından Ağustos ayına kadar tespit edilen 85.000 Coronavirus vakasının temas ettiği 575.000 kişiyi takip ve test ettiler. Laxminarayan şöyle diyor:

"Bu, dünyada bugüne kadar yapılmış en büyük temas takibi araştırmasıdır. Açık ara farkla... Ana enfeksiyon vakalarının sadece %8'inin, enfekte ettikleri temasların %60'ından sorumlu olmaları bizi çok şaşırttı. Bu, son derece dengesiz bir etki. Süperbulaştırıcılıktan şüpheleniliyordu; ama pek raporlanmamıştı."

Araştırmacıların bulduğuna göre, birincil vakaların çoğu, yani bulaşma zincirinin başındaki kişilerin çoğu 20-44 yaş arasındaydı. Yani neredeyse bütün yaş gruplarındaki salgın zincirlerinin başlangıç noktasını genç yetişkinler ve orta yaşlılar oluşturuyordu. Laxminarayan şöyle diyor:

"Genç ve orta yaş grubu, insanlarla temas eden ana grup. Bu kişiler, evlerinin dışında olma ihtimali en yüksek olan kişiler. Bu kişiler, hastalığı bir yerden bir diğer yere taşıyorlar."

Araştırma, karantina uygulamasının da işe yaradığını gösteriyor. Araştırmacıların bulgularına göre, sosyal mesafelendirme ve karantina uygulayan ülkelerde bulaşma oranları da düştü. Buna ek olarak, vaka ölüm oranları da zamanla düştü. Laxminarayan şöyle diyor:

"Mayıs ve haziranda test sonucu pozitif gelen kişilerin ölme oranı, mart ve nisan ayında testi pozitif gelenlere göre %13 daha düşük ölüm ihtimaline sahipti." (Evrim Ağacı)

Öne Çıkanlar