İPA araştırması: İstanbul'da çalışmayan her beş kadından biri 18 yaşından önce evlendirildi
Çoğunluğu “kıt kanaat” geçindiğini belirten bu kadınlarının en çok kaygı duydukları konu ise sağlık. Araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlası, yaşadıkları yere göre henüz İstanbul’un diğer yakasını görmemiş. Söz konusu kadınlar genelde dışarıya ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için çıkıyor ve evin çevresinden uzaklaşmıyor.
Artı Gerçek - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) kuruluşu İstanbul Planlama Ajansı (İPA), kentte yaşayan ve herhangi bir işte çalışmayan kadınlara dair araştırmasını yayınladı. 'İstanbul’da ev kadınları' başlıklı araştırmaya göre, kentte yaşayan ve çalışmayan her beş kadından biri 18 yaşından önce evlendirildi.
EVLİLİK ORANI EĞİTİM DÜZEYİYLE DÜŞÜYOR
Farklı sosyoekonomik gruplardan 2 binin üzerinde kadınla görüşülen araştırmaya göre, herhangi bir işte çalışmayan kadınların yalnızca yüzde 32’si İstanbul doğumlu. Genç kadınlarda erken evlilik oranı belirgin şekilde düşerken eğitim düzeyi artıyor. İstanbul’da araştırmaya katılan ve evli olan 'ev kadınlarının' yüzde 64’ü en az 11 yıldır evli. Rapora göre, evli kadınlar genellikle çekirdek aile hâlinde yaşadıkları için çocuk bakım yükü ile baş etmede hane içerisinde daha yalnız.
YÜZDE 55’İ ANCAK 'KIT KANAAT' GEÇİNEBİLİYOR
Kadınlara, “Geçtiğimiz ay geçinebildiniz mi?” sorusu sorulduğunda, kadınların yüzde 55’i “Kıt kanaat” geçinebildiğini, yüzde 13’ü “pek geçinemediğini”, yüzde 23’üyse en temel bazı ödemeleri bile yapamadığını belirtti.
Çalışma hayatlarıyla ilgili konularda, her iki 'ev kadını'ndan birinin daha önce hiç ücretli çalışma deneyimi olmadığı ortaya çıktı. Rapora göre bu kadınların yüzde 35’inin ücretli çalışma deneyimi olsa da, yüzde 30’u doğumdan sonra, yüzde 27’si ise evlilikten sonra işi bırakmış. Yani, araştırmaya katılan üç kadından biri evlilik ve annelik sonrası iş hayatından uzaklaşmış.
ÖZELLİKLE GENÇLER EKONOMİK OLARAK ERKEKLERE BAĞLI
Raporda ayrıca, çalışmayan kadınlar arasında gençlerin ekonomik bağımlılığının, 60 yaş üzerindeki kadınlara kıyasla belirgin biçimde yüksek olduğu göze çarpıyor. 18-29 yaş arasındakilerin yüzde 36’sı her türlü ihtiyacı için "harçlık" alırken, 60 yaş ve üzerinde bu oran yüzde 16’ya düşüyor. Bu noktada, eşi vefat etmiş kadınların yararlanabildiği “dul maaşı”, vefat eden eşlerden kalan emekli maaşları ve yaşlılık aylığı gibi düzenli gelir sayılabilecek sosyal hakların 60 yaş üstü kadınların ekonomik bağımlılığını görece azalttığı anlaşılıyor.
YÜZDE 73’ÜNÜN KENDİ SİGORTASI YOK
Boşanmış kadınlar sosyal güvence bakımından evli kadınlara ve eşi vefat etmiş kadınlara kıyasla daha kırılgan. Boşanmış kadınlarda sigortalı olmayanların oranı yüzde 22’yken, evli kadınlarda bu oran yüzde 19’a, eşi vefat etmiş kadınlarda yüzde 13’e düşüyor. Sosyal güvenceye sahip kadınların ise yüzde 73’ü eşi üzerinden, sadece yüzde 11’i işinden dolayı sigortalı.
Çalışmayan kadınların sosyal güvenceye erişimi büyük oranda eşlerinin işgücü piyasasındaki statüsüne bağlı. Evli kadınların yüzde 77’si, eşi vefat etmiş kadınların ise yüzde 61’i eşi üzerinden sigortalı. İşinden dolayı sigortalanma yüzde 25 oranla en fazla boşanmış kadınlarda görülüyor. Dolayısıyla, emekli 'ev kadınları' içerisindeki sosyal güvenceye ulaşım şansı olmuş en kalabalık grup, boşanmış kadınlar.
