Dara Yayınları Genel Koordinatörü Bawer Berşew: 'Kürt yayıncılığının rönesans atmosferine ihtiyacı var'
Rojhat ABİ
DİYARBAKIR- Asimilasyon, sansür ve yasaklama politikalarının yanı sıra ekonomik krizle de mücadele eden Kürtçe yayıncılık zor zamanlar geçiriyor. 14 yeni kitabı okurlarla buluşturan Dara Yayınları ve Pirtûka Kûrdî Genel Koordinatörü Bawer Berşew, "Kürt yayıncılığının bir rönesans atmosferine ihtiyacı var. Ne zaman siyasi iklim değişirse o zaman hareketlilik ve gelişim ortaya çıkacaktır" dedi.
Kürtçe yayıncılık, belediyelere kayyım atanması, Kürtçe faaliyet yürüten kurumların kapatılması, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunlarının atanamaması ve Kürtçenin fiili uygulamalarla birçok yerde seçmeli ders kategorisinden çıkarılması nedeniyle zor zamanlar geçiriyor. Ekonomik krizle birlikte artan maliyetler de yayıncıları darboğaza sokuyor.
14 YENİ KİTAP RAFLARDA
Kürtçe ve Türkçe yayıncılık yapan Dara Yayınları, 2017 yılından bu yana öykü, roman, şiir, araştırma ve inceleme alanlarında 124 kitabı okuyucuyla buluşturdu. Dara Yayınları, geçtiğimiz hafta şair İlhan Sami Çomak’ın ilk Kürtçe şiir kitabı Çîyayê Girtî (Tutsak Dağ) ve şair Selim Temo’nun Kürtçe şiir kitabı '112 Hesp û Xezelek'in (112 At ve 1 Gazel) de aralarında bulunduğu 14 yeni kitabı okuyucularla buluşturdu.
'KÜRT YAYINCILIĞI SON BİR YILDIR SIKINTIDA'
Kürtçe yayıncılığın yaşadığı zorlukları anlatan Dara Yayınları ve Pirtûka Kûrdî Genel Koordinatörü Bawer Berşew, "Kürt yayıncılığı, önce Sur ve Cizre’deki yıkım döneminde bir çıkmaza girmişti. Halk savaş psikolojisindeydi ve Kürt yayıncılar kitap basamıyordu. Okurlar da kitap alamıyordu. Ekonomik kriz de bunun üzerine eklenince Kürt yayıncılığı son bir yıldır sıkıntıda" dedi.
' KÜRT OKURLAR İÇİN POLİTİK ATMOSFER BELİRLEYİCİ OLUYOR'
Kürtçe kitapların az sayıda okur kitlesi olduğunu söyleyen Berşew, yaklaşık 10 bin sürekli okur olduğuna ve bu okurların büyük kısmının lisans veya lisansüstü eğitim gören kişilerden oluştuğuna dikkat çekti. Berşew, "Beş sene önceki Diyarbakır Kitap Fuarı'nda okuma oranı artmıştı. Ayrıca üniversitelerde Kürtçe dili bölümleri açıldığı zaman da üretim artmıştı. Kürtçe okuyan binlerce mezun işsiz kaldı, kayyımlar atandı. Kürtçe yayıncılık ve Kürtçe edebiyat okuru içinde politik atmosfer her zaman belirleyici olmuştur. Zira Kürt okuru politiktir. Savaş zamanı okurlar okuyamıyor, yazarlar üretemiyor. Bunu biliyoruz çünkü savaş süreci kısmen durakladığında yazarlar ellerindeki çalışmaları getiriyor. Yayıncılar ellerindeki dosyaları toplu olarak basıyor" diye konuştu.
'SİYASİ İKLİM DEĞİŞİRSE GELİŞİM SAĞLANIR'
"Kürt edebiyat ve sanat üretimi ile yayıncılık sektörü bu politik atmosferden kurtulmadıkça refaha kavuşamaz" diyen Berşew, şöyle devam etti:
"Kürt yayıncılığının bir rönesans atmosferine ihtiyacı var. Şu an böyle bir atmosfer yok. Ne zaman siyasi iklim değişirse o zaman hareketlilik ve gelişim ortaya çıkacaktır. Öte yandan Kürtçe dilinde lisans okuyan öğretmenlerin atanması gerekmektedir. Çünkü atamalar oldukça öğrencilere Kürtçe kitap okutulacak. Bu da ciddi bir sirkülasyon yaratacaktır."
'MEZOPOTAMYA KİTAP FUARI BÜYÜK BİR HEYECAN YARATTI'
Diyarbakır'da beş yıl aradan sonra 16-24 Aralık'ta düzenlenecek Mezopotamya Kitap Fuarı'nın büyük bir heyecan oluşturduğunu dile getiren Berşew, "Şimdiye kadar gördüğümüz tüm Kürt yayınevleri katılıyor diyebiliriz, eğer bir problem çıkmazsa. Gördüğüm kadarıyla önceki fuarlara göre Kürt yayıncıları çok daha aktif olacak. Heyecan verici bir atmosfer oluşmuş durumda. Yayınevlerinin de enerjisi yüksek ve hazırlıklarını yapıyorlar. Umudumuz büyük. Umarım diğer yayınevleri de beklentilerini üstünde bir satış yapar. Çünkü gerçekten şu anda kötü bir dönemden geçiyoruz. Bu dönemin geçmesi için de politik atmosferin değişmesi gerekiyor" diye konuştu.