Keşif raporu ortaya çıkardı: ‘Haksız tahrik’ uygulanamaz

Keşif raporu ortaya çıkardı: ‘Haksız tahrik’ uygulanamaz
Ömer Faruk Ayvaz’a, kendisinden ayrılan Y.O.’yu ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ davasında haksız tahrik indirimi getiren tanık beyanı, keşif raporuyla çürüdü.

Derya OKATAN

ARTI GERÇEK- Pompalı tüfekle vurularak yaralanan ve bir gözünü kaybeden Y.O.’ya yönelik şiddet davasında olay yeri keşif raporu mahkemeye sunuldu. Rapor, "haksız tahrik" indirimine gerekçe yapılan ifadeleri yalanlıyor.

Y.O. ve kardeşi M.O.’yu pompalı tüfekle vurarak yaralayan Ömer Faruk Ayvaz’ın yargılanmasına yarın devam edilecek.

MÜEBBETTEN 7 YILA İNDİRİLMİŞTİ

Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinde "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan yargılanan Ayvaz’a önce müebbet hapis cezası verilmiş, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu gibi gerekçelerle ceza 12 yıla indirilmiş, "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimleri de uygulanarak 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Cezanın istinaf mahkemesince bozulmasının ardından yeniden yapılan yargılamada, mahkeme heyeti olay yerinde keşif kararı almıştı.

Geçen ay yapılan keşif sonucunda bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Rapora göre, "haksız tahrik" indirimine gerekçe yapılan tanık beyanı şüpheli hale geliyor.

Olay, 26 Nisan 2016 tarihinde Ankara Keçiören’de yaşanmıştı. Ömer Faruk Ayvaz, kendisinden ayrılan Y.O.’ya kardeşinin evinin önünde pusu kurarak pompalı tüfekle ateş etmiş, erkek kardeşi M.O.’nun Y.O’nun önüne geçmesiyle M.O. da ağır yaralanmıştı.  

‘YALAN SÖYLEYİP KÜFÜR ETTİLER, BEN DE ATEŞ ETTİM’ DEMİŞTİ

İki ay sonra yakalanan Ayvaz, ifadesinde, olay günü Y.O.’nun kendisini aradığını, "beni kaçırıyorlar yetiş" dediğini, olay yerine gittiğinde aracından inen Y.O. ve arkadaşlarına "hani seni kaçırıyorlardı" deyince kendisine küfür ettiklerini, bunun üzerine sinirlenip ateş ettiğini iddia etmişti.

Olayı evinin balkonundan gören bir tanık, aynı gece karakolda verdiği ifadede, vişneçürüğü bir otomobilden inen Ömer Faruk Ayvaz’ın "hani seni kaçırmışlardı, niye yalan söyledin" diye bağırdığını, sonra tüfek sesi duyunca eve girdiğini anlatmıştı.

Y.O., ısrarla sanık ve tanık ifadelerinin yalan olduğunu söylemiş, üstelik o gece Ayvaz’ın yanında iki kişi daha olduğunu belirtmişti. Tanık ise Ayvaz’ın yalnız olduğunu iddia etmişti.

BİLİRKİŞİ RAPORU: ARACIN RENGİ SEÇİLEMEZ

Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, gece karanlıkta balkondan aracın renginin görülemeyeceği, ancak koyu renk ya da açık renk olarak tarif edilebileceği belirtilirken, konuşmaların duyulabilecek bir mesafede olduğu ama araçta kaç kişinin olduğunun görülemeyeceği aktarıldı.

TANIK HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Y.O.’nun avukatları, tanık ifadesinin öğretilmiş bir ifade olduğunu düşünüyor. Çünkü Ayvaz’ın aracının ruhsatında vişneçürüğü yazıyor. Bugüne kadar Ayvaz’ın birisi yanında diğeri arabada olmak üzere yanındaki diğer iki kişiyi ispat edemeyen Y.O.’nun avukatları, tanık hakkında "yalancı tanıklık"tan suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, raporda eksiklikler olsa da "haksız tahrik" indiriminin uygulanamayacağını gösterdiğini belirtiyor.

Ömer Faruk Ayvaz’a, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Ankara 8. Ağrı Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, tanık ifadesinin de etkisiyle "haksız tahrik" indirimi uygulanmıştı.

İstinaf mahkemesinin 7 yıl 6 ay hapis cezasını, cezayı ve "haksız tahrik" indirimi de az bularak bozmasının ardından yeniden yapılan yargılamanın 3. duruşması yarın görülecek.

