Cezaevlerinde 39 bin 519 öğrenci mahpus: Eğitim hakkı ihlal ediliyor

Cezaevlerinde 39 bin 519 öğrenci mahpus: Eğitim hakkı ihlal ediliyor
Öğrenci mahpusların, dış dünya ile iletişim kurma imkanları sınırlandırılarak bilgiye erişimlerinin kısıtlandığı söyleyen Akyüz, tüm kurumları bu anlamda sorumluluk almaya davet etti.

Yağmur KAYA


+GERÇEK - Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), tarafından hazırlanan 'Türkiye'de Öğrenci Mahpus Olmak" kitabı yayınlandı. Cisst Hapiste Öğrenci Tematik Alan Temsilcisi Özge Akyüz cezaevlerinde bulunan ve öğrenimine devam etmek isteyen mahpusların, ders çalışma koşullarından ekonomik zorluklara, sınavlara ve tercihlere kadar bu süreçte karşılaştıkları engelleri konuştuk. 

'İSTATİSTİKİ BİLGİ EDİNMEK OLDUKÇA ZOR'

-Cezaevlerinde öğrenci tutuklu sayısı ne kadar? Bu sayıları hangi verilere bakarak edindiniz? 

Öncelikle şunu belirtmek isterim: Türkiye’de öğrenci mahpus olmak derken, yalnızca öğrenciyken tutuklanan mahpusları değil, hapishanede olup öğrenimini sürdürmek isteyen tüm mahpusları kapsıyoruz. "Tutuklu öğrenci" kavramı ise çoğunlukla öğrenciyken tutuklanan mahpuslara atıf yapan bir yaklaşım. Oysa ki hükümlü olup öğrenimini sürdürmeye karar veren de çok mahpus var.

Sayısal verilerden bahsetmeden evvel hapishanelere ilişkin istatistiki bilgi edinmenin zor olduğunun da altını çizmek isterim. Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bir yıldan fazla bir süredir belli periyotlarla mahpusların öğrenim durumlarına göre dağılımlarını gösteren istatistiki bilgiyi yayımlıyor. Ancak bu veriler, hapishane girişi sırasında mahpusların belirttikleri bilgileri yansıtıyor. Hali hazırda öğrenimini sürdüren kaç mahpus olduğuna dair bilgi edinmek için Ceza Tevkifevleri Genel Müdürü meclis tutanaklarını detaylıca inceliyoruz.
 
-Son veriler ne zaman yayınlandı? 

27 Mayıs 2021 tarihinde TBMM’de gerçekleşen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde Ceza Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç’ın yaptığı konuşma tutanaklarından hapishanelerde ilkokul, ortaokul, lise, yüksek lisans, doktora düzeyinde öğrenim gören 39.519 mahpus olduğu bilgisini edindik. Buna kitabımızda da yer verdik.

-Hangi yılları baz aldınız? 

Derneğimizin kuruluşundan bu yana aldığımız başvuruları dikkate alarak hazırladığımız bir kitap oldu.

-Türkiye'de öğrenci mahpus olmak başlığıyla kitabınız yayınlandı. Bu durumdan bahseder misiniz? 

CİSST olarak yürüttüğümüz çalışmalardan biri de özel ihtiyaçları olan mahpus gruplarına ilişkin farkındalık yaratılması ve ihtiyaçlarının karşılanmasının sağlanmasıdır. Hapishanede öğrenimini sürdürmeye çalışan mahpuslar da bu gruplardan biri.

Kitabı hazırlarken temel çıkış noktamız Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki hapishanelerde kalıp da öğrenimini sürdürmeye çalışan mahpusları bu süreçlere ilişkin bilgilendirmekti.  Kitapta mahpusların öğrenim süreçlerinde karşılaştıkları zorluklara, ihtiyaçlarına değindik. Alandaki yapısal sorunları ortaya koymaya çalıştık. Emsal dilekçeler, dünyadan örnekler ve öneriler ile bu alandaki sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerimizi paylaştık.  

'EĞİTİM HAKKI İHLAL EDİLİYOR'

-İçerdekiler ne gibi haklardan mahrum ve ne gibi hak ihlallerine uğruyor? 

