Ormanlar rant için mi yakılıyor: AKP orman yasasında 41 kez değişiklik yapmış
Rıfat DOĞAN
ARTI GERÇEK- Son yıllarda sayıları giderek arttığı belirtilen orman yangınlarının çıkış nedeniyle ilgili Artı Gerçek’e konuşan Tarım ve Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, yangına ilk müdahaleyi yapan orman köylüsünün tasfiye edildiğini belirtti.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde, ormanlık alanda yangın çıkmış, geçtiğimiz günlerde yine Muğla’nın Milas, Fethiye, Bodrum ve Dalaman ilçelerinde de ormanlar yanmıştı. Türkiye'de 2019 yılının ilk 7 ayında çıkan, 769 orman yangınında 993 hektar alan zarar gördü. 2009-2018 yılları arasındaki 10 yıllık süre içinde ise çıkan 23 bin 878 yangında 58 bin 333 hektar ormanlık alan yandı. Yanan ormanlık alanlar 83 bin 557 futbol sahası büyüklüğünde alana eşit.
Son çıkan yangınlara Türk Hava Kurumu’na bağlı uçakların müdahale etmediği ve ihalenin mimarlık işi yapan bir firmaya verildiği iddiası da gündeme gelmişti. Peki orman yangınları son yıllarda neden bu kadar sık çıkıyor ve neden müdahale edilemiyor? Sorunun asıl kaynağı nerede? Bu soruları Tarım ve Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş’a sorduk.
1980’DE ÇIKAN ORMAN YANGINIYLA 2018’DE ÇIKAN YANGIN SAYISI HEMEN HEMEN AYNI AMA...
Artı Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Durmuş’a göre aslında 1980’li yıllarla geçen yıl karşılaştırıldığında, 1980’de çıkan orman yangın sayısıyla 2018’de çıkan orman yangın sayısı arasında sayısal olarak çok fark yok. Ancak 2018’de yanan alan yüzde 40-45 daha fazla. "Bu nasıl oluyor" diye sorduğumuzda ise Durmuş sebebinin yangına ilk müdahaleyi yapan orman köylülerinin tasfiye edilmesi olduğunu belirtiyor.
AKP DÖNEMİNDE YANDAŞLAR ATANDI, ORMAN KÖYLÜSÜ İŞİNİ KAYBETTİ
Durmuş, 1980’den sonra ve özellikle AKP döneminde yaşanan tasfiyeyi şöyle anlatıyor:
"1980’li yıllarda nüfusu 45 milyon Türkiye’de 12 milyon orman köylüsü vardı, yani nüfusun yüzde 25’ine tekabül ediyordu ve bütün geçimini oradan sağlıyordu. Üretim, fidanlama, bakım ve ilaçlama işlerinin hepsini bunun yanında yangına ilk müdahaleyi de onlar yapıyordu. Kurumun en önemli birimi orman muhafaza memurluğu orman köylülerinden oluşurdu. Ancak 1980 sonrasında özellikle neoliberal politikalar nedeniyle bütün hizmetler ticarileştirildi. Orman köylüsünün elinden önce üretim işi alındı. AKP döneminde "ayakta satış" diye bir yöntem başladı. Köylü aç kaldı. İşçiyi parti merkezlerinden almaya, memuru mülakatla kendi yandaşını atmaya başladılar. Bu tür işleri artık orman köylüsüne vermiyorlar. Yapılacak işleri tüccara veriyor, o da ucuz işçi çalıştırmaya başladı. Bunların bir sonucu olarak orman köylüsü tasfiye edildi."
İMAR BARIŞI ORMAN TAHRİBATINI HIZLANDIRDI
Durmuş, AKP döneminde yapılan imar barışı gibi düzenlemelerin de orman tahribatının önünü açtığını iddia ederek "Orman yangınlarının artmasında ikinci neden yasal düzenlemeler. Bakın bu imar barışı beraberinde öyle bir orman tahribatını beraberinde getirdi. Ormanlar yakılıyor. Muğla ZeytinKöy’de çıkan yangın. Bilerek çıkarıldı çünkü orası da Güvercinlik Koyu gibi birilerine peşkeş çekilecek" ifadelerini kullandı
KURUMDA ÇALIŞAN SAYISI 12 BİN 500 OLMASI GEREKİRKEN SADECE 4 BİN
Bir başka sorunun Orman Genel Müdürlüğü’ndeki çalışan sayısı olduğuna dikkat çeken Durmuş "Norm kadroya göre 12 bin 500 orman muhafaza memuru olması gerekirken sadece 4 bin orman muhafaza memuru var. İşçi çok az. İŞKUR’dan işçi alıyorlar. Aldıkları bir işçiyi gördüm, 65 yaşında ve artık iş yapamaz noktaydı. Bu işçi mi yangına müdahale edecek?"
14 KEZ DEĞİŞEN ORMAN YASASINDA AKP DÖNEMİNDE 41 KEZ DEĞİŞİKLİK YAPILMIŞ
Muhalif bir sendika olmaları nedeniyle kurum içindeki eğitim vermelerine izin verilmediğinin de altını çizen Durmuş, AKP döneminde orman yasasında yapılan değişikliklerin sayısına işaret ederek şunları söyledi:
"Bilgi birikimi olan kim varsa rotasyon uygulamasıyla sürgün ettiler. Yangına ayrılan bütçe hiçbir zaman o hizmet için kullanılmadı. İlk adı orman nizamnamesi olan ve 1950 yılında çıkan 6831 sayılı orman yasası AKP’ye gelene kadar sadece 14 kez değişmiş. Birçok madde de günün koşullarına uyarlanması adına değişti. AKP döneminde ise özellikle son sekiz yıl içinde 41 kez yasa değişti ve yapılan bütün değişikliklerin amacı orman alanlarının amaç dışında kullanılmasına dönüktü. Hepsi rant için."