Sinemacılar, Beyoğlu Sineması'nın açılışını değerlendirdi: Bir hafıza mekanı olarak Emek Sineması'nı hatırlattı

Sinemacılar, Beyoğlu Sineması'nın açılışını değerlendirdi: Bir hafıza mekanı olarak Emek Sineması'nı hatırlattı
Bir senedir kapalı olan Beyoğlu Sineması, İBB Miras ekiplerinin restorasyon çalışmasının ardından yeniden açıldı. Açılışa katılan sinemacılar, Beyoğlu Sineması'nın bir hafıza mekanı olduğunu vurgulayarak açılıştan memnun kaldıklarını söylediler.

Deniz ÇAKMAK


Artı Gerçek - İstanbul'un önemli kültür mekanlarından ve şehirdeki müstakil sinema salonlarının son örneklerinden biri olan Beyoğlu Sineması, dün akşam İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla açıldı.

Geçen yıl mali zorluklar nedeniyle salonlarını kapatmak zorunda kalacaklarını duyuran ve destek isteyen Beyoğlu Sineması'nın çağrısının ardından, İBB Miras birimi sinemada restorasyon çalışması yaptı ve bir yılın ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından İstanbul'a tekrar kazandırıldı.

İmamoğlu yaptığı açılış konuşmasında, İstanbul'un değerlerine saygı gösterdiklerini belirterek "İstanbul'un geçmişten bugüne taşıdığı değerleri ve güzellikleri, hiçbir ayrım yapmadan, saygıyla ve titizlikle sahipleniyoruz. Hiçbir güzelliğin yok olup gitmesine asla izin vermiyoruz. Buna tahammülümüz yok” diye konuştu.

'SİNEMANIN DOKUSUNU KAYBETMEDEN İSTANBULLULARA TEKRAR KAZANDIRDIK'

Beyoğlu Sineması’nın sonraki dönemlerde yaşanan ekonomik, siyasi ve kültürel gelişmelerden olumsuz etkilenerek kapanmanın eşiğine geldiğini hatırlatan İmamoğlu, İBB Miras ekiplerinin sinema için yaptıkları çalışmaları aktardı.

İmamoğlu kent hafızasının önemine vurgu yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

"Son sinemalardan birisiydi burası. Tabii bu noktada, burayı yaşatmak için Büyükşehir Belediyesi olarak devreye girdik. Restorasyon çalışması başlattık. Bu sinemanın kimliğini, dokusunu kaybetmeden yeniden İstanbulluların kullanımına kazandırılmasını sağladık. Hafıza önemli bir şey. Hafıza yok olduğu zaman, insanlar kimliğini, kişiliğini kaybeder...Böylesi bir anı mekanının, böylesi bir sanat alanının tekrar kazandırılması bizim için bir gurur”

Sinema yazarı Şenay Aydemir

'FERAH VE DOLU DOLU BİR ALAN'

Açılışa Türkiye Sineması'na uzun yıllar emek veren pek çok oyuncu, yönetmen ve sinema yazarı da katıldı.

Sinema yazarı Şenay Aydemir, Beyoğlu Sineması'nın ve Beyoğlu'nun birbiriyle iç içe geçmiş olduğunu belirterek, hafıza mekanlarının önemine dikkat çekti.

Beyoğlu ilçesinde sinema salonlarının artmasının ve işlevsel hale gelmesinin önemine vurgu yapan Aydemir, mekanın restorasyondan sonraki hali için "Ben geldiğimde salon doluydu dolayısıyla onu şimdilik yorumlayamıyorum ama fuaye alanı çok güzel olmuş, çok ferah ve dolu dolu bir alan." dedi.

Aydemir, Grand Pera isimli alışveriş merkezi projesi kapsamında 2013'te yıkılan ve yıkımı protestolara sahne olan tarihi Emek Sineması'nı da hatırlattığı değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Beyoğlu Sineması'nın yeniden aktif olarak film gösterilen bir mekan olması, buraya yeniden bizden sonraki kuşakların, yeni kuşakların da gelip sinema tarihiyle, güncel filmlerle buluşacak olması kıymetli bir şey. Çünkü buralar hafıza mekanları, ben Karadeniz'de doğup büyüdüm ardından Ankara'da okudum. 22 yaşında İstanbul'a taşındım ve ilk burada film seyretmeye başladım. Özellikle Beyoğlu Sineması'nda ve Emek Sineması'nda. Benim şehirle kurduğum bağlantının da mekanlarından burası. Dolayısıyla yeniden kazandırılmasını düşünen, emeği geçen, restore eden herkesi tebrik etmek lazım. Umarım herkes programını takip eder, sinemaya destek olur ve bu alanı boş bırakmaz. Burayı yaşayan, sinemanın konuşulduğu ve tartışıldığı bir mekan haline getiririz."

'BU MEKANLARI, SİNEMANIN BİLEŞENLERİ TARAFINDAN YÖNETİLECEK ÖZERK BİR STATÜYE KAVUŞTURMAMIZ GEREKİYOR'

Daha önce ticari işletmeler olarak varlığını sürdüren mekanların, yerel yönetimlerin desteğiyle kültürel hayata katkı vermeye devam etmesi, yerel siyasetin kültür politikaları açısından da yeni bir model olarak gündemde.