Öğrenci mahpuslar hapishanelerde ekonomik zorluklardan uygun ders çalışma koşulları olmasına, üniversite kayıt ve tercih süreçlerinden okula gidiş gelişlere, teknolojik imkanlardan yararlanmaya kadar bir çok özel ihtiyaca sahip. Bu ihtiyaçların karşılanmaması, karşılanmasının engellenmesi suretiyle eğitim hakları ihlal ediliyor.   

-Uluslararası düzenlemeler öğrenci haklarına ilişkin neler söylüyor? 

Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 1 No’lu Protokol’de kimsenin öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı düzenlenmektedir. Avrupa Birliği Cezaevi Kuralları’na göre "bir kişi hakkında mahkumiyet yahut tutukluluk kararı verilmesi onun tüm haklarından arındırıldığı anlamına gelmemektedir, bu karar ile hukuken ellerinden alınmayan tüm haklarını korurlar. Korunmaya devam eden haklarına ilişkin getirilen kısıtlamalar, asgarî düzeyde ve haklarında hükmedilen kararın meşru amacıyla orantılı olmalıdır".

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Üye Devletlere Cezaevlerinde Eğitim Hakkında R (89) 12 Sayılı Tavsiye Kararı 16 maddeden oluşmakta olup tamamen eğitimi konu almaktadır. Bu tavsiye kararına göre: "mahpuslara verilecek eğitim, dış dünyada aynı yaş gruplarına sağlanan eğitimle aynı olacak ve öğrenme fırsatlarının alanı mümkün olabildiğince geniş olmalıdır. Hapishane sisteminin yönetimine katılanların ve hapishaneleri yönetenlerin hepsi eğitimi mümkün olabildiğince daha fazla desteklemeli ve kolaylaştırmalıdır. Mahpusların; eğitimin bütün yönlerine aktif olarak katılmasını teşvik etmek için her türlü çaba gösterilmeli, bunu sağlayacak mali kaynak, alet, edevat ve öğretim personeli hazır bulundurulmalıdır."

'İÇ HUKUK, KANUNLAR, GENELGELER..'

-İç hukuk öğrenim hakkına dair neler diyor?

Öğrenim hakkı anayasada temel bir insan hakkı olarak tanımlanmakta ise de hiçbir koşulda değiştirilemeyecek mutlak bir hak olarak düzenlenmemiştir, kapsamının kanunla düzenleneceği belirtilmektedir. Mahpusların öğrenim hakları iç hukukta kanunlar, genelgeler, yönetmelikler ve protokollerle düzenlenmektedir.
Çocuk mahpuslar ile genç ve yetişkin mahpusların eğitim haklarına ilişkin iç hukukta ayrı ayrı düzenlemeler bulunmaktadır. 5275 sayılı infaz kanununda ise eğitimin amacının mahpusun kişiliğini geliştirmek, eğitimini güçlendirmek, yeni beceriler elde etmesini sağlamak, suç işleme eğilimini yok etmeyi sağlamak ve salıverilme sonrasına hazırlamak olduğu belirtilmektedir.

'BİR HAKKIN YASALARDA DÜZENLENMESİ UYGULANMASINA İÇİN YETERLİ OLMAMAKTA'

-Devlet iç hukuk dahil uluslararası hukuku uyguluyor mu? 

Uluslararası hukukta da iç hukukta da ceza adalet sisteminin onarıcı ve dönüştürücü niteliğine pek çok atıf yapılsa, metinler bu doğrultuda düzenlenmiş olsa da bir hakkın yasalarda düzenlenmesi ne yazık ki uygulanması için yeterli olmamaktadır. Cezalandırma sistemi içerisinde ceza anlayışı uygulamada varlığını sürdürmektedir. Öğrenci mahpusların kanunlarda düzenlenmiş olan haklarını kullanabilmek için öncelikle böyle bir bilince sahip olması, dahası karşılarına çıkan engelleri aşabilmek için her aşamada mücadele etmesi gerekmektedir.   

'BU GEÇİŞ ALIŞMASI ZORLU BİR GEÇİŞ'

-Kitabın tanıtımında "genç ve yetişkin mahpusların öğrenim hakkı" başlığı yer alıyor. Neden genç ve yetişkin gibi bir ayrım söz konusu? 

