Yaşadığımız çağın, zamanın tüm gelişmişliğine, dilde ve düşüncede artan söylemlere karşın kadının yok sayılmaya çalışıldığı tarihsel sürecin içindeyiz. Bu sergiyi, Türkiye’de Kadına şiddete, tacize, tecavüze karşı, 8 Mart’la simgeleşen <strong>Kadın</strong> kimliğinin kolektif bir sanatçı dayanışmasıyla yeniden dile getirlmesi açısından önemli bir etkinlik olarak değerlendirmek gerekir. Ana tanrıçaları doğuran coğrafyanın doğasında yaşayan insanlar olarak, hala kadına şiddetin tartışıldığı zamanda, birbirine yakışan Kadın ve Sanat teması anlamlı bir bütün oluşturmaktadır