DBP: Kürt halkına karşı başlatılan topyekün savaşa karşı topyekün direnişi başlatıyoruz

DBP: Kürt halkına karşı başlatılan topyekün savaşa karşı topyekün direnişi başlatıyoruz
Demokratik Bölgeler Partisi'nden 3 vekilin vekilliklerinin düşürülmesi hakkında yapılan açıklamada, 'Bizleri teslim alacaklarını sanan faşist ortaklığa cevabımız direniş olacaktır.' denildi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  HDP milletvekilleri Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekillerinin düşürülmesini "2 Mart darbesi"ne benzetti. 2 Mart 1994'te dönemin DEP milletvekillerin dokunulmazlıkları kaldırılmış ve hemen ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdi. 

DBP milletvekillerinin düşürülmesi hakkında yazılı açıklama yaptı. 2 Mart Darbesi ile Kürt siyasi hareketine karşı savaş başlatıldığı hatırlatılab açıklama şöyle: 

"2 Mart 1994 yılında TBMM’de DEP Genel Başkanı Hatip Dicle başta olmak üzere Leyla Zana, Orhan Doğan, Sırrı Sakık ve Bağımsız vekil Mahmut Alınak’ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasının üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen darbe mekaniği işletilmekte ve süreç tekerrür edilmek istenmektedir.

2 Mart darbesi ile Kürt siyasi hareketine karşı da bir savaş başlatılmış, kürt halkına karşı yürütülen katliamlar TBMM üzerinden devam ettirilmek istenmiştir. Bu darbe sonrasındaki tüm katliamlar, baskı ve tutuklamalara rağmen kürt siyasi hareketi her geçen gün büyüyerek güçlendi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin başarısını hazmedemeyen faşizm 4 Kasım 2016’da bir kez daha devreye girerek siyasi soykırım başlatarak o dönem HDP Eşbaşkanları olan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere 13 Milletvekili tutuklamışlardır. 

24 Haziran 2018 Genel seçimlerinde ve 31 mart 2019 yerel seçimlerinde tüm zorbalıklara rağmen yeniden Kürt siyasal hareketi güç kazanarak demokratik kanalları zorladılar. Demokratik siyaset alanında başarısız olanlar devletin gücünü de arkasına alarak faşizmi tüm alanlara yaymak istediler. Bundan dolayı yeniden Kürt halkına karşı bir katliam politikasını devreye soktular.

Covid-19 süreci ile Kürt halkına karşı başlatılan topyekün savaş konsepti bugün DTK Eşbaşkanı Sayın Leyla Güven ve HDP Amed Vekili Musa Farisoğlu’nun dokunulmazlıklarının kaldırılması ile doruk noktasına ulaştırılmıştır. 

Sayın Leyla Güven ve Musa Farisoğulları Fetö'cü savcılar tarafından Fetö'nün mahkemelerinde hukuksuzca yargılanıp cezalandırılmak istenmişlerdir. Bugün Sayın Leyla Güven’e ve Musa Farisoğlu’na ceza veren bu mahkeme heyetleri Fetö’den cezaevindedirler. Buna rağmen AKP-MHP faşizan iktidarının bu cezaları onaylayarak dokunulmazlıklarını kaldırmak istemesi bizlere bir kez daha gösteriyor ki, Fetö’yü çok uzaklarda aramamak gerekiyor. AKP-MHP iktidarı bu kararla Fetö’nün siyasi ayağı olduklarını bir kez daha kanıtlamışlardır. 

Başta DTK Eşbaşkanı Sayın Leyla Güven olmak üzere HDP Amed Vekili Sayın Musa Farisoğlu ve CHP İstanbul Vekili Sayın Enis Berberoğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını ve vekilliklerinin düşürülmesini meşru görmediğimizi, halkın seçimlerinin bir avuç zorba tarafından değiştirilemeyeceğini belirtiyoruz.

Bizler Kürt halkına karşı başlatılan topyekün savaşa karşı topyekün direnişi başlatıyoruz. Tüm bu saldırılar ile bizleri yıldırıp teslim alacaklarını sanan faşist ortaklığa tek cevabımız direniş olacaktır. Bu kapsamda mücadelemiz zafer ile sonuçlanana kadar direnişimizi sürdüreceğimizi basın ve kamuoyunun önünde bir kez daha deklare ediyoruz." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar