Annesini şiddet uygulayan babasını öldürmüştü: İstinaf, ceza verilmemesini uygun buldu
Artı Gerçek - Sultangazi İsmetpaşa Mahallesi'nde 11 Ekim 2019'da meydana gelen olayda, iddiaya göre, Yusuf D.(39), üç çocuğunun gözü önünde tartıştığı 22 yıllık eşine şiddet uyguladı. Evde bulunan ve o dönem 16 yaşında olan İ.D., mutfaktan bıçak alarak annesini darbeden babasını bıçakladı. Karın bölgesine aldığı bıçak darbeleriyle yaralanan Yusuf D., kaldırıldığı hastanede öldü. Aynı gün tutuklanan çocuk hakkında savcılık, "Üstsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis ve eylemin haksız bir saldırıyı defetmek zorunluluğuyla işlendiği için ceza verilmemesi talebiyle dava açtı.
'ANNESİNE SALDIRIYI DEFETMEK İSTERKEN SINIRI AŞTI'
9 ay sonra tahliye edilen İ.D. hakkında 11 Aralık 2020'de karar çıktı. Mahkeme, İ.D.'nin annesine yönelmiş bir saldırıyı defetmek amacıyla hareket ederken mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan dolayı meşru savunma sınırını aştığından hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
KARARA AMCASI VE SAVCI İTİRAZ ETTİ
Bu karara İ.D.'nin amcası ve duruşma savcısı tarafından istinaf mahkemesine itiraz başvurusu yapıldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince yapılan incelemede, yerel mahkemenin kararında hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu bu nedenle istinaf başvuruları reddedildi.
'KARAR VİCDANEN YERİNDE OLMUŞTUR'
Şu anda 19 yaşında olan İ.D.'nin avukatı Burak Temizer, "Yargılama boyunca annesinin canını küçük kardeşlerinin de gözü önünde babasına karşı müdafaa etmek ve maalesef annesinin canını kurtarırken istemeden de olsa babasını kaybetmek zorunda kalan müvekkil adına bir hukuk mücadelesi verilmiştir. İstinaf mercii kararında 'Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar' demek suretiyle vicdani kanıya dikkat çekmiş ve müvekkille ilgili ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen yerel mahkeme kararını hukuka uygun bulmuştur. Zira yaşanan elim olaydan sonra müvekkil, annesi ve kardeşleriyle birlikte yaşamına devam etmeye çalışmış, çalışıp ailesine destek olabilmek adına eğitimini dahi devam ettirememiştir. İstinaf mahkemesi tarafından verilecek olan aksi yönde bir mahkeme kararı aile için yeni bir travmatik bir hal teşkil edecekti. Bu yüzden de karar vicdanen ve hukuken de yerinde olmuştur" yorumunda bulundu. (DHA)