Çocuk mahpuslar 18 yaşını doldurduktan sonra, çocuk hapishanelerinden ayrılıp yetişkin hapishanelerine geçiyorlar. Bu geçiş onlar için alışması zorlu bir geçiş oluyor. Dolayısıyla 18-21 yaş grubundaki mahpusları genç mahpus olarak ayrıca isimlendiriyoruz. 46/1 sayılı Genelgede de öğrenim hakkı özneleri bu şekilde niteleniyor.

'DIŞ DÜNYAYLA İLETİŞİM KURMA İMKÂNLARININ SINIRLILIĞI BİLGİYE ERİŞİMİ KISITLIYOR'

Öğrencilerinin özel ihtiyaçları, yaşadıkları zorluklar nelerdir? 

Bilgiye ulaşma, ders materyallerine erişim, teknolojik imkanlardan yararlanma, uygun ders çalışma koşullarının bulunması, üniversite kayıt ve tercih süreçlerinin yürütülmesi, ekonomik ihtiyaçlar, okula gidiş gelişler, sınavlara katılım öğrenci mahpusların özel ihtiyaçlarını oluşturuyor.

Dış dünya ile iletişim kurma imkanlarının sınırlılığı bilgiye erişimlerini kısıtlıyor. Bu kısıtlılık tercih, kayıt süreçlerini de etkiliyor. Hapishaneler öğrenci mahpusların teknolojik imkanlardan yararlanmasına uygun düzenlenmemiş, dolayısıyla çok az sayıda mahpus istisnaen bu imkandan yararlanabiliyor. Ders materyallerine erişimden sınav kayıtlarına ve okula gidiş gelişlere kadar eğitimin tüm aşaması genç ve yetişkin mahpuslar için ücretli. Çoğunlukla bir ekonomik geliri olmayan mahpuslar bu ücretleri karşılamakta zorluk yaşıyor. Hapishanelerde mahpusların ders çalışmaları için ayrılmış alanlar bulunmuyor. Kalabalık, havasız, aydınlatmada yetersiz koğuşlarda ders çalışmaya çalışıyorlar. Bunların dışında da birçok zorlukla karşılaşıyorlar.

'EN BÜYÜK TIKANIKLIK HAPİSHANELERİN CEZALANDIRILMA ALANI OLARAK GÖRÜLMESİ'

-Bu insanlar eğitime, eğitim gereçlerine neden erişemiyor? Buradaki en büyük tıkanıklık size göre nedir? 

Buradaki en büyük tıkanıklık hapishanelerin klasik anlamda cezalandırılma alanları olarak görülmesi ve bu şekilde düzenlenmesi. Bu bakış açısı değişmediği sürece mahpuslar öğrenim haklarını kullanmaya çalıştıkları her aşamada çeşitli engellerle karşılaşmaya devam edecekler. Burada insan hakları temelli bir bakışın oturmasına ihtiyaç var.

'ANADİLDE EĞİTİME ERİŞİME SORUNLARIN BİR KISMI'

-Mülteci, göçmenler de bu zorluklara dahil mi? Bu gruplar için daha mı zor oluyor koşullar? 

Hapishanelerde bulunan yabancı uyruklu mahpuslar, öğrenim süreçlerinde farklı zorluklarla da karşılaşıyorlar. Anadilde eğitime erişememe, geçmişteki eğitimleriyle Türkiye’deki eğitimleri arasında denklik sağlayamama bu sorunların bir kısmını oluşturuyor. Türkçe bilmemeleri halinde öğrenim süreçlerini devam ettirmeleri için gerekli olan prosedürleri ve başvuru süreçlerini bilemeyen mahpuslar, gerekli dilekçeleri de yazamıyorlar. Türkiye’deki adli süreçlerde isimleri yanlış yazılan mahpusların ise denklik evraklarına ulaşmaları daha da zorlu oluyor.

