Said Sefa'dan Selvi'ye yanıt

Said Sefa'dan Selvi'ye yanıt
'Belki de Abdülkadir Selvi, Fuat Avni ekibinin bir parçasıdır. Kendini kamufle etmek için bunları yazıyor. Ben bürokratlarla kavga ederken o, Gülen’le takkeli pozlar vermekle meşguldü!'

ARTI GERÇEK- Gazeteci Said Sefa, kendisini 'Fuat Avni' olmakla itham eden Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'ye 'açıkça yalan söylüyor' dedi. Hakkındaki soruşturmayı, 'Fuat Avni olmadığına dair bilirkişi raporunu' anlatan Sefa, "Gündem belirlemekte zorlanmış olmalılar ki temcit pilavı gibi ısıtıp piyasaya sürdükleri Fuat Avni meselesi bir daha aşk ile dillendirilmiş oldu" diye konuştu.

Uzunca zamandır Türkiye kamuoyunun, medya tarafından iktidarın istediği şekilde algı bombardımanına maruz kaldığını belirten Sefa, "Yazılanların, yapılan haberlerin absürt olması ya da tutarlılıktan uzak olması önemli değil, yeter ki iktidarın hoşuna gitmeyen gündemlerin yerini, iktidarın istediği gündemler alsın. Halkın nazarları başka yerlere kaysın ve tek mecradan beslenen kitleler gerçekliklerden kopuk hale gelsin" dedi.

"Daha önce bir kısım trollere havale etmiş oldukları bu mevzuyu sanırım algılar biraz kabarsın diye Hürriyet’e AKP tarafından zımni atanmış olan Abdulkadir Selvi’ye vermişler" diyen Sefa'nın açıklamaları şöyle:

'SELVİ YAZDIKLARINI OKUYOR MU?'

"Selvi, benimle ilgili iddiaları kaleme alırken yazdıklarını okuyor mu, okuduklarını anlamlandırabiliyor mu, merak ediyorum. Zira anlıyor olsa yazı piyasaya çıktıktan üç dakika sonra yazdıklarının ipe sapa gelmez şeyler olduğunu da kavrayacak.
Belki Selvi gerçekten anlıyordur ama ona ‘yaz’ dedikleri için düşünmeden yazıyordur. Ne de olsa muhatapların itiraz edeceği mecra sayısı da bir elin parmakları kadar ancak! Ne de olsa Hürriyet’teki yazıyı iktidar mecraları da hiç düşünmeden pazarlayacak kimse ‘amma saçmalamış arkadaş’ demeyecektir.
Son günlerde 15 Temmuz kontrollü darbesinin perde arkasını irdeliyor, kalkışmanın bilindiği halde engellenmediği hatta organize edildiği iddialarını dile getiriyorum.
Ne zaman bu konuyla ilgili yazsam kendimi Fuat Avni gündemi içerisinde buluyorum. İsmim bu şekilde itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
İktidarın maaşlı elemanlarının bilmediği bir şey var, beni onlar karaladığında itibarım artıyor şayet bir gün överlerse işte o zaman gerçekten itibarımı gözden geçireceğim.

Selvi diyor ki:
"‘Fuat Avni’ hesabıyla ilgili başvurular 2014 tarihinde yapılıyor. Yani bundan 3 yıl önce. Başvuruda bulunan kim? Türkiye Cumhuriyeti’nin o zamanki başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan. Sonuç? Her iki hesabın sahip ve kullanıcıları yakalanmıyor. Hatta uzun süre başka hesaplar altında faaliyetlerini sürdürüyorlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 7 Ağustos 2014 tarihli suç duyurusunda Fuat Avni hesabını kullanan kişilerden birinin Said sefa olduğunu belirtiyor. Ev, işyeri ve başka yerdeki ofislerinde arama yapılarak, ellerinde bulunan verilere el konulmasını talep ediyor. Erdoğan bu müracaatı yaptıktan 3 gün sonra 10 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı seçiliyor. Sonuç? Said Sefa son olarak 15 Temmuz gecesi, ‘Tanklar Çankaya’ya doğru çıkıyor’ diye darbenin ilk tweetini atıyor. 7 Ağustos 2014 nere, 15 Temmuz 2016 tarihi nere? Demek ki başbakan olmak dahi yeterli olmuyor. 15 Temmuz’dan sonra bir savcı harekete geçip soruşturma açıyor. Ama Said Sefa, çoktan yurt dışına kaçmış?"

'TEK DOĞRU ERDOĞAN'IN BAŞBAKAN OLMASI'

