Geçen akşam 58. Uluslararası Selanik Festivalinde Kazım Öz'ün ''Zer'' filmini izledik. Tıklım tıklım dolu bir salon ve bir saatlik tartışma.
Politika,midenin içinden yapılır ve Marx’tan, Lefebvre’ye, Bookchin’den Öcalan’a kadar tüm politikacılar da hiyerarşinin gündelik hayatın içinde yeniden üretildiğini söylerler.
Savaş geliyor. Şimdiye kadarkilerden daha acımasız, bütün değerleri, kültürü, yaşadığımız her anı yok edecek kadar güçlü yeni bir savaş kapıda.
Devleti meşru kılan vatan sınırlarıdır. Ve devlet kendi meşru tarihini sınırlarda yazar. Vatanı haritalandırmak, onu ticarileştirmekle başlar. Toprak bir kazanç, vatan bir kazanç kapısıdır.
Kendi ismini kendisi alan bir dünyadayız, başarabilen herkes kendi adını kendisi almak ister, veriliyi reddeder. Zira insan, kendisine isim koyabilendir.
İnsanın vatanı, gövdesinde taşıdığı “yer”den ibaret kalır mı? Son kırk yılın öyle bir göç acısı var ki üzerimizde, kırlardan kentlere oradan başka diyarlara…
Yol kolaylaştıran olarak, bölenleri, uzaklaştıranları, sınırlandıranları ve yer’i mekanlaştırır, birleştirir, yükseltir. Yürürken yol da insan da, her ikisi de yücelir.
Farklı görüşlere ve zengin yazar kadrosuna sahip Artı Gerçek’in ailesine Ayşe Çavdar, Fatma Bostan Ünsal ve Neşe Özgen de katıldı.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.