'AİHM BİLGEYE ERİŞİM HAKKINA İHLAL KARARI VERDİ'

-Emsal kararlar olduğundan bahsediliyor kitapta. Örnek verebilir misiniz? 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 9 Şubat 2021 tarihli, Ramazan Demir vs Türkiye Başvuru No. 68550/17 sayılı kararında başvurucu Ramazan Demir’in bilgiye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Başvurucu, avukat olup tutuklu olduğu dönemde AİHM, Anayasa Mahkemesi Karar arama sitesine ve Resmi Gazete’ye erişim talebinde bulunmuş bu talebi reddedilmiştir. AİHM, Türkiye hukuku altında mahpusların eğitim ve rehabilitasyon amacıyla hukuki bilgiler içeren belirli bazı sitelere erişimlerine imkân tanındığı için, mesleği ve menfaatleri gereği Demir’in gelişimine ve rehabilitasyonuna ilişkin hukuki bilgiler içeren Mahkeme’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesine ve Resmi Gazete’ye erişiminin kısıtlanmasını, Demir’in bilgiye erişim hakkına yönelik bir müdahale olarak değerlendirmiştir.
 
AİHM, Velyo Velev v. Bulgaristan, Başvuru No. 16032/07 sayılı kararında, mahpusların okula kayıt yapma talebinin hapishane tarafından reddedilmesini eğitim hakkı ihlali olarak değerlendirmektedir. Velyo Velev, orta öğrenimini tamamlamak için kayıt başvurusunda bulunmuş, başvurusu hapishane idaresi tarafından reddedilmiştir. AİHM orta öğrenimini tamamlamanın başvurucu için taşıdığı menfaatin şüphe götürmez olduğuna, kendisinin hapishane okuluna kaydının reddedilmesi kararının yeterince öngörülebilir olmadığına, meşru bir amaç izlemediğine ve bu amaçla orantılı olmadığına karar vermiştir.

 'SORU ÖNERGELERİMİZ ÇOĞUNLUKLA YANITSIZ KALIYOR'

-Adalet Bakanlığı'na konu ile ilgili başvurularınız oluyor mu? Oluyorsa dönüş yapılıyor mu bakanlıktan? 

Bilgi edinme başvuruları yaparak ve milletvekillerince soru önergeleri verilmesini sağlayarak başvurularda bulunuyoruz. Soru önergelerimiz çoğunlukla yanıtsız kalıyor. Bilgi edinme başvurularımıza verilen yanıtlarsa somut duruma ilişkin cevap olmaktan ziyade kopyala – yapıştır usulüyle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin belirtilmesi şeklinde oluyor.
 
-Bu durum nasıl, hangi yolları kullanılarak aşılabilir? Ne yapmak lazım? 

Kitabımızın sonunda sorunların çözümüne ilişkin çokça öneri sunuyoruz. Bunların bir kısmını belirtmek gerekirse, bütün mahpusların ücretsiz eğitim alabilmeleri teminat altına alınmalıdır. Hapishanelerde mahpusların ders çalışabileceği havadar, yeterli aydınlatmaya sahip, uygun ve bağımsız bölümler yaratılmalıdır. Hapishanelerde teknolojik imkânların gelişmesiyle birlikte dijital dönüşümün gerçekleşmesine ilişkin çalışmalar kapsamında gerçekleştirilen Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesinin kapsamına öğrenim süreçleri de dahil edilmeli, her hapishanenin mahpus kapasitesine göre bilgisayar kullanımını ve çevrimiçi internete erişimi sağlayacak altyapı ve bağımsız bölümler oluşturulmalıdır. Yabancı uyruklu mahpuslar için farklı dillerde kaynaklara ulaşmaları kolaylaştırılmalıdır. Şimdilik bunları söyleyebilirim.
 
-Siyasilere, kamuoyuna çağrınız neler olur? 

Sorunların çözülmesi için üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, hapishaneler, YÖK, Adalet Bakanlığı bir araya gelmeli, işbirliği yapmalı ve mahpusların öğrenim hakkına ilişkin ortak politikalar belirlemeli, bu politikaları programlı bir biçimde uygulamalı, uygulamalar da düzenli olarak denetlenmelidir. Tüm kurumları bu anlamda sorumluluk almaya davet ediyoruz. 

Öne Çıkanlar