Erdoğan’ın infaz heyeti

Erdoğan’ın infaz heyeti
'Nerede kritik dava varsa oraya gönderilen bir ‘Mobil cezalandırma heyeti’ olabilir mi? Yargıda dükalık oluşturulabilir mi?'

Can DÜNDAR


ARTI GERÇEK- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı televizyon programında, Anayasa Mahkemesi’ni, beni serbest bırakmakla da suçladı. Tutukluluğumuzu hukuksuz bulan yüksek mahkemeyi, hukuku uyguladı diye hedef gösterdi.

Bana, "Hukuka güven, gel yargılan" diyen iktidarın yargıda nasıl bir operasyon yaptığını, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu geçen günkü yorumunda özetledi. Tanrıkulu’nun verdiği ibretlik bilgileri, size aynen aktaracağım. Şöyle diyor:

"26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve üyeleri, 2018’in Eylül ayında Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e çok ağır cezalar verdi. Anayasa Mahkemesi, Önder’e verilen cezayı oy birliğiyle iptal etti. Normalde bu karardan sonra heyete bir yaptırım uygulanması lazımdı, ama tersine, Mahkeme Başkanı ve üyeleri, rüştlerini ispat ettikleri için ödüllendirildiler. Heyet, 37. Ağır Ceza’ya tayin edildi. Çünkü oradaki mahkeme heyeti, Çağdaş Hukukçular Derneği davasında tahliye vermişti. Yeni heyet, Mart 2019’da, daha özgürlüklerine kavuşmadan avukatları tutuklattı ve ceza yağdırdı.

Temmuz 2019’da 22 Barış Akademisyeni’ne hapis veren o heyetti;

Eylül 2019’da Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay ceza veren yine o heyet...

Aralık 2019’da Sözcü’ye ceza yağdıran yine aynı heyet…"

Bu kritik davalarda verdikleri kararlardan sonra sözkonusu heyet, bu kez de 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tayin edildi.

Orada ne vardı?

Hrant Dink davası... Önceki heyet, "Hrant Dink’i valilikte uyaran MİT mensuplarının dinlenmesine" karar vermişti. Yeni heyet hemen bu kararı kaldırdı. Ardından da aynı heyet, benim hakkında mallara el koyma sürecini başlattı.

Düşünün: Anayasa Mahkemesi’nin bozduğu karardan sonra Enis Berberoğlu’nu da yeniden, yine bu heyet yargılayacak.

Sezgin Tanrıkulu soruyor:

"Nerede kritik dava varsa oraya gönderilen bir ‘Mobil cezalandırma heyeti’ olabilir mi? Yargıda dükalık oluşturulabilir mi?

Adalet Bakanı’na ve HSYK Başkanı’na sesleniyorum: Gözümüzden kaçtığını sanmayın. Bunlar, herkesin hafızasında duruyor ve duracak. Bu tarih, size yazılıyor ve yazılacak."

 

Öne Çıkanlar