Göbeklitepe'de 'beton' tartışması tırmanıyor: Arkeoloğa suç duyurusu tehdidi geldi
Arkeolog ve Göbeklitepe'nin ilk kazı başkanı Alman arkeolog Klaus Schmidt'in eşi Çiğdem Köksal-Schmidt'in, ören yerindeki taban restorasyonuna ilişkin saptaması Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün tepkisini çekti.
Artı Gerçek - UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ve 12 bin yıllık geçmişiyle dünyanın en eski tapınağı kabul edilen Göbeklitepe, restorasyon çalışmaları ile gündemde. Arkeolog ve Göbeklitepe'nin ilk kazı başkanı Alman arkeolog Klaus Schmidt'in eşi Çiğdem Köksal-Schmidt, sosyal medya hesabından Urfa'daki ören yerinde 'aslanlı yapı' olarak adlandırılan alanın taban kaplamasını eleştirdi. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ise iddianın sosyal medyada ses getirmesi üzerine Köksal Schmidt'e dava açacaklarını duyurdu.
Tartışma, neolitik arkeoloji uzmanı olan Çiğdem Köksal-Schmidt'in Instagram hesabından yaptığı paylaşım üzerine patlak verdi. Köksal Schmidt, "Bir tespit, bir veri olarak paylaşacağım, gerisi ile kim ne istiyorsa yapsın artık, çünkü ben sonrasında karşılaşacağım linç ile uğraşacağım daha" diyerek şunları yazdı:
"Göbekli Tepe kazı ekibi içinde aslanlı yapı olarak adlandırdığımız bir alan var. Dilek ağacının hemen yakınında. Dikdörtgen planlı, Göbekli Tepe’ nin terk edilmeden önceki son evresine ait bu yapı, bir taş bank üzerinde bulunan kazıma tekniği ile yapılmış kadın figürü nedeni ile bilinir daha çok. Bu yapının orijinal tabanı kireçtaşlarının ezilip, ısı ve sıvı katkıları ile bulamaç haline getirilmesi ile oluşturulan bir çeşit sıva ile yapılmıştır, hatta bu tür bulamaçların hazırlandığı neolitik dönem taş ocağı ve işliği de yakındadır.
'ORİJİNAL TABAN MODERN BİR MADDE İLE KAPATILMALI MIYDI?'
Bir misafirimin iki gün önce çektiği fotoğraflar bu yapıdan. Restorasyon yapılıyormuş burada. Duvar sıvaları yepyeni onu da görebiliyoruz ama asıl yapının tabanına takılı kalabilir gözlerimiz, benim kaldı. Burada orijinal tabanın tamamen yabancı modern bir madde ile kapatılması gerekli miydi, 12000 -10000 yıllık mimari eserlerin restorasyonunda benzer örnekler var mı bilmiyorum, beyaz çimento, kum, alçı gibi malzemeler ile neolitik döneme ait bir yapının tabanı niye kaplanır anlamıyorum. Amaç korumaktır herhalde ama madem yeni yapılacak o zaman bütün yapıyı elenmiş steril toprakla doldurup, gömüp üzerine orijinalinin aynısını yapsaydık. En güzel koruma bu olurdu. Son fotoğraf 1998 yılından, kazılar sırasında çekilmiş."
'SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ'
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ise "Bilimin ışığında yürütülen çalışmalarda beton değil orijinal duvar ve zemin dokusuna uygun harç kullanılmıştır" savunması yaparak "Göbeklitepe’de uluslararası bilim insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen koruma çalışmaları hakkında ortaya atılan bu asılsız iddialar hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır" dedi.
Açıklamada, 'Aslanlı Yapı'da koruma çalışmaları yapıldığı belirtilerek "Göbeklitepe’de açığa çıkarılan yapılar toprak harç kullanılarak yapılmış ve yüzeyleri yine toprak sıva ile kaplanmıştır. Söz konusu toprak sıvalar günümüze oldukça sınırlı alanlarda korunagelmiştir. Kazısı tamamlanan yapılarda doğal olarak duvar derzleri boşalmakta ve beraberinde yıkılma tehlikesi oluşmaktadır" denildi.
'KAZIDAN ÇIKAN TOPRAKTAN ELENDİ, KEÇİ KILI VE KETEN KARIŞTIRILDI'
Açıklamada şu bilgiler verildi: "Nitekim çatı ile koruma altına alınıncaya kadar bu doğal aşınma daha hızlı yaşanmaktadır. Söz konusu yapılarda gerçekleştirilen uygulamada derzler, Göbeklitepe kazılarından çıkan toprağın elenerek, su, keçi kılı ve keten karıştırılarak elde edilen bir harçla yüzeysel olarak doldurulmuştur. Duvar örgüsü olduğu gibi korunmuştur. Bu tür uygulamalarda dolgu harcına bitkisel malzeme katılması durumda bitkilerin yeşermesine ve taşlarda kırılmalara neden olduğu için tercih edilmemektedir. Yapı tabanlarında ise, kireçtaşı yakılmasıyla elde edilen ve “terazzo” adı verilen bir harç kullanılarak geçirgensiz bir yüzey elde edildiği anlaşılmaktadır.”
'KİREÇTAŞI BULAMAÇLI DOĞAL HARÇ'
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, söz konusu alanda da elenmiş kazı toprağının kullanıldığını savundu:
“Göbeklitepe’de koruma çalışmaları gerçekleştirilen yapıların tabanları büyük ölçüde bozulmuş durumdadır. Bunda kullanılan harcın niteliği, günümüze ulaşma durumu ve kazının ardından zamanla oluşan doğal tahribat etkilidir. Bu tür tabanların korunmasında tabanın mevcut haline göre koruyucu malzemeler sürülmesi ya da örterek koruma yoluna gidilmektedir. Göbeklitepe’deki uygulamada tabanların mevcut durumu dikkate alınarak; temizlendikten sonra üzeri bitkilenmeyi önleyen koruyucu bir örtü ile kaplanmış, bu örtünün üzerine 1 cm kalınlığında yine elenmiş kazı toprağı ve kireçtaşı çakıl üzerine yaklaşık 2,5 kalınlıkta geri dönüşümlü kireçtaş bulamaçlı doğal bir harç serilmiştir. Bu uygulama sırasında beyaz çimento vb malzeme kullanılmamaktadır."
'BUYURSUNLAR, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUNLAR'
Köksal-Schmidt, sosyal medya hesabından bu açıklama üzerine yaptığı paylaşımda da, Göbeklitepe'de kullanıldığını söylediği beyaz çimentonun fotoğraflarını yayımlayarak "Kazı başkanlığı benim hakkımda suç duyurusunda bulunacakmış. Buyursunlar" dedi.
Köksal-Schmidt'in paylaşımı şöyle:
"Hem de Çimsa süper beyaz çimento kullanılmış. Ben bir iddiada bulunmadım, bir saptama yaptım. Buna yapılacak açıklamada çimento kullandık ama sebebi şu denilebilmeli, method ile ilgili açıklama yapılmalıydı.
Onun yerine 2018 de SİT alanının merkezinde beton kamyonlarının önünde durup biz beton görmedik burada diye yapılan açıklamalara benzemiş. O zaman da beton vardı, şimdi de. Kazı başkanlığı benim hakkımda suç duyurusunda bulunacakmış. Buyursunlar. Asılsız iddia nedir? Çimento kullanılması mı?" (HABER MERKEZİ)