EV İÇİ SORUMLULUKLARIN BÜYÜK KISMI KADINLARDA
Araştırmada, çalışmayan kadınların yaşadıkları hanelerde orantısız biçimde ev içi sorumluluk üstlendiği de tespit edildi. Çocuklara bakma oranı kadınlarda yüzde 71'ken, eşlerinin çocuk baktığını söyleyen kadınların oranı yüzde 13’te kaldı. Sosyoekonomik düzeyi görece düşük hanelerde çocuklara sadece kadınların bakma oranı yüzde 90’ken, hane refahı arttıkça bu oranın düştüğü görüldü.
EV ÖDEVİ 'KADININ İŞİ' KABUL EDİLİYOR
Çocukların dersleri ile ilgilenmek de yine kadınların işi kabul ediliyor. Kadınların ödevlerle ilgilenme oranı erkeklerin tam 5,5 katı. Kadınların yüzde 61’i ev işlerini sadece kendi yaparken, eşinin de ev işi yaptığını belirtenlerin oranı yüzde 19. Kadınların yalnızca yüzde 35’i ev işlerinde kendilerine “yardım eden” biri/birileri olduğunu belirtiyor. Her koşulda, ev işlerinin esas yüklenicisi evdeki eş/anne statüsündeki ev kadınları ve diğerleri ancak “yardım eden” konumundalar.
Hanede bakıma muhtaç biri olduğunda, çalışmayan kadınlar yüzde 66 oranla bu kişinin bakımını tek başlarına üstleniyorlar. Boşanmış kadınların ise hasta ve yaşlı bakımını daha fazla üstlendiği görülüyor. Bu durumun boşandıktan sonra kadınların geri dönmek zorunda kaldığı aile evlerinde yaşlı ebeveynlerin bulunmasından kaynaklandığı söylenebilir. Bununla birlikte, kadınların gelir seviyesi arttıkça yaşlı ve hasta bakımında sorumluluk alma oranları da düşüyor.
YARIDAN FAZLASI KARŞI TARAFI GÖRMEMİŞ
Araştırmaya göre, kadınların yüzde 54'ü henüz yaşadıkları yere göre İstanbul’un diğer yakasını görmemiş.
YÜZDE 34’Ü TATİL YAPMIYOR
Kadınların yüzde 34’ü tatil yapmadıklarını, yüzde 48’i ise tatilini memleketinde geçirdiğini belirtmiş. Kadınların sadece yüzde 16’sı tatil beldelerine gidebiliyor. Çalışmayan kadınların en az yöneldiği sosyalleşme pratikleri konser, sinema, tiyatro ve eğlence mekânlarına gitmek.
EĞLENCE MEKANINA GİDENLERİN ORANI YÜZDE 6
Görüşülen kadınların yalnızca yüzde 6’sı eğlence mekânlarına giderken, konsere gidenlerin oranı yüzde 5’te, sinemaya gidenlerinki yüzde 12’de kaldı. Üniversite mezunu ev kadınlarının yüzde 55’i arkadaşlarıyla dışarıda/kafede buluştuğunu ifade ederken, bu oran lise mezunlarında yüzde 41’e, lise düzeyinin altında eğitime sahip kadınlarda yüzde 18’e düşüyor. Sinema, tiyatro, konser ve eğlence mekanlarına gitmek de üniversite mezunu ev kadınlarının daha fazla benimsediği sosyalleşme pratikleri olarak öne çıkıyor. Ev kadınlarının sıklıkla yaptığı faaliyetlerin başında yüzde 51 oranla “parka gitmek” geliyor. Ancak bu park, kadınların genellikle çocuklarla birlikte gittiği oyun parkı. Arkadaşlarla ev gezmesi yüzde 42, akraba ziyaretleri yüzde 41, AVM’ler yüzde 40, piknikler yüzde 38 oranla tercih ediyor. Arkadaşlarıyla dışarıda / kafede oturduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 27’de kalıyor.
KADINLARIN EN ÇOK KULLANDIĞI İBB HİZMETİ 'ANNE KART' VE 'HALK SÜT'
Rapora göre, İstanbul’daki ev kadınlarının en fazla yararlandığı İBB hizmetleri, Anne Kart ve Halk Süt. Kadınların yararlandığı diğer sosyal destekler çeşitli kamu kurumlarının sağladığı gıda kartları, dul maaşı, süt ve doğum ödeneği, engelli maaşı, engelli bakım aylığı ile birlikte Kaymakamlıkların sağladığı kömür ve erzak paketleri. (Kaynak)