Kıbrıs Cumhuriyeti'nde sığınmacı akını endişesi
AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı Nikos Nuris, Kuzey Kıbrıs'tan Güney'e sığınmacı geçişlerinin arttığı uyarısında bulundu. Ada'yı ayıran BM kontrolündeki Yeşil Hat üzerinden günde 60 ila 100 sığınmacının Güney'e geçiş yaptığını belirten Nuris, durumu "olağanüstü hal" diye nitelendirerek kaçak göçmenlerin Türkiye'den Kuzey Kıbrıs yoluyla geldiğini söyledi.
Nuris geçen ay yaptığı açıklamada da Türkiye'yi sığınmacı akınını engellememekle suçlayarak "Bu insanlar Kıbrıs'a yürüyerek gelmiyor. İstanbul'dan uçakla Kuzey Kıbrıs'a, oradan Güney'e geliyorlar" demişti. Rum basını, hükümet çevrelerinin, Türkiye'nin Kıbrıs'ta istikrarı bozmaya çalıştığı suçlamasını dile getirdiğini yazmıştı.
DW Türkçe'de yer alan habere göre Rum İçişleri Bakanı, Lefkoşa dışına çekilen dikenli tellerin yanı sıra sınırdaki önlemlerin de artırılacağını kaydetti.
Geçen hafta Güney Kıbrıs ve İsrail savunma bakanlıkları arasında imzalanan bir anlaşmayla, İsrailli bir firmanın 180 kilometre uzunluğundaki Yeşil Hat boyunca belirli noktalara elektronik gözetleme sistemi kurması kararlaştırılmıştı. 24 saat gözlem yapacak elektronik sistemin kurulmasının üç yıl alacağı, kaçakçılık ve kaçak göçle mücadelenin yanı sıra askeri istihbarat toplanmasında da kullanılacağı belirtilmişti. Sistemin maliyetinin 27,5 milyon euroyu bulması bekleniyor.
AB İÇİNDE EN YOĞUN SIĞINMACI NÜFUS
Kıbrıs, 2020 rakamlarına göre AB içinde nüfusa göre en fazla sığınmacı yoğunluğunun bulunduğu ülke konumunda. 100 bin nüfus başına 841 iltica başvurusunun yapıldığı Güney Kıbrıs'ta hükümet geçen yıl iltica yasalarını sertleştirmiş ve AB'yi yardıma çağırmıştı. Yasa değişikliğiyle reddedilen iltica başvurusuna karşı itiraz süreleri belirgin bir şekilde kısaltılmış ve Güney Kıbrıs makamlarına başvurusu reddedilen ilticacıların derhal sınır dışı edilebilmesi yetkisi tanınmıştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Dunja Mijatovic Mart ayında Nuris'e bir mektup yazarak sığınmacıların zorla geri gönderildiği ve gelenlere kötü muamele yapıldığı iddialarının bağımsız bir şekilde araştırılması talebinde bulunmuştu.
