'Deliler ve ağaçlar ayakta ölür, suçlular iktidarda geberirler'
HABER MERKEZİ- Usta oyuncu İlyas Salman, şimdiki komedi filmlerinin 'kenef koktuğunu' söyledi. Salman, "Adam kalkıyor affedersin gaz çıkarıyor, küfür ediyor. Adamın biri çıkıyor ‘orama koyma burama koy’ diyor. Bu ne demektir. Bu ne biçim ahlak anlayışıdır. Bu nasıl bir komedidir. Bu yeni nesil komediye söyleyecek söz bulamıyorum" dedi.
Ahval'den Mustafa Kılıç'ın sorularını yanıtlayan Salman, senaryosunu yazdığı ancak filme çekemediği "Deliler Meclisi"ni de anlattı. İşte o söyleşinin bir bölümü:
- İlyas Salman bu aralar nelerle meşgul?
Bu aralar sürekli yazıyorum. ‘Deliler Meclisi’ adlı bir senaryo yazdım. TBMM’de milletvekilleri maaşı arttırılması tartışılırken benim meclisimde yani ‘Deliler Meclisi’nde okuma yazma oranı nasıl arttırılır o konuşulacak. Fakat senaryom hâlâ sansür kurulundan geçmedi. Geçmediği için de Kültür Bakanlığı ödenek çıkarmıyor. Bundan dolayı filmimi çekmek için sponsor arayışındayım.
- Bir mahsuru yoksa ‘Deliler Meclisi’ adlı senaryonuzu biraz açabilir misiniz?
Tabi ki... Deliler Meclisi’nde kendimi oynayacağım. Filmde İlyas Salman olarak izleyicinin karşısına çıkacağım. Açık konuşmak gerekirse ben biraz deliyim. Ama genel kurallara, koşullara göre deliyim. Yoksa aklımdan kuşku duyduğum yok.
Deliler ve ağaçlar ayakta ölür, suçlular iktidarda geberirler. Benim temel prensibim bu... Muhabbetin başında söyleyeyim dünyada en çirkin kokan şey saklanan düşüncedir. Para bile saklandığı zaman kokar ama saklanan düşünce kadar pis kokamaz. Mezara götürülen fikrin kimseye faydası yoktur.
- İlyas Salman denilince akla korkusuz bir adam geliyor. Kendinize asla oto sansür uygulamayan bir sanatçısınız. Bunu nasıl başarıyorsunuz? Çevrenizdekiler nasıl tepki veriyor?
Yıllar önce bir komşumuz vefat etti. Ertesi gün cenazesi kaldırılacak bir camide... Eşim dediki gidelim, ben ise gitmeme taraftarıydım. Eşim ısrar edince gitmeye karar verdim. Ölen kişi açık söylemek gerekirse pir-u pak biri değildi. İşi gücü halkı kazıklamaktı. Ömrü öyle geçmişti.
Cenaze namazı kılınıyordu. Hani helallik isterler ya imam ‘hakkınızı helal ediyor musunuz?’ diye sorunca herkes bir ağızla ‘helal olsun’ diye bağırdı. Ben ise ‘haram olsun’ diyerek bağırdım. Önce cemaat bir baktı bana...
Ben de ne öyle şaşkın şakın bakıyorsunuz. Kurtlu kuru yemişleri temizleyerek millete sattı, para kazandı. Ölünce mi temizlendi? Hak etmediği paraları kazandı, hak etmediği hayatı yaşadı ve öldü. Ben kişiliğime şey diyorum; Yatma tilki gölgesinde ki aslan yesin. Ben asla tilki gölgesinde yatmam. Düşüncelerimi arkama koymam masanın ortasına bırakırım.
- En büyük iyikiniz nedir?
İyi ki soytarı olmuşum. Çünkü karşımda anası ağlatılan bir millet var. Anası ağlatılan bir milleti bırakın güldürmeyi, gülümsetmek bile kutsaldır. Çünkü etrafımda o kadar hırsız var ki...
Özgürlüğümüzü çalıyorlar, ekonomik girdimizi çalıyorlar, onurumuzu çalıyorlar...
Onurumuz alınır, satılır hale geldi. Onun için iyiki bunlarla mücadele ettim.
- Oktay Kaynarca, Mesut Akusta’nın da aralarında bulunduğu ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizi ekibi bir yemekten fotoğraf paylaştılar. Rakıları masanın altına gizlediler sadece buzlar masada kalmıştı. Öyle bir hale geldik ki yediğimizi, içtiğimizi bile gizler hale geldik. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özgürlük en kutsal değerdir. Ben ne yiyorum, ne içiyorum, kursağıma ne giriyor buna iktidar engel olmamalı, polis karışmamalı... Su içip sarhoş dolaşanların yerine rakı içip akıllı dolaşanları daha çok gördüm. Bu konuyla ilgili fazla söylenecek laf yok. Cahile bomba verirsen ya evinde patlatır ya elinde patlatır.
Cahil, özgür insanın yolunu kesen insandır.