Yerel idarenin siyasi aktörlerinin ve kültür politikalarının değişmesi halinde aynı desteğin sürdürülüp sürdürülmeyeceği ya da müstakil sinemaların benzer bir riskle yeniden karşılaşması ihtimaline dair soruları da yanıtlayan Aydemir, "Bu daha çok Türkiye'nin bu alandaki yapısal sorunlarıyla ilgili. Aslında dünyada da bu tür tarihi ve kamusal mekanlar yine kamu desteğiyle ayakta dururlar, sübvanse edilirler. Buna da ihtiyaçları vardır çünkü bunlar hafıza mekanları." dedi.

Aydemir şöyle devam etti:

" Bir tarihi esere bakıyoruz diye ona harcanan masrafı bir masraf gibi düşünmezsiniz. Bütün mekanlar da öyle, hep böyle kamu fonlarıyla ayakta dururlar. Bizde kamu fonunu verenler ister merkezi idare olsun ister yerel yönetimler olsun oranın bütün hakları ve her türden tasarruf üzerinde söz sahibi olacaklarını düşünürler. Bunu Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesinin bir parçası gibi görmek lazım o yüzden.”

Kamu yararı gözetilerek desteklenen bu tür mekanların özerk olması gerektiğinin altını çizen Aydemir şunları söyledi:

“Örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sinema destekleme fonları gibi; o fonun yapısını yasal, özerk statülere, kamudan bağımsız özerk hale bir türlü getiremiyoruz. Sürekli para ve destek silaha dönüştürülüyor. Böyle bir dilemma yaşamaktayız. Bunun için bizim demokratikleşme taleplerinin içine bu tür kurumların; kültüre, sanata kaynak ayıran kurumların özerkliğini ve sektörün bileşenleri tarafından yönetilmesini sağlayacak, kamunun da içinde olduğu ama ağırlığının olmamasını sağlayacak bir yapıyı kurmamız lazım."

Yönetmen Özcan Alper

Sonbahar, Karanlık Gece, Aşıklar Bayramı gibi çok sayıda yapımda imzası bulunan yönetmen Özcan Alper de benzer bir ihtiyaca işaret etti.

Yerel yönetimlerin sinema kurumlarıyla daha sıkı bağlar kurması gerektiğini belirten Alper şöyle konuştu:

“Benim hep söylediğim bir şey var. Türkiye'de belediyelerin ve yerel yönetimlerin ciddi olarak sinemayla, sinema kurumlarıyla ilişki kurması lazım. Aslında sadece burası değil, en az 15-20 tane ilçede bağımsız, sinematek gibi sinema salonlarının olması gerekiyor. Kadıköy'de bildiğiniz gibi yıllarca emek verildi, mücadele edildi ve bir sinematek açıldı. Aynı şeyi Türkiye'nin her yerinde bütün yerel yönetimlerin yapması gerekir. Böyle kapanmış bir sinemanın bu şekilde restore edilip tekrar kazandırılması bence çok güzel"

Yerel yönetimlerin desteğinin sürdürülebilir olması ve mekanın korunmasıyla ilgili yapısal sorunlara dair tartışmalarla ilgili de değerlendirme yapan Alper, "Bu tür ticari alanlar sonradan kamu desteğiyle ayağa kaldırıldığında böyle soru işaretleri oluyor tabii. Bu türden kaygılarla ilgili, son festivallerde de yaşadığımız gibi, bu tarz yerlerin muhatabı olan sinema ise, sinema ile ilgili vakıflar ya da farklı kooperatifler gibi belki de siyasal iktidarlardan bağımsız olarak, sinemacıların da denetiminde olan farklı özerk modeller oluşturulabilir." dedi.

Yönetmen Yeşim Ustaoğlu

'BURADA ÇOK FAZLA FİLM İZLEDİM... ANILARIM ÇOK GÜÇLÜ'

Aynı zamanda mimar ve restoratör olan yönetmen Yeşim Ustaoğlu da, Beyoğlu Sineması'nın geçirdiği restorasyonun ardından tekrar açılmasıyla ilgili mutluluk duyduğunu ifade ederek sinemanın yeniden kazanılmasının, beraberinde kendisine Emek Sineması'nın kaybını da hatırlattığını söyledi.

Ustaoğlu Beyoğlu Sineması'nın açılışı hakkında şunları söyledi:

" Aynı zamanda mimar ve restoratör gözüyle de bakınca mekanı beğendim. Şimdilik bir film izlemedik ama ses düzeni de iyi gibi görünüyor. Herhalde ben de Beyoğlu'nun en eskilerinden sayılırım kuşak olarak. Çok fazla film izledim buralarda. Bütün filmlerim de burada gösterildi. Güneşe Yolculuk'un ilk gösterimi buradaydı mesela. Onunla ilgili anılarım inanılmaz güçlü. Diğer filmlerim de öyle. Diğer arkadaşlarım ve meslektaşlarım için de öyle"

'EMEK SİNEMASI'NIN KAYBINI DA HATIRLATIYOR... EN AZINDAN BİR YERİ KAZANABİLMİŞ OLMAK GÜZEL'

"Şimdi geri dönüşü, buranın hala var olduğunu bilmek, devam edebileceğini bilmek, bu anı yaşamak güzel bir duygu. Aynı anda Emek Sineması'nı hatırlatıyor tabii. Hayatımızdaki kayıpları ve eksilmeleri de düşündürüyor. Ama en azından bir yeri kazanabilmiş olmak güzel elbette. "

Beyoğlu Sineması, yeni gösterim programıyla Türkiye ve dünya sinemasının öne çıkan yapımlarını İstanbul seyircisiyle buluşturmaya devam edecek.

Öne Çıkanlar