'OHAL komisyonu lağvedilsin, ihraçlar koşulsuz işe iade edilsin'

'OHAL komisyonu lağvedilsin, ihraçlar koşulsuz işe iade edilsin'
Kamu emekçileri, ihraç edilmelerinin 4’üncü yılında alanlara çıktı. İhraçların hukuksuzca yapıldığını belirten emekçiler, ihraç edilenlerin koşulsuz işe iade edilmesini istedi.

Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK-Diyarbakır'da KESK Amed Şubeler Platformu binlerce kamu emekçisinin ihraç edildiği 675 sayılı KHK'nin 4. yıl dönümünde Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. "OHAL komisyonu lağvedilsin, ihraçlar koşulsuz iade edilsin" pankartı açan emekçiler tepkilerini dile getirdi.

KAYA: BU ZULÜM BÖYLE DEVAM EDEMEZ

Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Eş başkanı Saadettin Kaya, bugün cumhuriyetin 97’nci yılının kutlandığını hatırlatarak, demokratikleştirilmeyen cumhuriyet rejiminde sorunlar katlanarak devam ettiğini söyledi. Siyasi iktidarın 15 Temmuz darbe girişimini bir lütfa çevirdiğini ifade eden Kaya, "12 Eylül’ün 26 katı üzerine kamu alanından ihraçlar yapılmıştır. Bu ihraçlar hukuki değildir. Arkadaşlarımız 4 yıl geçmesine rağmen neden ihraç edildiğini öğrenemiyor. Şuna inanıyoruz ki bu süreç böyle girmeyecek, bu süreç böyle devam etmeyecektir. Bu zulmü yaşatanlar eninde sonunda yargı önünde hesap vereceklerdir" dedi.

ÇATAK: OHAL KALICI HALE GETİRİLDİ

Ardından KESK Amed Şubeler Platformu adına basın metnini SES Diyarbakır Şube Kadın Sekreteri Rozerin Çatak okudu. İktidarın darbe girişimini "Allah’ın lütfu" olarak görerek OHAL’i kalıcı hale getirdiği ifadelerini kullanan Çatak, "Darbe girişimi üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala başta toplantı, gösteri, yürüyüş ve toplu eylem hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanımı neredeyse imkânsız hale getirilmiştir. Hakeza 7145 sayılı kanun ile 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesi ile OHAL uygulaması olan kamudan ihraçlar sürekli hale getirilmiştir. Geldiğimiz aşamada çokça ifade edildiği üzere ülkemiz anayasal devlet değil anayasası olan devlet durumuna düşürülmüştür" dedi.

"KARARA BAĞLANMAYI BEKLEYEN DOSYALAR VAR"

İhraç kararlarına karşı hiçbir başvuru yolunun olmamasının yarattığı hukuki krizin önüne geçmek için OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu kurulduğunu ifade eden Çatak, bu komisyonun bazı kanun hükümlerini geçersiz kılma yetkisi verilerek hukuksuzluğun devam ettirildiğini söyledi. OHAL Komisyonun en son resmi açıklamasını 2 Ekim 2020 tarihinde yaptığını hatırlatan Çatak, şunları söyledi: "Hala karara bağlanmayan 16 bin 50 başvurunun 2 bin 441’i KESK’lilere aittir. Karara bağlanmayı bekleyen dosyaların çoğunluğunun barış akademisyenlerinden ve haklarında istihbarat raporları, mahkeme kararları, savcılık soruşturmaları vb. herhangi en ufak bir isnat bulunmayanlardan oluştuğu bilinmektedir. Komisyon ve iktidar oyalamayı uzatabildikçe uzatmayı, mağduriyeti işkenceye dönüştürmeyi, bu arada üniversitelerde ve kamuda kadrolaşmasını tamamlamayı düşünmektedir.

"FİŞLEME OLAĞAN HALE GETİRİLDİ"

İhraç dosyalarında da bir kez daha görüldü ki, devlet tüm vatandaşlarını fişlemektedir. Fişlemeler olağan hale getirilerek keyfi ve hukuksuz şekilde binlerce insanımız anayasa ile güvence altına alınan çalışma ve kamu görevine girme hakkından yoksun bırakılmaktadır. Arşiv kaydı araştırması ve güvenlik soruşturması adı altında muhalifler damgalanırken ve kamuda çalışanları ihraç edilirken yerleri mevcut ittifak güçlerinin kadrolarıyla doldurulmaktadır. Güvenlik soruşturması ve arşiv kaydı araştırması adı altında Kişisel Verilerin Korunması başta olmak üzere temel insan hakları hiçe sayılmaktadır.

"BERAAT KARARLARI BİLE GÜVENLİK SORUŞTURMALARINA KONU EDİLİYOR"

Mahkemelerin beraat kararı verdiği, savcıların takipsizlikle sonuçlandırdığı dosyalar dahi güvenlik soruşturmalarına konu edinilmekte, nasıl ve hangi kriterlerle hazırlandığı bilinmeyen, itiraz edilemeyen istihbarat raporları esas alınmaktadır. Kamu kurumlarında mülakatla ya da açıktan atamalarla yapılan işe alımlarda donanım ve gerekli özellikler itibari ile uygun olan başvurucular arşiv kaydı araştırması ve güvenlik soruşturması yöntemiyle izlenmektedir.

12 Eylül, 28 Şubat generalleri gibi kurdukları düzenin bin yıl süreceğini sanmaktadırlar. Oysa eminiz ki, iktidar ve onun atadığı komisyon tüm bu yaşananların hesabını vicdanen olmasa da hukuken er ya da geç verecektir. KESK’liler dün olduğu gibi bugün de iktidar politikalarına biat etmeyecek, boyun eğmeyecektir. Askıya çıkardıkları ekmekleri almayacak, ellerinden aldıkları ekmeğin mücadelesini vereceklerdir. Açlıkla terbiye etme politikaları karşılık bulmayacaktır.

"OHAL KOMİSYONU LAĞVEİLMELİ"

-Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir.

-Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir.

-Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır.

-Bunlar gerçekleşinceye, ihraç kamu emekçilerinin mağduriyetleri giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Öne Çıkanlar