Erdoğan: Beka mücadelesine öylesine yoğunlaştık ki diğer konulara vakit harcayamadık
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gerileme başlayınca hiçbir alan bunun dışında kalamıyor. Böyle bir felaketi kısmen de olsa yaşadık. Son asırlarda arka arkaya maruz kaldığımız çöküntüler bizi beka mücadelesine öylesine yoğunlaştırdı ki diğer konulara vakit ve enerji harcayamadık." dedi.
‘YENİ BİR DEVRİ BAŞLATMAYI HEDEFLİYORUZ’
Erdoğan, Beykoz Cam ve Billur Müzesi Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Ülkemize uzun süredir hâkim olan çirkin, ruhsuz kimliksiz yapı inşası dönemini sona erdirerek, gelenekle geleceği harmanlayan yeni bir devri başlatmayı hedefliyoruz.
Artık pek çok şehrimizde sadece kamunun değil özel sektörün ve kişilerin de projelerini aynı anlayışla yürüttüklerini görüyoruz. Yatay mimarinin de yaygınlaştırmak suretiyle Türkiye'nin çehresini orta ve uzun vadede tamamen değiştireceğimize inanıyoruz. Yaşadığımız coğrafyada 200 yıllık Selçuklu, ardından 600 yıllık Osmanlı ve cumhuriyet tecrübeleriyle yaklaşık 1000 yıllık müktesebatımız var. Bugün de Orta Asya'dan Avrupa'nın içlerine kadar her yerde ecdadımızın bıraktığı kültür izlerine rastlıyoruz.
Sahip olduğumuz bu büyük tarih, kültür ve medeniyet mirasına hakkıyla sahip çıkamadığımız ise acı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Sorumluluk olarak üstlendiğimiz her alanda kökü mazide olan ati anlayışıyla hareket ediyoruz. Sağlam siyasi, ekonomik, askeri güce sahip olamayan toplumların kültürlerini, sanatlarını ilimlerini yaşatmakla zorluk çektiklerini biliyoruz.
‘GERİLEME BAŞLAYINCA HİÇBİR ALAN BUNUN DIŞINDA KALAMIYOR’
Gerileme başlayınca hiçbir alan bunun dışında kalamıyor. Böyle bir felaketi kısmen de olsa yaşadık. Son asırlarda arka arkaya maruz kaldığımız çöküntüler bizi beka mücadelesine öylesine yoğunlaştırdı ki diğer konulara vakit ve enerji harcayamadık. Son devletimizi de işte bu hercümerç içerisinde kurduk. Günümüz dünyasında toplumlar ve kültürler arasında etkileşim kaçınılmaz bir gerçektir. Biz kültür sanatta da sadece kopya çeker taklit eder durumda kalarak özgürlüğümüzden uzaklaştık.
Bilhassa tek parti döneminde kültürel alanda tamamen taklitçi, baskıcı ülkenin ve milletin temel değerlerle kavgalı bir zihniyetin esiri olduk. Hayat boşluk kabul etmiyor. Kendi mimarinize sahip çıkmazsanız, kendinizi gecekonduların çirkin betonarme binaların arasında bulursunuz.
İşte hemen şuracıkta Türk-Alman Üniversitesi'ni kurduk. Dün, bugün ve yarını tüm dünya ile bütünleştirerek devam ettirelim. Kendi edebiyatınızı, kendi müziğinizi üretemezsiniz küresel dalgaların içinde kaybolursunuz. Aile, eğitim ve kültür merkezli bir anlayışla medeniyet nöbetini devralma hedefimizin gerisinde bu tespit yatıyor.
Aileyle temeli güçlendirilmemiş, kültür sanatla tahkim edilmemiş kalkınmanın bizi götüreceği yer zevksizlik, nobranlık, bataklık ve sevgisizliktir. Hayata geçireceğimiz atılımlarla ülkemizi bu tehdidin yörüngesinden çıkarmakta kararlıyız."