‘ONUN CEZAEVİNDEN ÇIKTIĞI GÜN BENİM ÖLDÜĞÜM GÜN OLACAK’

Duruşma öncesi Artı Gerçek’e konuşan mağdur Y.O. (34), Ayvaz’ın gereken cezayı almasını istiyor, aksi halde cezaevinden çıktığı gün kendisini öldüreceğinden emin.

Y.O.’nun anlatımına göre, tanışmalarından 1,5 ay sonra Ömer Faruk Ayvaz’ın alkol, uyuşturucu ve kumar bağımlısı olduğunu öğrendi ve Ayvaz’dan ayrıldı. Ayvaz, aynı gece evini basarak Y.O.’yu kaçırdı, Bağlum’da bir uçurum kenarına götürüp darp ve tehdit etti. Ailesinin telefonla sürekli araması sonucu araçla tekrar yola çıktılar. Y.O., Esertepe Karakolu’nun önünde hareket halindeki araçtan kendisini atarak kurtardı.

1,5 yıl boyunca Ayvaz’dan kurtulamayan Y.O., bunun gibi defalarca kez darp edildi, sürekli taciz ve tehditlere maruz kaldı. Ayvaz hakkında bu 1,5 yıl boyunca "hürriyetten yoksun kılma, darp, tehdit" gibi suçlardan 6 ayrı dava açıldı. Hakkında uzaklaştırma kararı varken bile Ayvaz, Y.O.’yu darp etti. Uğradığı şiddet nedeniyle Y.O.’nun kaburgası kırıldı, akciğerinin yüzde 65’i söndü, sağ kulak zarı patladı. 

Hakkındaki bir davanın duruşmasından iki gün önce Y.O.’nun kapısına dayanan, açmayınca telefon eden Ayvaz, "duruşmaya çıkamayacağını, kafasına sıkacağını" söyledi. Ertesi gün de Y.O. ve kardeşini pompalı tüfekle vurarak ağır yaraladı.

22 AMELİYAT GEÇİRDİ

Bu saldırı nedeniyle sol gözünü kaybeden Y.O., yüzünde hala kırıklar ve mermi parçalarıyla geziyor. 22 ameliyat geçiren Y.O.’nun psikoloji de bozuldu, Posttravmatik epilepsi tanısı konuldu.

Kardeşi M.O. da hayati tehlike atlattı, bir süre komada kaldı.

"1,5 yıl boyunca beni hiç rahat bırakmadı. Kurtulmaya çalıştım. Ben evde mum ışında oturdum, arabamı başka otoparklara sakladım" diye yaşadıklarını anlatan Y.O., sanığa verilen cezanın kendisini tatmin etmediğini söylüyor, mahkeme heyetinin yanlı davrandığını düşünüyor.

"Neredeyse karşı tarafa plaket verilecek, ben cezaevine atılacağım" diyen Y.O., duruşmalarda sanığın kendisini ve avukatlarını parmak sallayarak tehdit etmesine rağmen hâkimin hiçbir şey yapmadığını belirtiyor. Sanık avukatının, mahkeme başkanı ile hukuk fakültesinden arkadaş olduğunu da sözlerine ekliyor.

Olay yeri keşfinin kendisi için çok zor geçtiğini de anlatan Y.O., "Beni gece 2’de vurulduğum yere götürdüler. Ben vurulduğum yerdeyim, o vurduğu yerde. Nasıl vurulduğumu anlatıyorum. Bunlar çok zor şeyler" diyor.

CEZAEVİNDEN BİLE TEHDİT EDİYOR: ALDIĞIM CEZA KADAR ÖMRÜ KALDI

8 yıldır çalıştığı hukuk bürosunun avukatlarının Ankara Barosu’na bağlı Gelincik merkezinin kurucularından olduğunu belirten Y.O., şunları söylüyor:

"Bu tarz birçok davaya bakıyoruz, bunlardan biri oldum ben. Hiç aklıma gelmezdi. Maalesef şiddet gören kadınların içinde artık ben de varım. Yaşadığım fiziki ve psikolojik acıların haddi hesabı yok. Hala hayatta kalma mücadelesi veriyorum. Hala beni cezaevinden bile tehdit ediyor. ‘Benim aldığım ceza kadar ömrü kaldı’ diye haber gönderiyor. Adamın cezaevinden çıktığı gün, benim öldüğüm gün olacak. Bundan adım kadar eminim. Bu adam beni öldürecek. Kardeşim ve ben ölümden döndük, gereken cezayı almasını istiyorum."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar