TBB heyeti: 1990'lı yıllarda açıklamalar yaptığımız fakültede şimdi açıklama yapamıyoruz
Remzi BUDANCİR
ARTI GERÇEK- Dicle Üniversitesi, uzman unvanı almayı bekleyen birçok hekimle güvenlik soruşturmaları dahi tamamlanmadan ilişiği kesti. Üniversitenin aldığı bu karar tepkilere neden oldu. Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TTB İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten, TBB Onur Kurulu üyesi Şeyhmus Gökalp’in aralarında bulunduğu bir heyet meslektaşlarının yaşadığı mağduriyeti dile getirmek için Dicle Üniversitesinde basın açıklaması yapmak istedi.
TBB HEYETİ ÜNİVERSİTE GİRİŞİNDE ENGELLENDİ
Açıklama yapılması planlanan Diş Fakültesi önünde yoğun önlem alan polis, kampüs giriş kapısına çok sayıda çevik kuvvet ekiplerini konuşlandırdı. Açıklama yapacak olan heyeti üniversite kampüsü girişinde durdurarak Üniversite içinde açıklama yapılmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Heyetin engellemeye tepki göstermesi üzerine polis amiri "Üniversite malum rektörlüğün idari alanı" diyerek üniversite kampüsü içinde açıklama yapmalarına izin vermeyeceklerini anca kampüs girişinde açıklama yapabileceklerini söyledi. Engellemeye tepki gösteren TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "1990’lı yıllarda burada açıklamalar yaptık. Eğitimler yaptık bu fakültenin içinde. Bir sorun yaşamadık. Üzerinden 30 yıl geçmiş ve biz içeride açıklama yapamıyoruz" dedi. Bunun üzerine polis amiri, "Bu rektörlüğün inisiyatifinde" diyerek buna izin verilmeyeceğini söyledi.
FİNCANCI: MESLEKTAŞLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİN BURADAYIZ
Uzun süren görüşmelerin ardından heyet Kürtçe ve Türkçe "Keyfi hukuksuz uygulamalara son verilsin" yazılı pankartı açarak üniversite kampüsü girişinde açıklama yaptı. Meslektaşları ile dayanışma için üniversiteye gediklerini ifade eden TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, üniversite içine alınmamalarına tepki gösterdi. Meslektaşları ile buluşabilmek için bir haftadır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı İle iletişim kurmaya ve uygulamaların sıkıntılarını aktarmaya çalıştıklarını ifade eden Fincancı, "Ancak bunu başaramadığımız gibi üniversitenin içine girme konusunda bile ciddi sorunlar yaşadık. Ne yazık ki bir meslektaşlarımızla içeride buluşmak, bizim çalışma ortamlarımızda buluşmak yerine burada, kapının önünde kaldık. Bu uygulama utanç verici bir uygulama" dedi.
‘MESLEKTAŞLARIMIZ YOKLUĞA TERK EDİLİYOR’
Tıp Fakültelerinde eğitim alan, uzmanlık eğitimi alan meslektaşlarının uzmanlık eğitimleri tamamlandığında atamaları yapılana kadar görevleri sürdürüldüğünü hatırlatan Fincancı, "Ancak Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi nedense bu uygulama yerine ilişkiyi kesmeyi ve meslektaşlarımızı yokluğa terk etmeyi tercih ediyor. Tam bu nedene buradayız. Meslektaşlarımızın yanındayız. Sözümüz engellenmeye çalışılsa da biz sözümüzü her yerde söyleriz. Meslektaşlarımızla her yerde buluşuruz, hakları için her yerde mücadeleye devam ederiz" diye konuştu.
TURAN: MESLEKTAŞLARIMIZ İŞSİZ BIRAKILDI
Türkiye'nin herhangi bir eğitim hastanesinde örneği olmayan bir durumla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, henüz soruşturması tamamlanmayan hekimlerin, yasal mevzuatlar tersyüz edilerek üniversite ile ilişkisinin kesildiğini söyledi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığının bizzat bu haksızlığın yaratıcısı ve uygulayıcısı olmayı seçtiğini ifade eden Turan, "Dicle Üniversitesi Dekanlığının keyfi kararı ile ilişkisi kesilen hekimler, Sağlık Bakanlığı’nın mecburi hizmet yükümlülüğünü de kaldırmaması nedeniyle, el birliğiyle işsiz bırakılmıştır. Bu hekim arkadaşlarımızın çalışmaları bizzat bu iki kurumun siyasi kararları ve hukuksuz uygulamaları ile engellenmiştir. Bu hukuksuzluk silsilesinde yer alan tüm kurumları ve yöneticileri, siyasi saikleri bir kenara bırakıp meslek etiği doğrultusunda davranmaya davet ediyoruz. Meslektaşlarımıza yönelik adaletsiz, haksız OHAL rejiminin devamı niteliğindeki uygulamalara son verilinceye kadar evrensel hukuk kuralları çerçevesinde mücadele edecek, mağdur edilen meslektaşlarımızla her türlü dayanışma içerisinde olacağız" dedi.
ÖKTEN: BU İKTİDARIN ÇİFTE STANDART YÖNETİMİNİN BİR SONUCUDUR
TTB İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, kendilerine yönelik engellemelere tepki gösterdi. Tüm dünyada üniversitelerin özgür ve özerk düşüncenin merkezi olduğunu hatırlatan Ökten, Türkiye’ye ise ne yazık ki baskıcı antidemokratik uygulamaların merkezi durumunda olduğunu söyledi. Meslektaşları ile dayanışma için buraya geldiklerini ifade eden Ökten, "Çünkü meslektaşlarımız eğitimlerini bitirdiler ve atama bekliyorlar. Ancak atamaları yapılmadan işlerine son verildi. Bu aynı zamanda meslektaşlarımızın eşleri ve çocukları ile birlikte aç kalmaları demektir. Ancak dekanlık tüm bunları göz ardı ediyor. Daha dün aşı karşıtlarına izin verilirken bugün bizim burada bilimsel bir noktada meslektaşlarımızla dayanışmak için yaptığımız bir açıklamaya izin verilmiyor. Bu iktidarın çifte standart yönetiminin bir sonucudur" diye konuştu.