Bunu okuyunca ne diyeceğini şaşırıyor insan zira neredeyse tek doğru Erdoğan’ın başbakan olması sonra da cumhurbaşkanı olması meselesi. 
Erdoğan 2014 tarihinde hakkımda suç duyurusunda bulunmuş. Ne diyor Selvi hiçbir şey yapılmadı. Açıkça yalan söylüyor. Üç savcı konuyla ilgilenmiş, hakkımda teknik ve fiziki takip kararları aldırmışlar. Bunu Fuat Avni kendi hesabından ‘Said Sefa’ya Fuat Avni olduğu gerekçesiyle operasyon yapılacak’ yazınca avukatım Ankara adliyesine gidip resmi başvuruda bulundu. Dosya elinde olan savcı, o kadar teknik ve fiziki takip yapıldı Fuat Avni’nin Said Sefa olduğuna dair elimizde hiçbir delil yok, kim bu davayı açarsa Türkiye’ye rezil olur diyor. Dosyanın bilirkişi raporunu da avukatıma veriyor ki bu zaten yasal bir hak. Dosyada gizlilik kararı yok. Bilirkişi raporunu kendim tiwitterdan yazdım ve dedim ki bilirkişi demiş ki ‘Fuat Avni de Said Sefa da zeki, ikisi de özlü şeyler yazıyor. Ama yine de Said Sefa, Fuat Avni’dir diyemem.’
Peki sizce bilirkişi ne iş yapıyor? Teknolojiden anlayan bir uzman mı? Bir mühendis vs mi? Hayır, bir üniversitede edebiyat hocası, evet yanlış duymadınız, edebiyat hocası.
Yani 2014’ten 2016’ya kadar tüm hayatım didik didik edilmiş. Üç ekip biri nereye gitsem peşimde, biri sabit olarak evimi öteki de ofisimi takip etti. (Bunlar bir süre sonra kendilerini açık etmekten de çekinmediler zira taciz edecek şekilde takibe başladılar) 
Anlayacağınız Fuat Avni olmadığım için elde avuçta bir şey olmadığından bir edebiyat hocasına bari yazılarını karşılaştır denmiş, adam da özetle yukarıda ifade ettiğim şeyleri raporuna yazmış. Savcılar da böyle bir dosyayı açarsak aleme ibret oluruz diye düşünmüş olmalılar. Yine de tüm bu saçmalıklara rağmen Ocak 2016’da hakkımda yurt dışına çıkış yasağı kondu ve polis gelip pasaportuma hiçbir gerekçe açıklamadan el koydu. Selvi biraz zahmet edip araştırsa her yerde bu haberi görecek ama onun işi araştırmak değil. Sipariş işleri yerine getirmek.

'BÖYLE BİR TWEETİM YOK'

Asıl vahim iddia Selvi diyor ki:
Said Sefa son olarak 15 Temmuz gecesi, "Tanklar Çankaya’ya doğru çıkıyor" diye darbenin ilk tweetini atıyor. Nasıl cafcaflı bir cümle ama. İçinde Çankaya var, tank var ve en önemlisi darbenin ilk twitini benim attığım var.

Bir, benim böyle bir twitim yok.
İki, ben kalkışmadan birkaç saat sonra tweet attım.
Üç, hiçbir tiwitim kalkışmayı destekler mahiyette değil, olamaz.

'ÖLDÜRÜP İNTİHAR SÜSÜ VERİLECEK DENDİ'

Peki Selvi bu kadar somut bir yalanı sizce neden sayıklıyor, tabi ki Fuat Avni iddialarını biraz olsun gerçeklik sosuna büründürmek için. Bir yalanı daha büyük bir yalanla örteceğini sanıyor.
Selvi tuzlu su içen ama içtikçe susuzluğu artan bir adam misali yalanlarına başka yalanlarla devam ediyor ve kendince altın vuruşu yapıyor, diyor ki: 15 Temmuz’dan sonra bir savcı harekete geçip soruşturma açıyor. Ama Said Sefa çoktan yurtdışına kaçmış?
Buyur buradan yak!
Yurt dışına kaçtığım kısmı doğru ama çoktan kaçmış olduğum külliyen yalan. Ben 15 Temmuz’dan 6 ay sonra yurtdışına yasal olmayan yollarla kaçtım. Çünkü OHAL kalkar ve gider teslim olurum diye düşünüyordum, ayrıca birkaç kez ifade vermeye gitmeyi de düşünmedim değil ama avukat bile bulamadım. Hangi avukata bir şekilde mesajla ulaştıysam açıkça korktuklarını dile getirdiler. 6 ay sonra babamın elinde büyümüş ve dibine kadar Erdoğancı olan ve de hiç sevmediğim şahsiyetlerden biri bizzat babama ulaşıp ‘Said yakalanırsa içeride öldürüp intihar süsü verilecek’ demese yine de kaçmazdım. Tam da o zamanlar Fuat Avni dosyasından ötürü içeri alınanlardan birinin ayakkabı ipiyle intihar ettiğini ilan etmişlerdi. Şahsın yakınları da o kişinin asla intihar etmiş olamayacağını, içeride öldürülmüş olduğunu iddia ettiler.
Peki daha önce bunları açıklamış olmama rağmen Selvi neden çoktan kaçmış diyor, zira onun büründürdüğü mantığa göre Fuat Avni’yim haliyle her şeyi bildiğindem çok önceden kaçmış olmalıyım.

'BELKİ SELVİ O EKİBİN PARÇASIDIR'

İlk 6 ayı Türkiye’de ve neredeyse 5 ayı yurt dışında kaçağım ve ailemden çocuklarımdan ayrıyım. Onlara da yurt dışı yasağı konup pasaportlarına el kondu. Kendim ülkeden çıktıktan 2 ay sonra onları da kaçak olarak çıkarmak zorunda kaldım. Çünkü her yerde tehdit ediliyorlardı. Şimdi bir başlarına benden çok uzakta başka bir ülkede mülteciler ve pasaportları olmadığından yanıma da gelemiyorlar.
Tabi Selvi bunları nerden bilecek. O ancak insanların hayatlarına kara çalmakla meşgul.
Fuat Avni olsam veya o ekibin bir parçası olsam, bu halde olmazdım. Her şeyi çoktan ayarlamış olurdum. Son olarak şunu ifade edeyim belki de Abdülkadir Selvi, Fuat Avni ekibinin bir parçasıdır. Kendini kamufle etmek için bunları yazıyor, çünkü ben Ankara’da kendine Gülenci diyen bürokratlarla yaka paça kavga ederken Selvi, Gülen’le takkeli pozlar vermekle meşguldü!"
 

Öne Çıkanlar